"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1438 E., 2022/1852 K.
KARAR : Davanın Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/100 E., 2021/262 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı kurum tarafından yazılan 25.01.2019 tarihli ve E.64155002/041.99/1424784 sayılı yazı ile, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünün 12.01.2015 tarih, 437986 sayılı yazısı ile Sayıştay Başkanlığı'nca yapılan denetimler sonucu Sağlık Bakanlığı ile Vakıf Üniversiteleri dahil üniversitelere bağlı resmi sağlık hizmet sunucularının medulada yer alan kayıtlarının incelenmesi neticesinde, tıbbi malzeme ödemelerinin KDV dahil olarak hesaplandığını, ancak ilgili mevzuat gereği Sağlık Bakanlığı ile Vakıf Üniversiteleri dahil üniversitelere bağlı resmi sağlık sunucularının kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet teslimlerinden KDV hesaplanmaması gerektiğinin ifade edilerek 01.01.2013 tarihinden itibaren bahse konu sağlık hizmet sunucularına tıbbi malzeme ödemelerine ilişkin olarak yapılan KDV ödemelerinin tahsil edilmesinin istendiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 01.11.2019 tarihli ve 78679949-041.99- E.16813193 sayılı yazısında belirtilen 9.904.743,32 TL'nin alacaklarından mahsup edildiğinin davalı kurumca bildirildiğini, davalı kurum tarafından yapılan 01.01.2013-01.12.2013 tarihleri arasındaki döneme ait fatura ödemelerine ilişkin olarak 2019 yılında yapılan mahsup işleminin 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapıldığı için de hukuka aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, haksız olarak mahsup edilen 9.904.743,32 TL'nin mahsup tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; Sayıştay'ın 2013 yılı denetimleri sırasında üniversite hastanelerinin kuruma fatura ettiği işlemlerde işlem bedellerinin KDV hariç ödenmesi gerekirken KDV dahil ödendiğinin tespit edildiğini, Sayıştay'ın üniversite hastanelerinin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ilgili maddeleri gereğince KDV ödemediğini, bu nedenle kuruma faturalandırma yaparken de KDV'li faturalandırma yapamayacağını bildirdiğini, iddia edildiği gibi SUT'ta yapılan değişiklikle kurum işleminin bir ilgisi bulunmadığını, kurum işleminin KDV'den muaf olan bir kuruma KDV ödenmesi ve ödenen bu miktarların tahsili olduğunu, üniversite ile kurum arasında yapılan protokol çerçevesinde kuruma fatura edilen işlemlerin MEDULA sistemi üzerinden gönderildiğini, her ne kadar kurum MEDULA sistemi otomatik olarak KDV hesabı yaparak üniversiteye ödeme yapmış ise de sonuç olarak kurum kaynaklı sebeplerle bile olsa hatalı bir ödeme olduğunu, karşı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, kurum işleminin sebepsiz zenginleşme hükümlerine istinaden yapıldığından uyuşmazlığa bu hükümlerle ilgili zamanaşımı süresi uygulandığını ve zamanaşımı süresi içerisinde kurum işleminin gerçekleştirildiğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki belgeler ve bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alındığında, davacı Üniversite Hastanesi ile davalı kurum arasında 2019 yılı götürü bedel üzerinden sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmenin 6.1.c maddesi ile 01.01.2019 tarihinden önceki sağlık hizmetlerine ait faturaların, o dönemde geçerli olan sözleşme/protokol hükümleri ve kurumun o döneme ait ilgili mevzuatı gereği inceleneceğinin ve o döneme ait bedellerin inceleme neticesine göre götürü bedel dışında ayrıca ödeneceğinin belirlendiği, 12.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 3.2.1.A-1 maddesine göre kamu ihale kanununa tabi olan resmi sağlık kuruluşlarında SUT ve eki listelerde yer alan tıbbi malzemelerin temin edilmesi halinde, bu listedeki birim fiyatların, sağlık hizmet sunucuları tarafından hangi fiyatlara temin edildiğine bakılmaksızın geri ödemede esas alınacak fiyatlar olduğunun, SUT eki listelerde tanımlanmayan branş/branşlara ait tıbbi malzemeler veya SUT eki listelerde kodu olup da fiyatı olmayan tıbbi malzemelerin, KDV dahil alış fiyatı üzerine % 15 işletme gideri ilave edildikten sonra bulunan tutar üzerinden hazine kesintisi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kesintisi ilave edilerek fatura edileceğinin ve bedellerin kurumca karşılanacağının düzenlendiği, anılan düzenlemeye göre ödemelerin KDV dahil hesaplanacağı, 25.08.2014 tarihinde SUT'ta yapılan değişiklik ile "ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinin birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara ayrıca KDV ödenmez" maddesi