"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/858 E., 2022/1064 K.
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/511 E., 2018/441 K.
Taraflar arasındaki asıl dosyada ipoteğin kaldırılması, birleşen dosyada menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davaların reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 08.12.2021 tarihli, 2021/4139 Esas, 2021/12670 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozmaya uyularak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmaya gelen davacı ... vekili Av. ... ... ... ile davalı vekili Av. ... sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı ...; konut kredisi kullanıldığı için üzerinde ipotek tesis edilmiş olan mesken niteliğindeki taşınmazı 08.11.2013 tarihinde dava dışı 3 üncü kişiden satın aldığını, kalan konut kredisi taksitlerinin tamamını ödediğinden dayanaksız kalan ipotek şerhinin kaldırılması için davalı bankaya başvurduğunu, ancak dava dışı ... ...’in bankaya daha başka da kredi borçları olduğu ve dava konusu taşınmazın o borçlar için de teminat oluşturduğundan bahisle şerhin kaldırılmadığını, tapu kaydında konut kredisinden kaynaklanan ipotek dışında başka bir şerhin bulunmadığını, tapu sicilinden anlaşılamayan kayıtlardan sorumlu olamayacağını ileri sürerek banka borcu ödenmiş olduğundan ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında dava konusu taşınmazı devralan ... davaya dahil edilmiştir.
2.Birleşen davada davacı ...; dava konusu taşınmazı 09.10.2017 tarihinde satın aldığını, taşınmaza ilişkin Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/22825 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipoteğe konu borcun ödenmiş olması nedeniyle takibe konu genel kredi sözleşmesi dolayısıyla ilk malikin kefili olduğu borcun borçlusu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalı; dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin belli bir krediye özgülenmediğini, dava dışı borçlunun kullandığı kredilerden herhangi birinin ödenmiş olmasının ipoteği sona erdirmeyeceğini, ipotek resmi senedinin 1 ... maddesi gereğince borçlunun sorumluluğunun devam ettiğini savunarak davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; söz konusu ipotek konut kredisi neticesinde koyulduğundan, bu ilişkide ... ...’in tüketici vasfını taşıdığı tartışmasız olup, hayatın olağan akışına ve genel kabule göre matbu olarak banka tarafından düzenlenen bu belgelerin aksi banka tarafından ispatlanmadığı sürece tüketici ile müzakere edilmediği kanaatine varılması gerektiği, bu nedenle o an konut kredisini almak isteyen tüketicinin, krediyi ödediğinde ipoteğin kaldırılacağı düşüncesiyle sözleşme kapsamını ayrıntılı değerlendiremeyeceği, burada bilgilendirme sorumluluğun tüketicinin şartlarını ağırlaştıran bankaya ait olduğu, bu bilgilendirmenin yapıldığına dair mahkemece kanaate varılamadığı, ipotek belgesindeki 1 ... maddenin ağır sonuç taşıması nedeniyle haksız şart teşkil edeceği ve kanuna göre sözleşmenin tamamını etkilememesi durumunda yalnız haksız şartın geçersiz sayılacağı, tüketici kredisi ödendikten sonra bankaya ipoteğin fekki için yapılan başvurunun ... ...’in ticari işlerinden ... borçları sebep gösterilerek reddedilmesinin doğru olmadığı kanaatine varıldığı, söz konusu taşınmazın 08.11.2013 tarihinde ipotekli olarak ...’ye satıldığı, bu tarihten sonra konut kredisinin tüm borçlarının 11.08.2014 tarihinde kapatıldığı hususunun ihtilaflı olmadığı, borç bitiminden sonra bankaya ipoteğin fekki için başvurulup olumsuz sonuç alındığı, dava devam ederken söz konusu taşınmazın ...'ya ipotekli olarak devredildiği, ...'nın davaya dahil edildiği, taşınmaz üzerinde malik sıfatı kalmayan ...'nin aktif husumetinin kalmadığı anlaşıldığından davanın ... yönünden reddine, davacı ... yönünden kabulü ile; Mersin İli, ... İlçesi, Menteş Köyü, 20K1 pafta, 7705 ada ve 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının D blok, 12 nci kat, 23 sayılı bağımsız bölüm üzerinden kurulan ipoteğin fekkine, Mersin 1. Tüketici Mahkemesinin 2018/34 esas sayılı birleşen dosya yönünden; davacı ...
