"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; davacı tarafın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; sigorta şirketlerinin, sigortalılarına sunduğu ikame kiralık araç hizmetinin asistanlık hizmeti kapsamında yerine getirilmesi amacıyla sigortalılar ile araç kiralama sözleşmesi akdettiklerini, davalı ile de bu şekilde araç kiralama sözleşmesi imzaladığını, ancak davalı tarafça 19/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sözleşmeye konu aracın ağır şekilde hasarlandığını, aracın hasar durumu ve tamiri, bunun için gerekli süre ve araçtaki değer kaybı için delil tespiti yaptırdığını, kazanın davalının kusurlu davranışları sonucu meydana geldiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak üzere, 5.000 TL hasar bedeli, 1.000 TL araç değer kaybı, 250 TL mahrum kalınan kira bedelinin 19/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve ayrıca delil tespiti dosyasındaki yargılama giderlerinin de davalıdan tahsilini istemiş; 24/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 22.302,61 TL'ye arttırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kabulü ile 17.277,61 TL hasar bedeli, 3.225 TL değer kaybı, 1.800 TL aracın onarım süresine ilişkin kazanç kaybı olmak üzere toplam 22.302,61 TL zararın 6.250 TL kısmının 19/05/2015 tarihinden itibaren, 16.052,61 TLkısmının ise ıslah tarihi olan 24/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar davacı vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)İhbar olunan ... vekilinin temyiz istemi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 61'nci maddesinde davanın ihbarı düzenlenmiş olup, davanın ihbarı, ihbar olunanı davanın tarafı haline getirmeyecektir.
Bu itibarla, davada taraf sıfatı olmadığı halde karar başlığında ...'nin davalı olarak gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, hakkında hüküm kurulmayan ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Somut olayda, mahkemece 23/02/2016 tarihinde verilen ilk kararda, alacağa 19/05/2015 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş, bu karar, davalı tarafından faiz başlangıç tarihi bakımından temyiz edilmediğinden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Buna göre mahkemece; 23/02/2016 tarihli kararını davalı tarafından faiz başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmediği bu itibarla faiz başlangıç tarihi bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, karar verilmesi gerekirken, davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı, kiralanana hor kullanım sonucu verilen hasar, haksız fiil sonucu oluşan zarar kapsamında olup, tazmini gereken tutarın tamamına haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunanın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının birinci bendi çıkartılarak yerine, " Davanın kabulü ile 22.302,61TL'nin 19/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine" bendinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.