"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/894 E., 2022/1357 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/84 E., 2020/665 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerin satış ilanında gördükleri numarayı arayarak dava dışı ... ... adlı kişi ile görüştüklerini, bu kişinin kendilerini davalı ... ile görüştürdüğünü, davalı ... ... söz konusu dairenin değerinin 840.000 TL olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre dairenin müteahhit payına düştüğünü, müteahhidin kendisi olduğunu, iş ortağı ve finansörünün aile hekimi olan ... ... olduğunu, iskan raporu alındığında müteahhite ait olan 9-10 nolu bağımsız bölümlerinin devrine ilişkin olarak arsa sahiplerinin kendisine vekalet verdiğini, bu vekalete göre de taşınmazları doktor olduğu için sözleşmede ismi bulunmayan ortağı ... ...'nin eşi ... konut kredisi çekebilmek için muvaazalı satış gösterdiklerini, taşınmaz üzerinde bankanın ipoteği bulunduğunu, kredi çekerek kullandıkları bu parayı binanın yapımında kullandıklarını belirterek 300.000 TL peşinat alındığını, müvekkillerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre müteahhide düşen yer olarak belirlenen 9 nolu bağımsız bölümü, malik olarak gözüken ...'nin resmi satışlarda ... yetkili olarak belirlediği davalılar ... ve şirket ile 14.04.2017 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolünü akdederek satın aldıklarını, taşınmazın devrinin ise kredi borcunun ödenmesini mütakiben taşınmazın kalan borcunun da ödenmesi ile gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, sonrasında dava dışı ... ile göstermelik olarak yapılan 21.05.2017 tarihli kira sözleşmesi ile aboneliklerin açıldığını, davalı müteahhite 20.000 TL ilave ödeme yapılarak müvekkillerinin 04.02.2018 tarihinde dava konusu daireye taşındıklarını, davalının yapmadığı tadilatları yaptırdıklarını, davalı tarafın ve dava dışı şahısların müvekkillerini hileli davranışlarla aldattıklarını, taşınmazın devrine bir türlü yanaşmadıklarını ileri sürerek, 14.04.2017 tarihli Gayrimenkul Satış protokolüne konu tapu satışı gerçekleştirilemediğinden müvekkilinin davalılara verdiği 300.000 TL peşinatın ödeme tarihi olan 14.04.2017 tarihinden, 20.000 TL'nin ödeme tarihi olan 07.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalıların yaptırmayı taahhüt ettikleri ancak müvekkilleri tarafından yaptırılan işlemlerin bedellerinin belirlenerek şimdilik 500 TL'nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 428.143,98 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; dava dışı ... tarafından eldeki davanın davacıları ...- ...'a karşı ecrimisil- tazminat talepli açtığı ve yargılamanın devam ettiğini, bu davanın ...'ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, davalıların halen dava konusu taşınmazda ikamet ettiklerini, davacıların kalan borçlarını ödediklerinde müvekkillerinin taşınmazın devrine hazır olduğunu bildirilmesine rağmen davacıların borçlarını ödemediklerini, açılan bu davada iyi niyetli olmadıklarını, ayrıcı haksız bir şekilde kendilerine verilen teminat senedini de icraya koyduklarını, bu senette davacılar tarafından tahrifat yapıldığını, müvekkili ...'nın isminin bulunmamasına rağmen ismi yazılarak icraya konulduğunu, bu hususla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ...’ın davalılardan ... İnşaat Şirketi ile 14.04.2017 tarihinde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesine göre 300.000 TL'nin davalı şirkete davacı ... tarafından ödenmiş olduğu, ayrıca diğer davacı ...’ın 20.000 TL ödemeyi sözleşmeye istinaden davalı şirket temsilcisine yapmış olduğunun tespit edildiği, bu hususlarda davalı yanca cevap dilekçesinde itirazda bulunulmadığı, davacılar dava konusu taşınmaz için yapmış oldukları masrafları talep etmiş ise de taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olması nedeniyle bu hususta davacılar aleyhine zenginleşen davalılar olmadığı, davalı ... ile davacılar arasında hukuki ilişki mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, ... Müh. Dan. İnş. Taah. Eml. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye yönelik davanın kısmen kabulüne, 300.000 TL'nin davalı ... Müh. Dan. İnş. Taah. Eml. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edilerek davacı ...'a ödenmesine, 20.000 TL'nin davalı ... Müh. Dan. İnş. Taah. Eml. