"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1962 E., 2022/1039 K.
DAVA TARİHİ : 04.01.2018
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/101 E., 2022/173 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; tapuda davalı adına kayıtlı olan Dikilitaş Köyü 71 parsel numaralı taşınmazı satın aldığını, yapılan anlaşma uyarınca davalının Ziraat Bankasına olan kredi borçlarının kapatılması ile taşınmaz bedelinin ödenmiş sayılacağının kararlaştırıldığını, Ziraat Bankasının davalıya hitaben yazmış olduğu 16.03.2010 tarihli yazıda davalının bankaya bulunan kredi borçları toplamının 240.000 TL olarak belirtildiğini, bu borçların kapatılması akabinde Dikilitaş Köyü 71 parsel sayılı taşınmazdan ipoteğin kaldırılacağının da vurgulandığını, taraflar arasında varılan anlaşma uyarınca 23.03.2010 tarihinde davalının bankaya olan borçlarının kapatılması, taşınmazın anlaşılan bedelinin de bu şekilde ödenmesi amacı ile 221.000 TL'yi Garanti Bankası hesabından alacaklı hesaba gönderdiğini, iyiniyetli bir şekilde almış olduğu taşınmazı aldığı tarihten itibaren kullanmaya başladığını, ancak 16.11.2012 tarihinde Dikilitaş 71 parsel numaralı taşınmazın ilk maliki olan Yaşar Nadi Gencer mirasçıları tarafından bu taşınmazın 10.11.1999 tarihli ve sonrasında yapılan satışlarının, murisin fiil ehliyetine sahip olmaması nedeniyle Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/184 Esas numarasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası sonunda, tapu kaydının iptali ile mirasçılarının miras hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, hükmün Yargıtay tarafından onanarak 02.11.2017 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi uyarınca 50.000 TL harca esas değer üzerinden açtığı davada, dava konusu taşınmazın satın alınması için 23.03.2010 tarihinde ödediği bedelin (221.000 TL), taşınmazın tapu kaydının iptaline dair verilen mahkeme kararının kesinleşme tarihi olan 02.11.2017 tarihi itibariyle ulaştığı alım gücünün, çeşitli ekonomik etkenlerin, enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışların ortalaması alınarak bulunacak değerinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu taşınmazı serbest iradesiyle davacıya sattığını, satış bedelinin davacı tarafından Ziraat Bankası Ceyhan Şubesine olan borcundan dolayı bu bankadaki hesabına EFT yapılmak suretiyle ödendiğini, bu satış neticesinde dava konusu taşınmazın zilyetliğini davacıya devrettiğini ve dava konusu gayrimenkulde davacı tarafından zirai tasarrufta bulunulduğunu, bugüne kadar da davacı tarafından ekilip biçildiğini, satın alması sonrasında davacı aleyhine gelişen mahkeme sürecinden ve neticede önceki malik Yaşar Nadi mirasçıları lehine gerçekleşen tapu intikalinden sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, 18.09.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında; dava konusu taşınmazın kendisine, dava dışı ... Gencer tarafından, işlerinin bozuk olması sebebiyle kağıt üzerinde devredildiğini, yine ...'in talimatıyla taşınmazın davacı adına tapu devrinin gerçekleştirildiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı satış bedelini davalıya ödediğini belirtmiş ise de, işbu dava dosyası ile birleştirilip daha sonra tefrik edilen Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 (tefrik sonrası 2019/246) E. sayılı dava dosyasında, aynı konuda çelişkili beyanlarda bulunduğu, bu nedenle resmi senede göre davalıya verildiği belirtilen bedelin ödendiği konusunda ispat yükünün davacıda olduğu, yine davacının Cumhuriyet Savcılığına sunduğu şikayet dilekçesindeki beyanları ile tanık beyanlarından davacının davalı ile tapu devir işlemi dışında para alışverişi yapmadığı, dolayısıyla davalıya ödediğini iddia ettiği 221.000 TL'yi ödediğini yazılı belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; taşınmaz satışının ilgili bankanın davalıya hitaben yazmış olduğu kredi