Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4895 E. 2022/7209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Üniversite ile kira sözleşmesi imzalayan davacının, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, üniversitenin yargı harçlarından muafiyeti olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Üniversitelerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yargı harçlarından muaf olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davalı üniversiteden yargılama harcı tahsiline ilişkin kararının hatalı olduğu ve düzeltilerek onanması gerektiğine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SİVAS 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince verilen ek karar ile, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine, davalı vekili tarafından asıl ve ek karar temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı Üniversite ile ... Meslek Yüksek Okulu bünyesinde bulunan ve yerleşim planında misafirhane, ekonoma ve müdür evi olarak tanımlı binalarda yemekli öğrenci yurdu ve kantin hizmetleri verilmek üzere 30/03/2006 tarihinde başlayıp 30/03/2009 tarihinde bitecek şekilde kira sözleşmesi imzaladığını, kira sözleşmesinin imzalanmasının üzerinden bir kaç ay geçtikten sonra davalının usul ve kanuna aykırı bir şekilde kira sözleşmesini haksız bir şekilde feshettiğini, Kasım 2006 tarihinde ise mahkeme kararı olmaksızın davalı tarafından tahliye edildiğini, tarafınca açılan kiracılık sıfatının tespiti davasının kabul edildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanması nedeniyle kira sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde feshedildiğinin ortaya çıktığını ileri sürerek; şimdilik 900.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın sözleşmenin usul ve yasaya aykırı bir şekilde fesih edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 554.836,60 TL maddi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kararın davala tarafından temyizi üzerine ve 29/04/2022 tarihli ek kararla davalının temyiz dilekçesinin reddine dair ek karar verilmiş; asıl ve ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Bu karara yönelik temyiz itirazının incelenmesindeki 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebligatın Yapılması" başlıklı 1. maddesi; "Kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır." hükmünü haizdir.

Aynı Kanun'un "Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a maddesi ile bu madde uyarınca hazırlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin "Tebligatın Elektronik Yolla Yapılmasının Zorunlu Olanlar" Başlıklı 5. maddesinde 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ile idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim de sayılmaktadır.

Anılan Yönetmeliğin, "Elektronik Tebligatın Yapılması" başlıklı Üçüncü Bölümünün "Elektronik Tebligatın Hazırlanması ve Muhataba Ulaştırılması" başlıklı 9. maddesinin beşinci fıkrasında; “Elektronik yolla tebligat, idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılır. Temsile yetkili olan kişilerin ayrı bir elektronik tebligat adresinin bulunması bu kuralın uygulanmasına engel olmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Her ne kadar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince; HMK'nın 345 ve 346 maddeleri uyarınca temyiz talebinin süre yönünden reddine dair ek karar verilmiş ise de, bölge adliye mahkemesinin 15/12/2021 tarihli ve 2020/513 E. - 2021/2661 K. sayılı kararının yukarıda bahsolunan elektronik tebligata ilişkin hükümler çerçevesinde davalı idareyi temsile yetkili vekilin bağlı bulunduğu birime tebliğ edilmesi gerekirken, bölge adliye mahkemesince doğrudan davalı vekilinin elektronik tebligat adresine 18/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu itibarla ilgili tebligatın usulsüz, davalı vekili tarafından 17/03/2022 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde bulunduğu anlaşıldığından bölge adliye mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin, 29/04/2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, davalının temyiz talebinin esastan incelenmesine karar verilmiştir.

2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3-Bilindiği üzere harç kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince res'en dikkate alınır ve yargı harcından muafiyet 492 sayılı Harçlar Kanunu ile kurum veya kuruluşlarla ilgili yasal mevzuata göre belirlenir. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 56. maddesinin (b) bendi hükmüne göre; üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri, genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanırlar. Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinde harçtan muafiyet kapsamında olan işlemler sayılırken (j) bendinde Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun (1) ve (3) sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olduğu sayılmış olup, belirtilen Harçlar Kanunu (1) sayılı tarifede yargı harçları düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtildiği üzere; davalı üniversite, yargı harçlarından muaf olup, ilk derece mahkemesince açıklanan bu düzenlemeye aykırı olarak, karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına ve davacı tarafından karşılanan başvuru harcı ile peşin harcın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi karanının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin reddine dair 29/04/2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının üçüncü bendi çıkartılarak yerine ''Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının yatırdığı tüm harçların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,'' bendinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının beşinci bendinin hükümden çıkartılarak yerine ''Davacı tarafça yapılan 6.135,61 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen oranlarına göre 3.404,03 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına'', bendinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.