Logo

3. Hukuk Dairesi2022/5997 E. 2023/481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı elektrik dağıtım şirketinin, tarımsal sulama aboneleri üzerinde baskı oluşturmak amacıyla köyün elektriğini trifazdan monofaza düşürmesi nedeniyle davacının açtığı muarazanın önlenmesi davasında, davalı şirketin bu işleminin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Elektrik dağıtım şirketinin, kaçak elektrik kullanımını engellemek amacıyla dahi olsa, tüketicilere kaliteli ve kesintisiz elektrik sağlama yükümlülüğüne aykırı olarak elektriği trifazdan monofaza düşürmesinin ve jeneratörle elektrik sağlamaya çalışmasının yasal mevzuata aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1108 E., 2022/925 K.

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/164 E., 2021/158 K.

Taraflar arasındaki Elektrik Aboneliğinden Kaynaklanan Muarazanın Önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalı şirketin 16.05.2020 tarihinden itibaren müvekkilinin köyüyle birlikte yöredeki 40 köyün elektriğini tarımsal sulama aboneleri üzerinde baskı oluşturmak suretiyle monofaza düşürdüğünü, şirketin tarımsal sulama abonelerini kendi dayattıkları anlaşmayı kabul ettirene kadar monofaz elektrik vermeye devam edeceğini ifade ettiğini, 3 haftaya yakın bir süredir bütün köylerde bu sistemi uygulamaya geçirmekte olduğunu, şirketin köylere araç kasasında jeneratör dolaştırıp günde 2 saat normal faz elektrik verdiğini, tarımsal sulama aboneleri üzerinde baskı oluşturmak suretiyle başlatılan bu gayri hukuki uygulama sebebiyle corona virüs salgının olduğu bu günlerde yıkanma, temizlenme ve en basit hijyen kurallarını bile yerine getiremeyen binlerce insanın sağlığının ne yazık ki acımasız bir şirketin daha çok para hırsına feda edildiğini, davalı şirketin internet sitesinden yayınladığı uygulamayla artık bütün köylerin elektriğini monofaza indirip borcunu ödeyen kişilere jeneratör vererek elektrik enerjisini bu şekilde dağıtacağını ilan ettiğini, tüm bu nedenlerle; 707705 tesisat numaralı tarımsal sulama abonesi için davalı şirkete borcu olmamasına rağmen enerjinin monofaza indirilmesi sebebiyle oluşan muarazanın menine, bu aşamada müvekkilin temel insani ihtiyaçlarına ulaşması adına ihtiyati tedbir yoluyla müvekkile normal faz elektrik verilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, öncelikle husumet, kesin hüküm, derdestlik, zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev ve yetki itirazlarında bulunduklarını, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin diğer tüm elektrik dağıtım şirketleri gibi regüle bir kurum olup tüm iş ve işlemleri EPDK ve TEDAŞ denetimine tabi olduğunu, tüm iş ve işlemlerini başta Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili diğer kanunlar ile Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile belirlenen sınırlar içerisinde icra ettiğini, müvekkili şirket elektrik dağıtımını kaliteli ve sorunsuz temin etmeyi ilke edindiğini, Enerji Mevzuatında ve sair diğer mevzuatta Dağıtım Şirketlerinin enerjiyi ne şekilde sağlaması gerektiği yönünde emredici bir düzenleme bulunmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde köylülerin bir aya yakın süreden fazladır susuz kaldığını belirttiğini ancak borcu olmayan abonelerin mağdur olmaması adına zaten gerekli jeneratörlerin verildiğini, müvekkil şirketin mağduriyete sebebiyet vermemek adına köyde su dağıtımı yapılabilmesi için üç faz, 400 kw sabit jeneratör hizmeti vermek istediğini, yakıt ve bakım dahil masrafları da müvekkil şirket tarafından karşılanacağını, müvekkil şirketin hiçbir şart ve koşulda dava konusu köye ekstra bir yükümlülük getirmediğini, davacı tarafın köylünün susuz kaldığı savını ileri sürerek sayın mahkemenin kararını etkileme çabası içerisinde olduğunu, davacının asıl amacının köylüyü mağdur göstererek müvekkil şirketin kaçak elektrik ile mücadelesini baltalamak olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar tarafından içme suyu ihtiyacının kesintisiz olarak karşılanması ve bunun yanında davacının evine sürekli ve kesintisiz enerji sağlanması adına Kızıltepe İlçesi Tosunlu Mahallesi'ne üç faz olarak