Tatlı'nın borçlu olmadığının tespiti ile Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/22825 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılardan ...'den önce taşınmazın malikinin ... ... olduğunu, bu kişinin ... İnşaat Limited Şirketinin ortağı ve aynı zamanda kredi sözleşmelerinin müşterek borçlusu ve kefili olduğunu, ... ...'in kefili olduğu tüm kredi borçları için ipoteğin konulduğunu, borcun devam ettiğini, birleşen dosyada takibin iptali talep edilmiş ise de; Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/25 Esas sayılı dosyasında da, talepte bulunulduğunu, dosyanın derdest olduğunu, davacı tarafa takdir edilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, davacının harç yatırmadan dava açtığını, peşin harç yatırılmadığı halde nispi vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli, 2020/375 Esas, 2021/292 Karar sayılı kararıyla, denetime elverişli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; taşınmaz üzerine konan ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olmadığı, taşınmazı davacı ...'ye satan önceki malik ... ...'in sorumlu olduğu ticari kredilerinde teminatı olan ve 900.000 TL bedelli üst limit ipoteği olduğu, borç devam ettiği için ipoteğin kaldırılması istenemeyeceğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Mersin 2. Tüketici Mahkemesinin 2017/511 Esas, 2018/441 Karar sayılı ve 18.12.2018 tarihli kararının kaldırılarak, davacının asıl ve birleşen davasının reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.12.2021 tarihli ve 2021/4139 Esas, 2021/12670 Karar sayılı ilamında; konut finansmanı (mortgage) kredisi sözleşmesinin ''Teminat Bilgileri'' başlıklı 14 üncü maddesinde yer ... “Müşteri, gerek bu sözleşmeden gerekse bankayla imzalamış olduğu başka sözleşmelerden ve/veya herhangi bir nedenden doğmuş veya doğacak her türlü vergi, resim, harç, icra ve yargılama giderleri, masraflar ve bu sözleşme gereğince bankaya borçlu olduğu tüm tutarların teminatı olarak; özellikleri 27 nci maddede yazılı olarak belirtilen gayrimenkulü, mütemmim cüzü ve teferruatı ile birlikte, bankanın belirleyeceği tutar üzerinden 1 ... derece, 1 ... sırada bankanın tercihine bağlı olarak anapara ya da üst sınır ipoteği tesisini kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesi ve tapu müdürlüğünce düzenlenmiş olan 25.07.2011 tarihli ve 14974 yevmiye numaralı ipotek senedinin ''Sözleşme Şartları '' başlıklı bölümün 1 ... maddesinde yer ... “ …..doğmuş ve doğacak diğer bütün borçlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebeplerden bankanın merkez ve şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 900.000 TL’sına kadar olan alacakları taşınmazın teminatı olarak bankaya 1 ... derecede, fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek etmeyi kabul ettiği” düzenlemesi
haksız şart niteliğinde olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu ipoteğin üzerinde bulunduğu taşınmaza ilişkin, dava dışı ... ... tarafından davalı bankadan çekilen konut kredisine ait borcun ödenmek suretiyle kapatılmış olduğu nazara alınarak, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği gibi; 25.07.2011 tarih ve 14974 yevmiye nolu ipotek senedinde yazılı olan; "…..doğmuş ve doğacak diğer bütün borçlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebeplerden bankanın merkez ve şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 900.000 TL’sına kadar olan alacakları taşınmazın teminatı olarak bankaya 1. derecede, fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek etmeyi kabul ettiği” düzenlemesinin haksız şart niteliğinde olduğu, dava dışı ... ... tarafından davalı bankadan çekilen konut kredisine ait borcun ödenmek suretiyle kapatıldığı anlaşıldığından, asıl ve birleşen davanın kabulüne; Mersin ili, ... ilçesi, Menteş Köyü, 7705 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın B blok, 12. Kat, 23 nolu bağımsız bölümü üzerine davalı banka lehine konulan 25.07.2011 tarihli ipoteğin kaldırılmasına, Mersin 1. Tüketici Mahkemesinin 2018/34 Esas sayılı dosyası ile açılan birleşen davanın kabulüne; davacının Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/22825 Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava dışı ... ...'in davalı banka lehine dava konusu ipoteği tesis etme amacının kendi ortağı olduğu şirket tarafından kullanılan ve kendisinin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu kredi çerçeve sözleşmelerine teminat oluşturmak olduğunu, ipoteğin, ancak dava dışı ... ...'in kefili olduğu tüm kredi borçlarının bankaya ödenip kapatılması durumunda kaldırılmasının söz konusu olabileceğini, davacının satın aldığı konut üzerindeki ipoteği bilerek devraldığını, davacı her iki davayı açarken de herhangi bir harç ödemediği gibi yargılama sırasında da mahkeme tarafından harcın ikmali ile ilgili bir süre verilmediğinden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ipotek bedeli üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. GEREKÇE
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı bankadan kullanılan konut kredisinin teminatı olmak üzere krediye konu taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin, kredi borcunun tamamen ödenmesi nedeniyle fekkine karar verilmesi ve ipotek bedeli kadar borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar
gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 ... ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı).
3. Bilindiği üzere; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13 Esas 5 Karar sayılı YİBK).
4. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 883/1 ... maddesi; ''Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.'' şeklindedir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 883/1 ... maddesi gereği alacak sona ermiş olduğundan taşınmaz maliki olan davacının alacaklı bankadan ipoteği terkin ettirmesini isteyebileceği ve davalı bankanın bu talebi yerine getirmek zorunda olduğu anlaşıldığına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı ...’ya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.