eklenerek tebliğin 3.2.1.A alt maddesinin birinci fıkrasının sonuna "%12 işletme gideri ilave edilir" cümlesi eklenip ikinci fıkrasından "ve KDV tutarı kadar bedel" ibaresinin çıkarıldığı, anılan düzenlemenin 01.08.2014 tarihinde yürürlüğü girdiği, buna göre, 01.08.2014 tarihinden itibaren 3065 sayılı Kanunun 17/1 ve 2 maddesinde sayılanlar arasında yer alan davacı Üniversite ve bağlı hastanesine KDV ödenmeyeceği, ne var ki davaya konu faturaların 01.08.2014 tarihi öncesi döneme ilişkin olup yürürlükte olan düzenlemelere göre KDV ödemesinin yapılması gerektiği ve davalı kurumun da fatura ödemelerine ilişkin mahsup işleminin bu nedenle yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 9.904.743,32 TL'nin mahsup tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı, davacı ...’ne yaptığı KDV kesintilerini Sayıştay Başkanlığı’nın düzenlediği rapora istinaden yaptığını, KDV bedellerinin tahsili işlemlerinin Sayıştay’ın 2013 yılı SGK kurumu denetimlerinde yapılan tespitlere dayandığını, Sayıştay’ın 2013 yılı SGK'nın denetimleri sırasında üniversite hastanelerinin kuruma fatura ettiği işlemlerde işlem bedellerinin KDV hariç ödenmesi gerekirken KDV dahil ödendiğinin tespit edildiğini, Sayıştay denetiminde üniversitenin kuruma fatura ettiği işlemlerde KDV ödenmediği halde KDV ödenmiş gibi ücretlendirme yapıldığını, üniversitenin haksız kazanç sağladığı ve sebepsiz zenginleştiğinin tespit edildiğini, bu nedenle konunun SUT'ta yapılan değişiklikle bir ilgisi olmadığını, aynı zamanda GSS Genel Müdürlüğünün KDV hesaplamalarını yaparken üniversiteler için %15 işletme giderlerini ve %1 hazine katkılarını hesaplayarak üniversite lehine düzeltmeleri yaptığını ve mağduriyetleri giderdiğini, Sayıştay’ın hesap yargılaması bağlamında vermiş olduğu kararların maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip bulunduğunu, kanun ile yapılması zorunluluk taşıyan denetimin yapılmamasının da söz konusu olamayacağını, Sayıştay’ın tespit ettiği usulsüzlüklerin kurumun zarar etmesine yol açtığını, dava konusunu aydınlatacak bilirkişi heyetinde bu hususta uzman bir hukukçunun da yer alması gerektiğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fikrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına, özellikle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 24.03.2013 tarihli ve 28597 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SGK Sağlık Uygulama Tebliğinin 3.2.1.A.1 maddesinin 2. fıkrasındaki "ve KDV tutarı kadar bedel" ibaresinin çıkarılmasına ilişkin 25.07.2014 tarihli 29071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SGK Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 17. maddesi ile yürürlük tarihi olan 01.08.2014 tarihinden önceki tarihli faturaların ödenmesinde KDV'nin hesaba katılacağı, sonraki tarihli faturaların ödenmesinde KDV'nin hesaba katılmayacağının anlaşılmasına göre aynı gerekçe ile davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönlerden yasaya aykırılık bulunmadığından karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.l maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istirdat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 nci maddesi şöyledir:
"(1) Yargıtay, onama kararında, onadığı kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermek zorundadır.
b.24.03.2013 tarihli SUT 3.2.1.A-1 maddesinin 2. fıkrası şöyledir:
"...KDV dahil alış fiyatı üzerine, %15 işletme gideri ilave edildikten sonra bulunan tutar üzerinden Hazine kesintisi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kesintisi ilave edilerek fatura edilir..."
c.25.07.2014 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına dair Tebliğ'in 17 nci maddesi şöyledir:
" Aynı Tebliğin 3.2.1.A alt maddesinin birinci fıkrasının sonuna “Bu fiyatlara %12 işletme gideri ilave edilir.” cümlesi eklenmiş ve ikinci fıkrasından “ve KDV tutarı kadar bedel” ibaresi çıkarılmıştır."
d.3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"1. Kültür ve Eğitim Amacı Taşıyan İstisnalar:
Genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi
partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu
menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti
tanınan vakıfların;
a) İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, islah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları
teslim ve hizmetleri,
b) Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri
işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve
hizmetleri"
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.