Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6891 E. 2023/2146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davacıların kusur oranının belirlenmesi ve manevi tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında davacıların kusur oranının belirlenmesi hususunun bozulmasına rağmen, manevi tazminat miktarına ilişkin karar kesinleştiği için, bozmaya uyan mahkemenin manevi tazminat konusunda yeniden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3527 E., 2022/1696 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2009/312 E., 2017/386 K.

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma talepli, asıl davada davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. vekili, asıl davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen asıl ve birleşen davada davacılar vekili Avukat ... ... ... ile asıl davada davalı ... vekili Avukat ... ... ve asıl davada davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar asıl davada; çocukları ... ... ...'u davalı şirkete ait Dünya Göz Hastanesi Feneryolu Şubesine ... 2005 tarihinde yakından tv seyretme şikayeti ile muayene için götürdüklerini, muayene neticesinde küçüğün davalı şirketin ... Şubesine sevk edildiğini, ... Şubesinde diğer davalı Dr. ...'nın çocuğun ... bir ameliyat olması gerektiğini, ameliyat neticesinde probleminin tamamen ortadan kalkacağını söylediğini, bunun üzerine Dr. ... tarafından 16.11.2005 tarihinde küçüğün ameliyat edildiğini, ancak ilk ameliyattan sonra 3 ameliyat daha olmak zorunda kaldığını ve bu dizi ameliyatlar neticesinde küçüğün ... gözünde tamamen görme kaybı meydana geldiğini, davacı küçüğe uygulanan cerrahi operasyon ve sonraki süreçte davalıların ihmal ve ağır kusurunun bulunduğunu, maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... ... ... için 90.000 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminata, anne ... için 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata, ... ... için 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata, kardeş ... ... için 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminata hükmedilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar birleşen davada; aynı neden ve taleplerle diğer doktor ... Yanyalı'dan da fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... ... ... için 90.000 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminata, anne ... için 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata, ... ... için 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata, kardeş ... ... için 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminata hükmedilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalılar Dr. ... ve Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. asıl davada; kusurlarının olmadığını, tıp bilimine uygun olarak tedavi işleminin yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... birleşen davada; kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.12.2017 tarihli ve 2009/312 E., 2017/386 K. sayılı ilamıyla; bilirkişi raporlarında sürecin yönetiminde kusur bulunduğu, tedaviyi yapan doktor ...'nın kusurlu olduğu, ailenin tedaviye geç getirmesinin de zararlı sonucun oluşmasına katkı sağladığı, bundan dolayı hastanın ön tanı ve tedavisini yapan doktor ... ve ailenin birlikte müşterek kusurlu kabul edildiği, davalı Dünya Göz Hastanesi de diğer davalının kusuruna bağlı olarak adam çalıştıran sıfatı ile zararlı sonuçtan sorumlu tutulduğu, birleşen dava dosyasında doktor ... Yanyalı hakkında dava açılmış ise de bu doktorun hastanın ön tanı ve ameliyat safhasında bulunmadığı, enfeksiyon oluştuğu anlaşıldıktan sonra tedaviye katıldığı, bu şekilde ikinci ameliyata girdiği, birleşen dosya davalısı ... Yanyalı'nın sorumluluğunun olmadığı, davacı ... ...'un %32,2 oranında maluliyeti ile sonuçlanan göz hastalığı tanı ve tedavisi sürecinde davalı ... ile tanı ve tedavide geciken ailenin müştereken kusurlu kabul edildiği, belirlenen tazminattan 1/2 oranında indirim yapıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 140.106 TL maddi tazminatın ve takdiren 20.000 TL manevi tazminatın ve davacılar ..., ... ve ... ... için takdiren 5.000'... TL manevi tazminatın 02.01.2006 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, davacılar ..., ..., ... ...'un maddi tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, asıl davada davacılar ve asıl davada davalı ... ve davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2019/404 E., 2020/186 K. sayılı kararıyla; somut olayın oluş şekli ve ortaya çıkan zararlı sonucun ağırlığı gözetilerek davacılara atfedilebilecek müterafik kusur sebebiyle aktüerya bilirkişisince usulünce hesaplanan 280.313,69 TL maddi zararın kusur oranında indirim uygulanarak 140.106 TL'sinden 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı doktor ... ve davalı hastanenin sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik olmadığı, manevi tazminatın bir tazmin aracı olmamakla beraber, olayın oluş şekli, davacı küçüğün 4 yaşında bir gözünü kaybedip %32.2 malül hale geldiği, ... zararın manevi etkilerini önündeki muhtemel ... yaşam boyunca kendisi ve diğer davacılar anne, ... ve kardeşi tarafından yaşanıp hissedileceği gözetildiğinde takdir edilen tazminat miktarının düşük olup bir miktar arttırılması gerektiği, davacı ... için 50.000 TL, davacı anne için 10.000 TL, davacı ... için 7.500'... TL ve davacı kardeş için taleple bağlı kalınarak 5.000 TL manevi tazminatın, 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı doktor ... ve davalı hastanenin sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, 140.106 TL maddi tazminatın 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile ... ... ... yönünden 50.000 TL manevi tazminatın, davacı ... yönünden 10.000 TL manevi tazminatın, davacı ... yönünden 7.500 TL manevi tazminatın, davacı ... ... yönünden 5.000 TL manevi tazminatın 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ... ve Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacılar ..., ... ve ... ...'un maddi tazminat taleplerinin reddine, birleşen İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/677 E. dosyasının davalısı ... Yanyalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, asıl ve birleşen davada davacılar, asıl davada davalı ... ve asıl davada davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairenin 27.09.2021 tarihli ve 2020/8301 E., 2021/9106 K. sayılı ilamıyla; davacıların sair temyiz itirazlarının ve davalıların ise tüm temyiz itirazlarının reddi ile doktorun tedavi nedeniyle yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından ... zararlardan sorumlu olduğu, keza