Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6488 E. 2023/1272 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının kira sözleşmesi nedeniyle verdiği teminat mektubunu haksız yere nakde çevirmesi nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin açılan davanın, derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar, dava konusu ve dava sebebi aynı olan davanın daha önce açılmış ve derdest olması nedeniyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ı maddesi uyarınca derdestlik koşulunun oluştuğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2320 E., 2022/1379 K.

DAVA TARİHİ : 18.06.2018

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/1320 E., 2021/935 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Av.Mete Şahin ile davalı vekili Av....'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davalının mülkiyetinde bulunan Altındere Tarım İşletmesini 23.08.2005 tarihli kira sözleşmesi ile 30 yıllığına kiraladığını, 14.09.2005 tarihinde yer teslimi yapılmak suretiyle kira sözleşmesinin fiilen uygulanmaya başlandığını, fakat müvekkiline kiralanan bu yerin davalının işgali altında bulunduğunu, başından itibaren kiraya verilebilecek nitelikte olmadığını, davalı idarenin 19.06.2007 tarihinde müvekkili tarafından işletmede yapılması taahhüt edilen yatırımların yapılmadığı, sözleşmeye aykırılık ve eksikliklerin giderilmediği bahanesi ile 23.08.2005 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkilinin davalı idareye vermiş olduğu teminat mektubunu nakde çevirmek sureti ile irat kaydettiğini, müvekkilinin teminat mektubunun haksız irat kaydedildiği gerekçesi ile Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/97 E. sayılı dosyası üzerinden teminat mektubu bedelinin iadesi talebi ile dava açtığını, davanın müvekkili lehine sonuçlandığını ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, fakat davalının teminat mektubunu nakde çevirmesinden sonra, teminat mektubunu veren bankanın aralarındaki sözleşme gereğince müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ve müvekkilinin davalının kusurlu davranışı nedeniyle her ay giderek büyüyen zarara uğramaya başladığını, bankaya yüklü miktarda borçlandığını, davalının nakde çevirdiği teminat mektubu bedelini ödemiş olmasının müvekkilinin zarara uğramasına engel olmadığını ileri sürerek; davalının kendisine sunulan teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirmesi nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu zararların tespiti ile tespit edilen bu miktardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL'nin mektubun nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 18.02.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 599.000,00 TL artırarak 600.000,00 TL' nin teminat mektubunun nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Van İli ... İlçesinde kurulu bulunan Altındere Tarım İşletmesi Müdürlüğü arazilerinin ihale ile 30 yıllığına davacıya kiralandığını, kiralanan taşınmazın 14.09.2005 tarihinde tutulan tutanak ile ayıptan ari ve ihtilafsız bir şekilde davacıya teslim edildiğini, davacının kira bedelini ve ek teminat verme yükümlülüğünü yerine getirmediği için 169.717,14 TL tutarındaki teminatının müvekkili tarafından nakde çevrildiğini, davacının bu işleme karşı Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/97 E. sayılı dosyasında dava açarak teminat mektubu bedelinin tahsilini talep ettiğini, yargılama sonucunda kesinleşen karar doğrultusunda davacıya faizi ile birlikte teminat mektubu bedelinin ödendiğini, daha sonra davacının taleplerine devam ederek teminat mektubunun müvekili tarafından haksız yere irad kaydedildiği gerekçesiyle zarara uğradığını belirterek müvekkili aleyhine Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/491 E. sayılı dosyasında alacak talep ettiğini, söz konusu davanın da munzam zarar talep edilebilmesi için gerekli temerrüt olgusunun bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, taraflar arasında Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/491 Esas sayılı ile görülen davanın işbu dava ile aynı nitelikte olduğunu, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacının zararı ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını, munzam zarar iddiasına ilişkin somut bir delilinin de bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından sözleşme gereğince verilmiş olan teminat mektubunun davalı tarafından haksız olarak nakde dönüştürülmüş olması nedeniyle uğranılan zararın talep edildiği, davacı tarafın teminat mektubuna ilişkin zararının icra takip sonucu karşılanmadığı, davacının bu nedenle uğramış olduğu zararın 600.000 TL'ye tekabül ettiğinin ayrıntılı bilirkişi raporuyla belirlenmiş olduğu belirtilerek; davanın kabulü ile 600.000 TL'nin (1.000 TL'nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte 599.000 TL'nin ise ıslah tarihi olan 18.02.2021 tarihinden) işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009/97 E. sayılı dosyasında dava açarak irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsilini talep ettiğini, davanın kabul edilmesi üzerine Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2013/12983 