verilmesi gereken elektriğin davalı şirket tarafından tek faza düşürülmesi suretiyle gerçekleştirilen muarazanın meni talebi ile eldeki davanın açıldığı, davacının elektrik aboneliğinin bulunduğu ve aboneliğe ait herhangi bir kaçak elektrik tüketim tespiti olmadığının davalı şirket cevabi yazısında bildirildiği, davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde köye gelen elektriğin trafo merkezlerinden tamamen kesilmeyip sadece tri fazdan mono faza düşürüldüğünün ve borcu olmayan aboneliklere ise jeneratör ile elektrik dağıtımı yapıldığının belirtildiği, elektrik dağıtım işlemlerinin kamu hizmeti niteliği taşıması nedeniyle yüksek önem ve intizamla yürütülmesi gerektiği, 30.05.2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde elektrik dağıtımının ne şekilde yapılacağına dair esaların belirlendiği ,davalı vekilinin cevap dilekçesinde ikrar ettiği üzere borcunu ödemeyen veyahut kaçak elektrik tüketimi yapan borçluların elektriğini kesmek amacıyla köye giden elektrik akımını tri fazdan monofaza düşürmek suretiyle, borcunu ödeyen aboneliklere ise jeneratör vasıtasıyla süreli ve kesintili olarak elektrik dağıtımı yapılmasının yönetmelikte herhangi bir karşılığı bulunmadığı, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen elektrik dağıtımının sürekli ve kesintisiz olması gerektiği, davalı şirket tarafından köye temin edilen elektriğin tri fazdan monofaza düşürülmesi nedeniyle köy ana trafosundan beslenen su tankının çalışmaması sonucu köylünün ülkemizi ve hatta dünyayı saran pandemi sürecinde susuz kaldığı, mahallinde keşif icra edildiği ,keşifte dinlenilen tanığın kesinti döneminde köyde su ve elektrik kesintisi nedeniyle yaşanılan zorluklara ve jeneratörle elektrik dağıtımına ilişkin samimi beyanlarda bulunduğu, davalı şirket ve TEİAŞ 16. Bölge Müdürlüğü'nden elektrik kesintisine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin celbedilerek değerlendirilmesi için alınan elektrik bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; sürekli enerji için dava dosyasına sunulan evraklarda orta ve alçak gerilim hatlarıyla elektriğin yerleşim yerlerine dağıtılmasının dağıtım şirketinin sorumluluğunda olduğunun, sürekli enerji sağlamanın dağıtım firması tarafından sağlanması gerektiğinin, su ihtiyacını sağlayan kuyu dalgıç motorların ancak trifaz elektrik akımı ile çalışabileceğinin ve jeneratör ile enerji sağlanmanın ilgili yasal mevzuata uygun olmayıp enerji sürekliliğini de sağlamadığının mütalaa edildiği, dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi süreci gözetildiğinde elektrik ve su hizmetine ulaşılabilirliğin zorunluluk arz ettiği ve pandemi sürecinde su ihtiyacının sürekli ve elzem olduğu, davalı şirket tarafından borcunu ödemeyen veya kaçak elektrik tüketimi olan aboneliklere karşı ne şekilde tahakkuk yapılacağının ve nasıl bir yol izlenerek elektrik kesintisi yapılacağının anılan yönetmelikte açıkça belirlendiği, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen bu dağıtım şeklinin borcu bulunmayan abonelerin de ciddi anlamda mağduriyetine yol açtığı, davalı şirketçe yönetmelikte öngörülen usuller izlenmeksizin yapılan bu dağıtım şeklinin davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ikrar edildiği, bu dağıtım şeklinin açıkça yasal mevzuata aykırı olduğu anlaşılarak davalı şirket tarafından jeneratörle elektrik dağıtımı yapmak suretiyle gerçekleştirilen dağıtımın EPTMHY ve abonelik sözleşmesine aykırı olduğunun tespiti ile davalı şirket tarafından jeneratörle elektrik dağıtımı yapılması ve davacı aboneliklerin bulunduğu Tosunlu mahallesine temin edilen 3 faz (trifaze) bağlantısı olarak tesis edilmesi gereken elektrik enerjisinin monofaz seviyesine düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın men'i ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, cevap dilekçesini ve aşamalardaki beyanlarını tekrar ederek, müvekkili şirketin EPDK ve TEDAŞ denetimine tabi olduğunu, tüm iş ve işlemlerini yönetmeliğe uygun olarak icra ettiklerini, iş bu davadaki güncel amacın güncel fatura ve kaçak borcu olan tarımsal sulama abonelerine enerji temini olduğunu, meskenlere usulüne uygun