borçlarının ödenmesi ve bakiyenin elden verilmesi karşılığında yapıldığını, 23.03.2010 tarihinde taşınmazın ipotek borcu olan 221.000 TL'yi aynı tarihli makbuz ile havale yaptığını, bakiye satış bedeli olan 79.000 TL'nin elden ödendiğini, tapuda satışı yapanın davalı olduğunu, taşınmazın ... Gencer, Mutlu, Murat ve ...adlarına kredi ile yükümlü olması ve buna karşılık taşınmazı borçtan kurtulmuş olarak satın alma isteği doğrultusunda taşınmazın ipotek borcunun ödediğinin açık olduğunu, banka ödemelerinde her ne kadar Mutlu, Murat ve Muttalip adına ve hesabına gönderilen dekontlar olsa da, anılan dekontlara ilişkin havalelerin, kredi borcu hesabına ve kredi borcunun kapatılması amacıyla yapılan havaleler olduğunu, bahsedilen havaleler nedeniyle taşınmaz satışından kaynaklı zararını gidermek amacıyla hem bu davayı hem de taşınmazın ipoteğine konu Muttalip, Murat ve Mutlu'nun kredi borcunu ödemesi karşılığında oluşan zararının tazmininden bu şahısların da sorumlu olması nedeniyle ayrıca bu şahıslara karşı Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 E. sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür olmamak üzere alacak davası açtığını, bu davanın istinaf edilen dosya ile birleştirildiğini, birleştirilen dosyanın tefrik edilerek Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/246 E. sırasına kaydedilerek, birleştirme kararının ortadan kaldırıldığını, taşınmazın satışından kaynaklı olarak davalı ... ile taşınmazın yükümlü olduğu kredi borçlarının ödenmesinden de tefrik edilen dava dosyasının davalıları Muttalip, Murat ve Mutlu'nun, uğramış olduğu zarardan müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bu dosyayla birleşip daha sonra tefrik edilen Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 (2019/246) E. sayılı dosyası ile Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma dosyasındaki davacı beyanları, banka hesap dökümleri, duruşmada dinlenen tanık beyanları ve dosya arasında bulunan diğer belge ve kayıtlar birlikte değerlendirilerek davacının davaya konu taşınmazla ilgili olarak, tapu devri nedeniyle davalıya para ödemediği, para alış verişini davalıyla yapmadığı, bu haliyle davalının mal varlığında sebepsiz bir zenginleşmenin olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi gereği ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
3. Borcun kaynaklarından biri olarak öngörülen sebepsiz zenginleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77 nci ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; haklı bir neden olmaksızın başkasının malvarlığından ya da emeğinden zenginleşen kimse bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Borcun kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli haklı bir sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/2220 Soruşturma sayılı dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadede, taşınmazı dava dışı ...'den satın aldığını ve para alışverişini bu şahsa ödediğini ifade ettiği, yine bu ifadeyi doğrulayan davalının 18.09.2018 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanı, tanık ifadeleri, dosya arasında mevcut Ziraat Bankası ipotek yazışmaları ve ekli banka dekontları değerlendirildiğinde davalının malvarlığında davacı aleyhinde sebepsiz bir zenginleşmenin mevcut olmadığı, dolayısıyla davacının davalıya ödeme iddiasını ispatlayamadığı, dava konusu taşınmazın ipotek bedellerinin ödenerek borcun kapatıldığı, bu durumda ipotek bedelinin tapu bedeli yerine ödendiğinin kabulü gerektiği, nitekim davacı tarafça, bahse konu satış nedeniyle Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/246 E. sayılı dava dosyasında, ödeme yapılan şahıslar aleyhine alacak davası açıldığı ve İlk Derece Mahkemesince davanın kabul edildiği ancak istinaf edilmekle henüz kesinleşmediği, bu durumda aynı alacağın iki ayrı hükme konu edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.