en hafif kusurundan dahi hukuken sorumluluk altında olduğu, eldeki davada her ne kadar davacılar ... ve ...’un da davacı küçükte oluşan sonuçtan kusurlarının bulunduğu gerekçesiyle maddi zarar hesabında ½ indirime gidilerek hüküm kurulmuş ise de gerek olayın oluş biçimi gerek davacı küçüğün olay tarihindeki yaşı dikkate alındığında, davacılara verilen ½ kusur oranının fazla olduğu, o halde mahkemece bu husus değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacılar yararına Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın sadece maddi zarar hesabında tarafların kararlaştırılan 1/2 kusur oranları yönünden bozulduğu, davacı küçükte göz ameliyatı sonrasında oluşan sonuçtan davacı küçüğün anne ve babası ... ve ...'un kusurlarının bulunduğu gerekçesiyle 1/2 indirime gidilerek hüküm kurulmuş ise de gerek olayın oluş biçimi gerekse davacı küçüğün olay tarihindeki yaşı dikkate alındığında davacılara verilen 1/2 kusur oranının fazla olduğu, bu hususta ayrıca bilirkişi raporu alınmasının gerekli olmadığı, davacı küçüğün olay tarihindeki yaşı, davacı anne ve babasının olayın bu sonuca ulaşmasındaki hayatın olağan akışına uygun nitelikte olabilecek kusur durumlarının değerlendirildiği, uyulmasına karar verilen Yüksek Yargıtay bozma ilamı gerekçesine göre davacı ... ... ...'un olay tarihindeki yaşı, davacılar ... ..., ... ve ...'un anne ... olarak üzerine düşen yükümlülükleri nazara alındığında davacılara %25 (1/4) oranında kusur oranının olayın oluşuna ve hayatın olağan akışına daha uygun düştüğü gerekçesiyle maddi zarar hesabında 1/2 olarak kararlaştırılan %50 kusur indirilmesine ilişkin kusur oranının davacılar yönünden %25 (1/4 oranında) olarak kabulü ile 1/4 kusur oranına tekabül eden miktarın mahsubu ile davacı asil ... ... yönünden 210.235,27 TL maddi tazminatın ve takdiren 20.000 TL manevi tazminatın, diğer davacılar ..., ... ve ... ... için ise ayrı ayrı takdiren 5.000'... TL manevi tazminatın olay tarihi 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar ..., ... ve ... ... tarafından tarafından talep edilen maddi tazminat taleplerinin reddine, birleşen İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/677 E. sayılı dosya davalısı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar, asıl davada davalı ... ve asıl davada davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; %25 kusur indiriminin fazla olduğunu, bilirkişi raporlarında sonuç olarak hastanın endoftalmi tanısı aldıktan sonra sürecin yönetiminde vitraktomi ve göz içi enjeksiyon uygulamalarının zamanlaması ve yeterliliği konusunda eksiklerin mevcut olduğunu, buna rağmen uygun tedavi protokollerinin yapıldığı durumlarda da propnozu etkileyen çeşitli faktörlerin (geç başvuru, başvuru esnasındaki muayene bulguları, mikroorganizma virolansı) mevcut olduğunu bildirdiğini, kendilerinin kusuru olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusurlu olsa bile %1 kusurunun olduğunu, manevi tazminatın düşük olduğunu, önceki kararında toplamda 72.500 TL manevi tazminata hükmedilirken bu miktarın da düşürüldüğünü, anne, ... ve kardeş için maddi tazminat talebinin reddinin haksız olduğunu, birleşen davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Asıl davada davalı ... vekili; gerek yüksek mahkemenin bozma ilamında ve gerekse de istinaf merciince bozma öncesi ve huzurdaki temyiz başvurusuna konu kararlarda ilk derece mahkemesince yapılan yanılgılı tespit ve değerlendirmelerde ısrar edildiğini, itirazlarının dikkate alınmaksızın hüküm tesis edildiğini, gerçekleşen bedeni zararlar bakımından hiçbir kusuru bulunmadığını ve bu yönüyle sorumluluğuna gidilmesinin imkânının da olmadığını, yargılamanın tüm safahatlarında alınan raporlarda gerçekleştirilen operasyonun tıbba ve fenne uygun olduğunun belirlendiğini, ameliyat sonrası birinci ... kontrolünde patoloji saptanmadığına işaret edildiğini, hastayı ameliyat etmezden evvel tekrar muayene de ederek tıbbi teşhis ve tedavi konusunda tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, gerçekleştirilen ameliyatın son derece başarılı bir şekilde nihayete erdirildiğini, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ilk derece mahkemesince yürütülen yargılama bağlamında dosya içerisinde mübrez düzenlenen bilirkişi raporları ve Yüksek Sağlık Şurası raporlarında endoftalmi tanısı konulduktan sonraki bekleme nedeninin anlaşılamadığının ve vitrektomi ameliyatında gecikme olup olmadığı konusunda görüş beyan edilemeyeceğinin belirtildiğini, olayın aydınlığa kavuşturulması açısından davalılarca 23.03.2017 tarihli dilekçe ile hastaya uygulanan tıbbi tedavi süreci hakkında Dr. ..., Dr. ... Dikici ve diğer davalı Dr. ... Yanyalı'nın eksik kaldığı düşünülen noktalar hakkında mahkemeye teknik açıklama yaparak uyuşmazlığın aydınlatılması için lüzumlu izahatta bulunmalarının talep edildiğini, ancak mahkeme tarafından bu talep gözetilmeden, hekimler bu konuda dinlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edildiğini, her ne kadar Yargıtayca verilen bozma ilamında maddi zarar hesabında davacılara verilen kusur oranının fazla olduğu belirtilmişse de kusur isnadı yönünden ve asla kabul manası taşımamak kaydıyla olası bir kusur isnadı noktasında kusur derecesi yönünden eksik incelemede bulunulduğunu, 22.02.2022 tarihli 1 ... celsede mahkemece Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda tarafların kusur oranlarının tespiti konusunda dosyanın bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verilmişse de daha sonra 24.05.2022 tarihli 2 nci celsede ilgili ara karardan anlam verilemeyen şekilde, hiçbir gerekçe dahi gösterilmeksizin rücu edilmesinin de mahkemenin davayı gereği gibi aydınlatma ödevini yerine getirmediğinin ispatı niteliğinde olduğunu, mahkemece görülen 21.06.2022 tarihli 3 üncü celsede de Yargıtay bozma ilamı gerekçe gösterilerek maddi zarar hesabında %25 olarak indirime hangi saik ile ulaşıldığının anlaşılamadığını, gerekçesinin yer almadığını, bu hususta bilirkişi incelemesinin yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. vekili; kusurlarının olmadığını, tazminat ve kusur oranın tayinin neye göre olduğunun belli olmadığını, kusur oranı belirlenmesinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, yemin delili hatırlatılmadan hüküm tesis edildiğini, hiç bir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile yargılamanın son derece ... bir safahate sahip olması nedeniyle mahkemece tazminata hükmedilirken karar tarihi esas alınması gerekirken dava tarihinin esas alınmasının dahi davacının aşırı ölçüde zenginleşmesine sebebiyet verdiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 51 ... maddesi

"Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.

Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür." şeklinde düzenlenmiştir.

4. TBK'nın 52 nci maddesinin birinci fıkrası;

"Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." şeklindedir.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna, dairemizin bozma ilamına uygun olup, özellikle davacıların geç başvurusunun zararın artmasına sebebiyet vereceği anlaşılmakla asıl ve birleşen davada davacıların sair ve asıl davada davalı ... ile asıl davada davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş.nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

Somut olayda Bölge Adliye Mahkemecesince; asıl davada davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile ... ... ... yönünden 50.000 TL manevi tazminatın, davacı ... yönünden 10.000 TL manevi tazminatın, davacı ... yönünden 7.500 TL manevi tazminatın, davacı ... ... yönünden 5.000 TL manevi tazminatın 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ... ve Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, Dairenin 27.09.2021 tarihli ve 2020/8301 E., 2021/9106 K. sayılı bozma ilamıyla davacılar vekilinin sair ve davalı ... vekili ile davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. nin tüm temyiz itirazlarının reddedilmek suretiyle yalnızca maddi zarar hesabında ½ indirime gidilmesinin fazla olduğu gerekçesiyle bozulduğundan, asıl davada Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2019/404 E., 2020/186 K. sayılı kararında yer ... "... ... ... yönünden 50.000 TL manevi tazminat, davacı ... yönünden 10.000 TL manevi tazminat, davacı ... yönünden 7.500 TL manevi tazminat, davacı ... ... yönünden 5.000 TL manevi tazminatın 02.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ... ve Dünya Göz Hastanesi San. Ve Tic. A.Ş. den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" dair kısmı kesinleşmiştir. Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesinin asıl davada manevi tazminat talepleri yönünden verdiği karar bozma ilamı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olmakla, bozma ilamına uyan mahkemece kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceğinden / davacı lehine usuli müktesep hak oluşturduğundan, bozma sonrası yapılan yargılamada yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat konusunda yeniden hüküm kurularak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin sair ve asıl davada davalı ... vekili ve asıl davada davalı Dünya Göz Hastanesi San. ve Tic. A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.