"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/149 E., 2022/1930 K.
DAVA TARİHİ : 22.11.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1121 E., 2021/997 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın davalı kooperatif yönünden reddine, davalı OSB yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile davalılardan OSB vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı OSB vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında; davanın davalı kooperatif yönünden reddine, davalı OSB yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı OSB vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde taraflardan bir kısmı gelmediğinden, Cumhurbaşkanlığının 11.02.2023 tarihli ve 32101 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 120 numaralı " Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Kararnamesi " kapsamında verilen 06.02.2023 tarihinden başlamak üzere 06.04.2023 tarihine
kadar durma kararına istinaden Yargıtay Birinci Başkanlığının 13.02.2023 tarihli ve E-84632637/1786 sayılı yazısı ekinde sunulan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.02.2023 tarih ve 4 sayılı kararının 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereği duruşmanın 16.05.2023 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.
Belirtilen tarihte gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ..ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; parke imalatı işi yaptığını, faaliyetini sürdürdüğü alanın İkitelli Organize Sanayi Bölgesi içerisinde ve davalı kooperatifin yetki sınırları dahilinde kaldığını, 03.09.2018 tarihinde akşam 22:00 sularında elektrik panosundan çıkan yangının dükkanına sirayet etmesi sonucu makine ve ekipmanlarının, eşyalarının ve parkelerin zarar gördüğünü, hammaddelerin birçoğunun yanarak yok olduğunu, delil tespit dosyası ile yangının davalı OSB'nin sorumluluğunda bulunan elektrik panosundan kaynaklandığının tespit edildiğini, çıkan yangın nedeniyle 3 ay süreyle çalışamayarak gelir kaybına uğradığını, zararının giderilmesinden davalıların birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, delil tespit dosyası ile belirlenen 1.037.760,00 TL tutarındaki zararından şimdilik 90.000,00 TL'nin ve 150.000,00 TL gelir kaybından şimdilik 10.000,00 TL'nin yangın tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 30.12.2019 tarihli dilekçesi ile davalı kooperatif yönünden açmış olduğu davayı geri aldığını belirtmiş; yangın nedeniyle uğradığı zarar yönünden talebini ıslah edip 1.171.386,00 TL'ye yükseltmiş, 1.171.138,00 TL ile 10.000 TL kazanç kaybının yangın tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı OSB'den tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kooperatif; işletme kooperatifi olup halen İkitelli Keresteciler Sitesinin yönetimini yürüttüğünü, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu olay nedeniyle sorumluluğuna gidilemeyeceğini, yangın raporu ile davacıya ait işyerindeki talaş deposunun yangının başlangıç noktası olarak tespit edildiğini, yanan kablolar üzerinde yapılan incelemede ise kabloların sadece dıştaki PVC kılıfının yandığının tespit edildiğini, dolayısıyla yangının kablolardan kaynaklanmadığını, yokluğunda yapılan delil tespiti üzerine hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediğini, kaldı ki bilirkişi raporunda davacının iddiasının aksine yangının çıkış nedeninin kesin olarak tespit edilemediğini, davacının gelir kaybına uğradığından da bahsedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2.Davalı OSB; yokluğunda yapılan delil tespiti üzerine hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediğini, yangının sorumluluğunda bulunan elektrik panosundan kaynaklandığına dair somut bir delilin bulunmadığını, kendilerine ait olan tüm panoların kilitli şekilde muhafaza edildiğini, bu panolara ekipler dışında müdahale edilmesinin söz konusu olamayacağını, meydana gelen yangın sonucu zarar gören davacıya ait işyerinin tavanından geçen ve diğer aboneleri besleyen enerji kabloları üzerinde yapmış oldukları inceleme sonucu; kabloların dış kılıflarında kararma ve yanıklar olduğu, kabloların içerisinde bulunan iletken bakır tellerin renk ve vasıflarını koruduğu, bakır teller arasında bulunan yalıtkan plastik malzemelerde herhangi bir erime ve yapışmanın olmadığı, bakır iletken fazlar arasındaki yalıtkan malzemenin özelliklerinde akıma bağlı herhangi bir yanma olayının gerçekleşmediğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle tarafına kusur atfedilemeyeceğini, sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu yangının 03.09.2018 tarihinde davacının işyerinde meydana geldiği, yangının gerçekleştiği saatte işyerinde faaliyette bulunulmadığı gibi işyerinde çalışır vaziyette herhangi bir cihazın da bulunmadığı, gerek yangın raporunda gerekse delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, yangın nedeniyle davacının işletmesinde bulunan emtia ve demirbaşlarda yanma, kavrulma ve ıslanma nedeniyle maddi hasarların oluştuğu; Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan işyerlerine elektrik dağıtımını gerçekleştiren tesislerin bakım, onarım ve işletme yükümlülüğünün OSB'lere ait olduğu, davaya konu yangın olayının ise davalı OSB'nin yetki ve sorumluluğu altında bulunup, davacının işletmesi içinde yer alan, diğer işyerlerinin beslendiği elektrik pano ve tesisatından kaynaklandığı, sigorta panosunun içindeki NH bıçaklı sigortaların bazılarına müdahalede bulunulup, Elektrik İç Tesisat