Esas sayılı dosyasında 400.016,45 TL ödendiğinden teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeni ile zarar talep edilemeyeceğini, davacının dava dışı üçüncü kişi konumunda olan banka ile imzaladığı sözleşme gereği teminat mektubunun nakte çevrilmesi nedeni ile uğradığı zararı davalı idareden talep etmekte haksız olduğunu, davacının zarar iddiasının banka ile imzaladığı sözleşme hükmünde yer alan fahiş faiz miktarından kaynaklandığını, davacının bu davada da Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/491 E. sayılı ile görülen dosyadaki taleplerini yenilediğini, davacının bankaya ödeme yapamamasının sorumlusunun davalı Kurum olmadığını, davanın kabulü ile davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının mülkiyetinde bulunan Altındere Tarım İşletmesine ait gayrimenkullerin tarımsal amaç ve faaliyet konuları içerisinde kalmak şartıyla üretim yapmak, tesis kurmak, pazarlama faaliyetlerinde kullanılmak üzere 23.08.2005 tarihli kira sözleşmesi ile davacı tarafından 30 yıllığına kiraladığı, 14.09.2005 tarihinde yer teslimi yapılmak suretiyle kira sözleşmesinin fiilen uygulanmaya başlandığını hususunda ihtilaf bulunmadığı, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/97 E. ve 2013/6 K. sayılı kararıyla, davalının davacının verdiği ve eldeki davaya konu 143.300 TL bedelli teminat mektubunu 31.03.2008 tarihinde haksız olarak nakde dönüştürdüğü, bu kapsamda Mahkemece banka teminat mektubunun bedeli olan 143.300 TL'nin 31.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, ilamın takibe konulması üzerine davalı tarafından Ankara 18. İcra Müdürlüğünün dosyasına 09.10.2013 tarihinde 400.016,45 TL ödendiği, davacı vekilinin açıklama dilekçesi ile; davanın, davalı kiraya veren tarafından, davacı kiracının kira sözleşmesi nedeniyle vermiş olduğu teminat mektubunun sözleşmenin haksız feshi nedeniyle paraya çevirmesi nedeni ile davacının teminat mektubunu alındığı bankaya teminat teşkil etmek üzere davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, teminat mektubunun haksız paraya çevrilmesi nedeni ile dava dışı banka tarafından ipotek edilen ve satışına karar verilen taşınmazın bedeli ile davalının bankaya borçlu olarak kaldığı miktarlar toplamının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğunun bildirildiği, davacı tarafından teminat mektubunun davalı tarafından haksız paraya çevrilmesi nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak daha önce Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/491 E. 2017/588 K. sayılı dosyasında açtığı ve görevsizlik kararı üzerine Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/982 E. 2021/33 K. sayılı dosyasında görülen davada, davacının Ankara 56. Noterliğinin 30.09.2014 tarihli ve 18153 yevmiye sayılı alacağın devri başlıklı belge ile bu davadaki tüm hak ve sorumluluklarını Akara Matona’ya devrettiği, davacının bu davada da teminat mektubunun davalı tarafından haksız paraya çevrilmesi nedeni ile uğradığı aynı zarar kalemlerini talep ettiğinin anlaşıldığı, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde daha önce açılan ve mahkemenin 2020/982 E. kayıtlı dava dosyası ile eldeki davanın tarafları (alacak temlik edilmiş ise de aynı olay ve aynı sözleşme olduğundan), konusu ve dava sebeplerinin aynı olduğu anlaşıldığından derdestlik dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın derdestlik dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; açmış olduğu davanın, davalı tarafın kira sözleşmesi gereğince müvekkilinden talep etmiş olduğu teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirmesi nedeni ile davalının sözleşmeye aykırı davranışından doğan alacak davası olduğunu, davalı tarafın derdestlik itirazının yasal dayanağı olmadığını, munzam zarar davası ile sözleşmeye aykırılık nedeni talep edilen tazminat davaları/alacak davalarının dava koşulları ve ispat açısından birbirlerinden tamamen farklı davalar olduklarını, müvekkilinin davalının haksız ve keyfi davranışı sonucu halen bankaya borçlu kalmaya devam ettiğini, müvekkilinin uğramış olduğu zararın; teminat mektubunun alındığı bankaya teminat mektubu alınması karşılığında verilen taşınmazın bedeli ve yine bu bankaya bu taşınmazın satılması halinde dahi yapılan ödemeye rağmen müvekkilinin borçlu olarak kaldığı miktarların toplamı olduğunu, kısacası davalı sözleşmeyi haksız olarak feshetmese idi müvekkilinin uğramayacağı zarar olduğunu, İstinaf Mahkemesinin derdest olduğu iddia edilen davaların talep sonuçlarına ve amaçlarına göre değil, davaların taraflarının aynı olması, dava konusu olayın aynı olay olması, davaların aynı sözleşmeden kaynaklanması nedeni ile derdestlik itirazını kabul ettiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ı maddesinde, derdestlik; “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması" şeklinde düzenlenmiş olup, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir davanın ikinci kez açılamayacağını ifade eder. Aynı dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus ileri sürülmese bile re'sen gözetilerek ikinci dava dava şartı yokluğundan reddedilir.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.