Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6420 E. 2023/2016 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı talebinde, azlin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak istenen vekalet ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın icra takibinde faiz hesabını hatalı yaparak müvekkilini zarara uğrattığı ve bu nedenle azlin haklı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine vekalet ücreti hükmeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av....'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; avukatlık yaptığını, davalının vermiş olduğu vekaletnameye istinaden talimatı ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 Esas sayılı davanın 13.06.2013 tarihli oturumuna davacı vekili olarak katıldığını ve aynı gün davanın kabulüne karar verilerek davanın sonuçlandığını, daha sonra ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.06.2013 tarih ve 2011/467 E., 2013/292 K. sayılı kararının ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, borçluya icra emrinin tebliği üzerine takibin kesinleştiğini, birçok taşınmaza haciz konulduğunu, bu arada davalı ile aralarında 09.11.2013 avukatlık ücret sözleşmesinin tanzim edildiğini, bu sözleşmeye göre takip konusu alacağın %3'ünün vekalet ücreti olarak ödeneceğini, bu tutarın da 56.379,26 TL olduğunu, kararın şirket tarafından temyiz edildiğini, davalı ile dava dosyasının Yargıtay'da takibi ve duruşması için 14.01.2014 tarihli ek sözleşme imzalandığını, bu ek sözleşmeye göre kararın Yargıtay tarafından onanması halinde ayrıca 200.000 TL daha vekalet ücreti ile yine bu rakam üzerinden % 20 gelir vergisi ve % 18 KDV'nin ayrıca ödeneceğini, bunlara isabet eden tutarın 76.000 TL olduğunu, kararın Yargıtay tarafından onandığını, haciz konulan taşınmazların satışı için telefon ve mail yoluyla defalarca bilgilendirme yapılmasına rağmen 20.000 TL satış avansının yatırılmadığını, bu aşamadan sonra davalı tarafından haksız olarak azledildiğini, hakettiği toplam vekalet ücretinin 466.743,14 TL olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 335.563,88 TL vekalet ücreti alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacı ile sözleşme imzalayan ...'ın usulsüz yönetici seçildiği 02.02.2010 tarihli ilk olağanüstü genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınan kararların ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/147 E. 177 K. sayılı ilamı ile iptal edildiğini, sözleşmelerin yok hükmünde olup bu sözleşmeler gereği sorumluluğun ...'a ait olduğunu, site yönetimi yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, ... 2 .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 E. sayılı dosyasına Av. ... takip etmekte iken karar celsesi olan 13.06.2013 tarihli duruşmaya davacının katılarak, diğer Avukat ...'in muvafakati olmaksızın ve azil yapılmadığı halde vekalet sunarak meslek kurallarına aykırı hareket ettiğini, Avukat ...'in ücret alacağı icin dava açtığını bu suretle davacının, sitenin mağduriyetine neden olduğunu, davacının ibraz ettiği ana ve ek sözleşmelerin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanı sıra davacının Yargıtay'daki mürafaa gününü ve akabinde sonucu öğrenebileceğini bilmesine rağmen 14.01.2014 tarihinde bu şekilde sözleşme yapmasının korunamayacağını, davacının ücret talebine mesnet gösterdiği 18. İcra Dairesinin dosyasından site yönetiminin hala tahsilat yapamadığını, önce ... 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014 /868 E. sayılı dosyası nedeni ile ödeme emrinin iptal edildiğini, davacının faiz hesaplamasını yanlış yapması nedeniyle ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/54 E. sayılı dosyasının hala derdest olduğunu, davacının kusuru nedeni ile alacağın tahsilinin geciktiği ve sitenin zarar gördüğünü, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 26.04.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 16.07.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda tespit edilen hususlara göre; davacı avukatın kendisinden beklenen özen ve dikkati göstermediği, davacının avukat olarak özen yükümlülüğüne uygun davranmadığı ve davalının zararına sebep olduğu, sadece ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/42 Değişik ... sayılı dosyasının azil tarihinden önce sonuçlanıp kesinleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 490,00 TL vekalet ücretinin dava tarihi olan 06.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacı avukat ile davalı site yönetimi arasında 09.11.2013 tarihli konusu “... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 sayılı icra takip dosyası” olan avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, daha sonra davacı ile davalı site yönetimi arasında işbu sözleşmeye ek olarak “14.01.2014 tarihli ek bir sözleşme” yapıldığını, mahkemenin ... bu sözleşmeleri bilirkişi raporuna dayanarak Avukatlık Kanunu 164/4 maddesi gereğince geçersiz olarak kabul ettiğini, ancak 1136 sayılı kanunun 163/1 maddesine göre “avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir... avukatlık sözleşmesinin belli bir hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsamı gerekir... yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir.” dendiğini, azil tarihine kadar icra dosyasında gerekli tüm işlemlerin davacı avukat tarafından büyük bir özen ile yerine getirildiğini, avukatın ... görmede özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışının söz konusu olmadığını, azilnamede de böyle bir durumdan söz edilmediğini, azlin haksız olduğunu, İlk Derece Mahkemesi tarafından bilirkişi raporuna dayanak alınan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu verilen kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı vekilin avukat olarak takip ettiği, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/42 D...., ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 Esas sayılı dosyası ile,... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 Esas sayılı dosyalarının incelenmesinde davalı müvekkili zarara uğrattığına ilişkin davranış ve işlemlerinin bulunmadığı, ödeme emrinin vekile gönderilmiş olması nedeniyle davalının bir zararının oluşmadığı, site yönetiminin toplantılarına katılmasına yönelik olarak da site tarafından toplantı gün ve saatinin ve toplantı yerinin davacı vekile bildirim yapıldığına ilişkin bilgilendirmenin davalı tarafça isbat edilememiş olmasına göre, davacı tarafın vekalet sözleşmesi hükümlerine aykırı davrandığının kanıtlanamadığı ve bu doğrultuda azilin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 178.624,87 TL vekalet ücretinin dava tarihi olan 06.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; ... ... 21. Hukuk Dairesinin 23.06.2022 tarihli kararında; takibi yapılan ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 esas sayılı icra takip dosyasında davacının alacağı takip miktarı olan ve davalı tarafça tahsil edildiği bildirilen 1.879.308,69 TL üzerinden hesaplanması gerekirken, bu takip ile ilgili ... ... 12. Hukuk Dairesinin 2018/2323 Esas, 2019/1213 Karar sayılı kararı ile tespit edilen 463.882,94 TL üzerinden hesaplama yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili, dosyanın Yargıtay incelemesinden geçmiş olması nedeniyle artık istinaf hükümlerine tabii olmadığını, dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Daire Başkanlığına gönderilmesi gerekmesine rağmen istinaf incelemesi yapılmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, TBB meslek kurallarının 39. maddesi gereğince ikinci avukatın ilk avukata bildirimde bulunması gerektiğini, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 E sayılı dosyasının 13.06.2013 tarihli duruşmasında önceki avukatın muvafakat vermediği ve durumu duruşma tutanağına yazdırdığı, davacı avukatın bu yöndeki yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 E. sayılı dosyasında; borçlu vekili isminin takip talebinde yer almadığı, icra emrinde gösterilmediği tespit edilmekle bu konuda ... sahibi aleyhine ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/868 E. ve 2014/732 K. sayılı dosyası ile icra emrinin iptal edilmesi ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulduğunu, davacının hatalı faiz hesabı nedeni ile ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/54 E. sayılı davasının açılmasına sebebiyet vermesi karşısında işin özenle yerine getirmediğini, 2013 yılında yapılması gereken bir tahsilatın davacının hatalı icra takibi nedeniyle yıllarca tahsil edilemediğini, yargılama esnasında davacının genel kurullara katılmadığı değil katıldığı, görev aldığı ama bu genel kurulların iptali nedeniyle de sitenin zarar gördüğü belirtildiğini, ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu yönde eksik inceleme ile karar verildiğini, site yönetimi tarafından ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 E. sayılı dosyasında yapmış olduğu tahsilatın 20.01.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınmış olunan ve site alacaklarının tahsilini teminen borçlulara yapılandırma imkanı sunulmasına dair karara dayanılarak yapıldığını, davacının azlinin haklı olduğunu, Avukatlık Ücret Sözleşmesinin geçersizliğinin değerlendirilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan hesaplamaların da kabul edilebilir mahiyette olmadığını, davanın olumsuz sonuçlanması halinde ücret alınamayacağına dair keşide edilen 09.11.2013 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunu, %25 gibi kabul edilemez bir oran ile hesaplama yapması ve bunu da karara bağlamasının hukuka açıkça aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız azil nedenine dayalı vekalet ücreti alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 505 inci maddesi "Vekil, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yükümlüdür. Ancak, vekâlet verenden izin alma imkânı bulunmadığında, durumu bilseydi onun da izin vereceği açık olan hâllerde, vekil talimattan ayrılabilir.

