"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarafına ait "... seri numaralı 2008 model C6 Paletli Delici Makinesi", "... Enjeksiyon Pompası", "073 seri nolu ... Çimento Mikseri"nin davalı şirket tarafından kiralandığını, bu hususta düzenlenen 12/07/2011 tarihli sözleşmeye göre kiracı olan davalının kira bedeli olarak kararlaştırılan 27.000 TL ve bu miktarın KDV'sini, kira sözleşmesinin imzalandığı günün ertesi günü olan 13/07/2011 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmeye göre kira süresinin bir ay olduğunu ancak tarafların sözleşmenin feshine dair irade beyanları bulunmadığından kendiliğinden uzadığını, davalının ihtara rağmen uzayan üçüncü döneme ilişkin kira bedelini ödemediğini ileri sürerek; şimdilik 18.000 TL kira bedeli ve 3.200 TL KDV ile 13.500 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Davanın açıldığı Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 31.602 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 25/09/2014 tarihli ve 2014/286 E.-2014/10463 K. sayılı ilamıyla; makine kiralama sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin, davanın 6100 Sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra 08/03/2012 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, bu durumda mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Yalova Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar; davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27/02/2018 tarihli ve 2017/6805 E.- 2018/1745 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Görevli mahkemece yapılan yargılamada; davanın kısmen kabulü ile 31.602 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmiş, karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurmak için öngörülen bu iki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gerekir. İki haftalık hak düşürücü süre; bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
6100 sayılı Kanuna, 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 30. maddesiyle eklenen geçici 3. madde uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin, Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. maddeleri uygulanacağından, bu dönemde, görevsizlik kararı, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleşmiş ise, iki haftalık başvurma süresi, Yargıtayın onama kararının taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Taraflar iki haftalık başvurma süresi işlemeye başlamadan, yani görevsizlik kararı kesinleşmeden önce görevsizlik kararını vermiş olan görevsiz mahkemeye başvurabilir ve bu başvurma da geçerlidir. Ancak, görevsiz mahkeme, görevsizlik kararı kesinleşmedikçe dava dosyasını görevli mahkemeye gönderemez.
Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için, taraflardan birinin görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurulduğunda, mahkemece ilk önce, başvurunun iki haftalık süre içinde yapılıp yapılmadığı incelenir; mahkeme, iki haftalık süre içinde başvurulmadığını (süre geçirildikten sonra başvurulduğunu) tespit ederse, başkaca bir işlem yapmadan re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Yalova 2. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinin görevsizlik kararının onanmasına ilişkin Dairemizin 27/02/2018 tarihli ve 2017/6805 E.- 2018/1745 K. sayılı ilamının davacı vekiline 03/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için 6100 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yazılı iki haftalık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 22/05/2018 e-imza tarihli dilekçeyle müracaatta bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, dava dosyasının gönderildiği Sulh Hukuk Mahkemesince; 6100 sayılı Kanun'un 20. maddesine göre bir karar verilmek üzere dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeyerek esas hakkında hüküm tesisi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/12/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.