olarak monafaz enerji verildiğini, trifaz enerji verilemeyeceğini, davacının taleplerinin kötü niyetli olduğunu, mevzuat gereği müvekkili şirketin kaçak trafoya enerji verme yükümlülüğünün bulunmadığını, köy içme sularının MARSU'nun sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirketin içme suyunu besleyen ana trafoyu jenaratör desteği ile çalıştırmak istemiş ise de, köylülerin izin vermediğini, asıl amacın trifaz enerji ile çalışan tarımsal sulama motorlarının aktif hale getirmek olduğunu, bölgede yüksek oranda kaçak enerji kullanılmasından dolayı elektrik akımının güçsüzleştiğini, sürekli bu sebepten dolayı kesinti meydana geldiğini, yönetmelik kapsamında tedarik edilen ve tüketicilere ulaştırılan elektrik enerjisi bedelinin tahsiline yönelik çalışma başlatıldığını, ancak bir kısım çiftçilerin elektrik bedellerini ödememek ve elektrik tüketimini yönetmelikte gösterilen yükümlülükleri yerine getirmemek için her türlü yolu kullandıklarını, davacıların iddialarının mesnetsiz olduğunu, trafo merkezlerinden elektriğin tamamen kesilmediğini, trifazdan monofaza düşürüldüğünü, bu işlemde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, emsal kararların da bu doğrultuda olduğunu, çelişkili bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Somut olayda, davalı tarafın elektriği trifazdan monafaza düşürmesi sebebiyle davacının elektrik hizmetinden kısıtlı yararlandığı ileri sürülerek iş bu davanın açıldığı, mahkemece 07.11.2020 tarihinde refakate teknik bilirkişiler de alınmak suretiyle mahallinde keşif yapıldığı ve dosyaya sunulan ve hükme esas alınan teknik bilirkişi raporuna göre davalı şirketin trafoya gelen akımı trifazdan monofaza düşürülmesinin yönetmelikte karşılığı bulunmadığı, dengesiz yüklenmeye neden olacağının belirtildiği, toplanan taraf delilleri ve bilirkişi raporu yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 38/1-a maddesi ile davalı şirketin istinaf dilekçesi ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü kaçak enerji kullanımına ilişkin hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde; mahallindeki olası kaçak kullanımların nasıl tespit edileceği ve müeyyidesinin ne olacağının yönetmelikte belirlenmiş olması, yönetmelik kapsamında davalının elektrik kesintileri hariç anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisini ve/veya kapasiteyi kesintisiz olarak sağlaması gerektiğinin açıkça düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçelerindeki hususları tekrar ederek, hükme esas alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, müvekkil şirketin mağduriyete sebebiyet vermemek adına köyde su dağıtımı yapılabilmesi için üç faz, 400 KW sabit jeneratör hizmeti vermek istemekte olduğunu, yakıt ve bakım dahil masrafları da müvekkil şirket tarafından karşılanacağını, müvekkil şirketin hiçbir şart ve koşulda dava konusu köye ekstra bir yükümlülük getirmediğini, kaçak elektrik kullanımın müvekkil şirketi zarar uğrattığını ve dava kesinleşinceye kadar tehiri icra kararı verilmesi taleplerini olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; davalı Dedaş tarafından trifazdan monofaza düşürülen elektrik enerjisinin yeniden trifaza yükseltilmesi yönünde muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1 inci maddesine göre; Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.

2. 30 Mayıs 2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Tedarikçilerin yükümlülükleri başlığı altında yer alan 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; tedarikçilerin, elektrik kesintileri hariç anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi kesintisiz olarak sağlayacağı hüküm altına alınmıştır.

3. Değerlendirme

Kaliteli ve kesintisiz olarak aboneye sunulması gereken elektrik enerjisinin jeneratör sistemi ile sunulmaya çalışılmasının yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı olduğunun tespiti ile üç faz bağlantısı olarak temin edilen elektrik enerjisinin tek faz seviyesine düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın menine karar verilmesi, usul ve kanuna uygun bulunduğundan davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.