Bunun dışındaki durumlarda vekil, talimattan ayrılırsa, bundan doğan zararı karşılamadıkça

işi görmüş olsa bile, vekâlet borcunu ifa etmiş olmaz." şeklindedir.

2. TBK'nın 506 ncı maddesi "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.

Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.

Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda ... ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.

" şeklindedir.

3. Avukatlık Kanununun 34 üncü maddesi "Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler." şeklindedir.

4. Aynı Kanunun 174 üncü maddesi "Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez." şeklindedir.

3. Değerlendirme

1. Dava, haksız azil nedenine dayalı vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Avukatın, vekil olarak borçları Türk Borçlar Kanunu 505 ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, vekil adı geçen Kanunun 506 ncı maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özen ile ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. “Özen borcu” ile ilgili Avukatlık Kanununun 34 üncü maddesinde mevcut olan, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler.” şeklindeki hüküm ise, avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, Türk Borçlar Kanununun 506 ncı maddesinde düzenlenen vekilin özen borcuna göre çok daha kapsamlı ve özel bir düzenlemedir. Buna göre avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olduğu gibi, müvekkilinin kendisi hakkındaki güveninin sarsılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan da titizlikle kaçınmak zorundadır. Aksi halde avukatına güveni kalmayan müvekkilin avukatını azletmesi halinde azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Gerçekten de avukat, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, müvekkilinin vekilini azli haklıdır. Avukatlık Kanununun 174 üncü maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.

2. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı eldeki davada, vekil olarak takip ettiği dosyalar nedeniyle sözleşmeyle kararlaştırılan vekalet ücretinin tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin 04.02.2015 tarihli azille sona erdiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık azlin haklı olup olmadığı konusundadır. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kaldırılarak, davacı avukatın azledilmesinin haksız olduğu değerlendirmesi yapılarak sonuca gidilmiş ise de, davacı vekil tarafından 05.07.2013 tarihinde başlatılan ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/7815 E sayılı dosyasında ilamın 417.723,60TL asıl alacak, 1.431.219,30 TL işlemiş faiz olmak üzere diğer alacak kalemleriyle birlikte toplam 1.879.308,69 TL üzerinden takibe konulmasına karşın, takip borçlusu tarafından yapılan şikayet üzerine verilen İcra Hukuk Mahkemesi kararına ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 27.05.2019 tarih 2018/2323 Esas 2019/1213 Karar sayılı kararı ile söz konusu takibin işlemiş faiz alacağının 15.793,38 TL olacak şekilde toplam 463.882,94 TL üzerinden devamına karar verilmiş ve bu karar 23.07.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Hal böyle olunca davacı avukat tarafından takibe konulan ilama ilişkin faiz hesabının özen borcuna aykırı olacak şekilde yanlış hesap edildiği ve takibin bu şekilde başlatıldığı dikkate alındığında davalı tarafından yapılan azlin haklı olduğunun kabulü gerekmektedir.

3. O halde mahkemece, azlin haklı olduğu kabul edilerek, ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı davacının vekalet ücreti talep edilebileceği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

3.Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

4. 8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde oy biriliğiyle karar verildi.