Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7755 E. 2023/36 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile peşin ödenen kira bedelinin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin tarafların anlaşmasıyla feshedildiğine ve davacının haksız fesih, masraflar ve ödendiği iddia edilen kira bedeli ile ilgili iddialarını ispatlayamadığına, ayrıca manevi tazminat şartlarının oluşmadığına dair deliller değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2007/234 E., 2012/147 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalılardan İbrahim ile imzaladığı 01.09.2004 tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu dükkanı kiraladığını, çeşitli giderler yaptığı kiralanandan kısa bir süre sonra zorla çıkartıldığını, peşin olarak ödediği yıllık kira bedelini iade alamadığını, kiralananda kalan mallarına davalılarca el konulduğunu, uğradığı maddi zararın Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/31 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2006/10 E. sayılı davada mallarının hangi tarihte iade edildiğinin belirlendiğini, ayrıca işbu malların teslimi sırasında daha önce ödediği 1.000 TL borcunu davalılara bir kez daha ödemek zorunda bırakıldığını ileri sürerek; toplam 25.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatın kira başlangıç tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davacı ile davalılardan ... arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, bu nedenle davalı ... yönünden davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının lastik bayii olarak kiraladığı yerde tamirhane açmak suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle bir araya geldiği davacı ile anlaşarak kira sözleşmesini feshettiğini, davacının 2005/31 D.iş sayılı dosyada tespit edilen eşyalarını tam ve hasarsız olarak teslim aldığını, davacının borcu olan 1.000 TL'yi ödediğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinin tarafların rızası ile feshedildiği, geçerli bulunan "anlaşma" başlıklı belge içeriğine göre bahse konu eşyaların davacıya teslim edildiği, davacının haksız fesih ve eşyaların davalı ...'de kalması nedeniyle zarara uğradığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, davalı ...'ın dava konusu sözleşmeye ve eşyaların teslimine taraf olmadığı gerekçesiyle; davanın davalı ... yönünden husumet nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili dilekçesinde; zararın tespitine yönelik alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, anlaşma başlıklı belgenin geçerli olmadığını, davalı ...'ın diğer davalı ... ile birlikte hareket ettiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile peşin ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre, kira ilişkisinin varlığını, başlangıcını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kiracı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düşer. Talep edilen yıllık kira miktarı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 288. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise kiraya veren kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise kiracının kabulünde olan miktar esas alınmalıdır. Yine kiracı da aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmelidir.

2. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesine göre; "‘Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir."

3. Değerlendirme

1. Davaya konu kira sözleşmesinde kiralayan sıfatına sahip bulunmayan davalı ... aleyhine dava açılamaz.

2. Davacı 01.09.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığı yerden kiraya veren tarafından zorla tahliye edildiğini iddia etmekte, davalı kiraya veren ise sözleşmenin tarafların serbest iradeleri ile sona erdirildiğini savunmaktadır. Bu kapsamda davalı kiraya veren tarafından ibraz edilen, davacı ve davalılardan İbrahim ile şahit olarak diğer davalı ...’ın imzasını taşıyan "Anlaşma" başlıklı belgede; kiralananın kiralama konusu dışında kullanılması nedeniyle kira sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiği, kiracının iş yerindeki lift makinesini alıp anahtarı teslim ettiği, diğer makineleri ise İbrahim’e olan 1000 TL borcu ile elektrik ve su faturalarını ödedikten sonra teslim alacağı yazılıdır. Davacnın imzaladığını inkar etmediği bu belge ile kira sözleşmesinin feshedilmiş olduğundan, davacı haksız feshe dayalı olarak kazanç kaybı talep edemez.

3. Diğer taraftan aynı belgenin, yapıldığı iddia edilen faydalı ve zorunlu masraflara ilişkin herhangi bir beyan veya hükmü içermediği, davacı tarafından iddianın ispatına yönelik herhangi bir fatura da sunulmadığı; bu durumda davacının imalatlarla ilgili iddiasını ispatlayamadığının kabulü gerekir.

4. Her ne kadar davacı, yıllık kira bedelinin 3.000 TL olduğunu ve elden peşin ödendiğini iddia etmiş ise de; yazılı sözleşme ile kira bedelinin senelik 500 TL olarak kararlaştırılmış olması ve davalının dosya kapsamındaki "kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı" yönündeki beyanları dikkate alındığında, davacı bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispat edememiştir.

5. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Buna göre malvarlığına tecavüz edilmesi veya bir edimin yerine getirilmemesi sebebi ile kural olarak manevi tazminat talebinde bulunulamaz.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.