Yönetmeliği'ne aykırı olacak şekilde çoklu bakır tel sarılmak suretiyle amperaj değerinin yükseltilmiş olduğu, böylece tesisatta meydana gelebilecek herhangi bir arıza anında devreyi kesme görevini gerçekleştiremez duruma getirildiği, kilit altında tutulan sigorta panosuna davalı OSB çalışanları dışında herhangi bir kişinin müdahalesinin söz konusu olamayacağı, tüm bu nedenlerle olayın meydana gelmesinde davacıya ve davalı kooperatife kusur atfedilemeyeceği, davalı OSB'nin kusurlu ve gerçekleşen zarardan sorumlu olduğu, olay nedeniyle gerçekleşen zarar miktarının alınan bilirkişi raporları ile hukuka uygun olarak belirlendiği, her ne kadar davacı, davalı kooperatif yönünden davayı geri almış ise de, geri alma talebine davalı kooperatifin muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın davalı OSB yönünden kabulü ile KDV dahil toplam zarar miktarı olan 1.171.386,00 TL'nin 90.000 TL'sinin ve 10.000 TL gelir kaybının olay tarihinden; ıslahla artırılan 1.081.386,00 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı OSB'den tahsiline; davalı kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı OSB vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; haksız fiilden kaynaklı tazminat istemiyle açmış olduğu eldeki davada, ıslahla artırdığı miktar için de olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, nitekim talebinin de bu yönde olduğunu; davanın davalı kooperatif yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, işbu davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı OSB vekili; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının EPDK mevzuatı göz ardı edilerek hazırlandığını, itfaiye raporu ile çeliştiğini, hükme esas alınamayacağını, dosyaya sunmuş olduğu uzman görüşünün dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı OSB'nin yetki ve sorumluluğu altında bulunan elektrik dağıtım tesislerinin işletilmesi kapsamında bakım ve gözetim yükümlüğünün bulunduğu, dosya kapsamında alınan birbiriyle uyumlu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporları ile davaya konu yangının, davalı OSB'nin yetki ve sorumluluğu altında bulunup davacının işletmesi içinde yer alan, diğer işyerlerinin beslendiği elektrik pano ve tesisatından kaynaklandığının tespit edildiği, bahse konu elektrik panosu içerisindeki sigortaların dışarıdan müdahale sonucu aşırı yüklenmede ısınarak zarar gördüğü, davacının işyerinin üst katında bulunan ve diğer işyerlerine elektrik taşıyan kabloların da yandığı, böylece yangının davacının işyerine sirayet ettiği, olayın meydana gelmesinde davalı OSB'nin kusurlu olduğu; davalı kooperatife kusur atfedilemeyeceğinden işbu davalı yönünden davanın reddi ile lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak hüküm altına miktarın tamamına olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı OSB vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında; davanın davalı kooperatif yönünden reddine, davalı OSB yönünden kabulü ile KDV dahil toplam 1.171.386,00 TL uğranılan zarar ile 10.000 TL gelir kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı OSB vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı OSB vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 20 nci maddesinin birinci fıkrasında; "OSB’lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece OSB’nin yetki ve sorumluluğundadır..." hükmüne yer verilmiştir.
2. Sorumluluk hukukunun konusu, zarar verenin, zarar görenin uğramış olduğu zararı gidermektir. Bu anlamda sorumluluk hukukuna tazminat hukuku demek de mümkündür. Sorumluluk hukukunun tarihsel gelişim süreci içerisinde, kusur sorumluluğundan kusursuz sorumluluğa uzayan bir yol izlenmiştir.
3. Sorumluluk için mutlaka kusurun aranması bazı hâllerde modern tekniğin ve makineleşmenin icaplarına yabancı düşmektedir. Bu sebeple hukukun esas prensibi olan kusur sorumluluğu yer yer zayıflamış hatta bazı hâllerde tamamen ortadan kalkarak yerini kusursuz sorumluluğa terk etmiştir. Teknik ilerlemeler ve ona bağlı olan tehlikelerin artması karşısında, kusura dayanan sübjektif sorumluluk artık, yalnız başına, zarar görenlere etkili bir koruma sağlamaya elverişsiz ve dolayısıyla adaleti gerçekleştirmek bakımından yetersiz kalmıştır. Kusur yoksa sorumluluk da ortaya çıkmaz görüşü artık geçerliliğini kaybetmiştir. Kusura dayanmayan sorumlulukta; sorumluluğu doğuran olay, zarar ve zararla söz konusu olay arasında bir illiyet bağı bulunması sorumluluğu doğurmak için yeterlidir.
4. Kusursuz sorumluluk, hakkaniyet sorumluluğu, özen sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
5. Tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 71 inci maddesinde;
" Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.
Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu kabul edilir. Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arzeden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de önemli ölçüde tehlike arzeden işletme sayılır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6. Burada işletme sahibi veya işletene kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. İşletme sahibi veya işleten, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, dosya kapsamında alınan taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, konunun uzmanlarınca hazırlanmış bilirkişi heyeti raporu ile yangının çıkış noktasının davalı OSB'nin yetki ve sorumluluğu altında bulunan elektrik dağıtım panosu olarak tespit edilmiş olmasına, pano içinde bulunan sigortalara dıştan müdahale edilmek suretiyle aşırı yüklenme halinde koruma görevini kaybetmiş olmasına, olayın meydana gelmesinde elektrik dağıtım işini gerçekleştiren davalı OSB'nin tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğu bulunduğu gibi bakım ve onarım yükümlülüğünü yerine getirmeyerek aynı zamanda munzam kusurlu olmasına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye göre, davalı OSB vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.