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edilerek davacı ...'a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ...'ya yönelik davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflaca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalılar vekili istinaf başvurusunda; müvekkilerinin taşınmazın devrine hazır olmasına rağmen davacıların devre yanaşmadıklarını, teminat senedini icraya koyduklarını, kötü niyetli olduklarını, davalı tarafından dava konusu konutta tadilat yaptırıldığı yönündeki savunmanın dikkate alınmadığını, davacıların oturdukları konutla alakalı olarak davalıya kira veya tazminat ödemesi de yapmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davacılar vekili istinaf başvurusunda; davaya konu sözleşmeye diğer davalı ...'nın da taraf olduğu gerekçe kısmında yazılmasına rağmen bu davalı yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, adı geçen davalının sözleşme kapsamında verilen bonoda imzasının olduğunu, dava dışı ...'nin eşinin davalının gayri resmi ortağı olmasına rağmen bu hususun göz ardı edilerek konutta yaptıkları tadilat bedelinin ödenmesi taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dosyası kapsamı, yerel mahkeme gerekçesi, ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre ve özellikle dava konusu konutun halihazırda ihbar olunan ... adına kayıtlı olması, davacılar ile adı geçen arasında davacıların sahte kira sözleşmesi ile konutu işgal ettiklerinden bahisle müdahalenin men'i ve ecrimisil istemli derdest davanın mevcudiyeti ve diğer davalı ...'nın davaya konu sözleşmenin tarafı olmadığı, davalı şirketin yetkilisi olarak hareket ettiği nazara alındığında, Mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından tarafların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; ...'nın satış protokolünde taraf sıfatı bulunduğu halde bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, satış sözleşmesinde ...'nın taraf olduğu mahkemenin gerekçeli kararında açıkça yazıldığı halde hüküm kısmında bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinin gerekçe ile hüküm kısmında çelişkiliye neden olduğunu, ... ile yetkilisi olduğu ... İnşaat Ltd. Şti.'nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, sözleşme gereği davalı yana peşinat olarak 300.000 TL verdiklerini, taşınmazın tapu devrinin gerçekleşmemesi halinde müvekkillerin ... oldukları bu bedeli garanti altına almak üzere ise davalı ... ve ... Müh. Ltd. Şti.'nin borçlu olarak yer aldığı 300.000 TL bedelli teminat senedinin müvekkillere teslim edildiğini, teminat senedinde davalı şirketin yetkilisi olan ...'nın ikinci bir imzasının yer aldığını, ...'nın emniyetteki ifadesinde taraf olduğunu ikrar ettiğini, tapu maliki ... - ... ... çifti ile davalı ... - ... Ltd. Şti'nin ortak olduklarını ve müvekkilleri hileli davranışları ile aldatarak dolandırdıklarını, müvekkillerin taşınmazı satın almasına ve içine fahiş miktarda harcama yapmasına
sebep olduklarını, müvekkillerin dava konusu ... satın alma görüşmelerini bu şahıslarla yaptıklarını, ortak olduklarını söylediklerini, evi satın almaları konusunda iradelerini sakatladıklarını belirterek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesine istinaden yapılan ödeme ile tadilat bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 40 ıncı maddesi; "Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur. Diğer durumlarda alacağın devri veya borcun üstlenilmesine ilişkin hükümler uygulanır " şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. 14.04.2017 tarihli "Gayrimenkül Satış Protokolü" başlıklı adi yazılı sözleşmede, müteahhidin adı ve soyadı kısmında "...-... İnşaat" yazılı olup yine sözleşmenin alt kısmında "satıcı -müteahhit" şeklinde yazılmak suretiyle imzalanmış olup şirket kaşesi yer almadığı gibi imzanın şirketi temsilen atıldığına ilişkin bir ibarede yoktur. Taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince ödenen bedele ilişkin olarak verilen 14.11.2017 tarihli teminat senedinde yer ..., davalı ... tarafından inkar edilmeyen ikinci imza da aval hükmündedir. Bu durumda davalı ...'nın 14.04.2017 tarihli sözleşmeden şahsen sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden husumetten ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2. 14.04.2017 tarihli sözleşmenin "diğer şartlar" başlıklı 5 ... maddesinde satışa konu bağımsız bölümde yapılacak tadilatlar ... ... yazılmış ve bunun dışında mimari projeye göre yapılacak her şeyin satıcıya ait olduğuda belirtilmiştir. Sözleşmenin nispiliği gereği davalıların bu sözleşme ile bağlı ve davacılar tarafından yapılan tadilatlardan sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi Kararının davacılar yararına BOZULMASINA,
8,400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp, davacılara verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.