Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7968 E. 2023/1015 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin, kredi borcu ödendikten sonra bankanın fekki için gerekli işlemleri yapmaması nedeniyle açılan ipoteğin fekki davası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin zorunlu arabuluculuk hükmünün dava tarihinden sonra yürürlüğe girdiği ve yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1706 E., 2022/2259 K.

DAVA TARİHİ : 13.07.2020

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/200 E., 2021/290 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı bankadan kullandığı konut kredisinin teminatı olarak Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Çiğdemtepe Mahallesi, 61207 ada, 10 parsel, 40 numaralı bağımsız bölüm üzerine tapuda 20.11.2014 tesis tarihli 53748 yevmiye numaralı işlem ile davalı banka lehine 160.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, konut kredi borcu ödemelerini tamamladığını, ipoteğin fekkini davalı bankadan şifahi olarak talep ettiğini, ancak dava tarihi itibariyle davalı bankanın ipoteği halen kaldırmadığını, 160.000

TL bedelli ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının bankaya sözlü/yazılı başvurusunun yeterli olduğunu, davacının şifahi başvurusunun müphem olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ipotek fekki için masraf ödenmesi gerektiğini, davacı tarafından bu masrafın yatırılarak ipoteğin fekkinin sağlanabileceğini, davacının kötüniyetli olduğunu, vekalet ücreti hakkı doğması bakımından davanın açıldığını ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu kredi borcunun tamamının ödenmiş olduğu, davalı bankanın borcun teminatı olan ipotek işleminin kaldırılması için ilgili Tapu Müdürlüğüne gerekli yazıyı yazması gerektiği, ipotek fek masraflarını sebep göstererek ipotek fek işleminden imtina etmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, ...Mahallesi, 61207 ada, 10 parsel üzerinde kain 40 nolu bağımsız bölüm üzerinde 20.11.2014 tarih 53748 yevmiye no ile davalı lehine tesis edilen 160.000 TL bedelli ipotek nedeni ile davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının dava tarihinden önce ipoteğin kaldırılmasını talep etmediğini, ipoteğin kaldırılması için davacı tarafından ipotek fek masrafı ödenmesi gerektiğini, dava açılmadan önce arabulucuya gidilmediğini, davacının kötüniyetli olarak vekalet ücretini kazanma amacıyla davayı açtığını, hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, istinaf talebinde bulunan tarafın sıfatı da gözetilmek sureti ile yapılan inceleme neticesinde, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının dava tarihinden önce ipoteğin kaldırılmasını talep etmediğini, ipoteğin kaldırılması için davacı tarafından ipotek fek masrafı ödenmesi gerektiğini, dava açılmadan önce arabulucuya gidilmediğini, davacının kötüniyetli olarak vekalet ücretini kazanma amacıyla davayı açtığını, hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.02.2020 tarihli ve 2020/486 E., 2020/2413 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir:

"...davacı ile davalı banka arasında imzalanan konut kredi sözleşmesi gereğince kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin fekkine ilişkindir. Davacı tarafından kredinin tamamen ödenerek kapatıldığı ve davalı bankanın ipoteğin fekki için gerekli işlemleri yerine getirmediği dosya kapsamından sabittir. Mahkemece, maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. İpoteğin fekkine ilişkin davalarda dava değeri ipotek akit tablosundaki ipotek bedelidir. Bu durumda, davada ipotek bedeli olan ve dava değeri olarak gösterilen 350.000,00 üzerinden nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..."

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarihli ve 2020/7619 E., 2021/3466 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir:

"...Davacının, vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.

Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 06.01.2006 tarihli ve 327 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, doğmuş veya doğacak muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 136.000,00 TL bedelle Anadolubank A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, davalı banka lehine, 136.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun tamamını süresinde ödediğini ancak talebine rağmen davalı banka tarafından ipoteğin terkin edilmediğini belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş, ipoteğin fekki için davacı tarafından 136.000,00 TL dava değeri gösterilip dava açılmıştır.

Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi gereğince “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10'uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12'nci maddenin birinci fıkrası, 16'ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Bu durumda mahkemece, dava dilekçesinde gösterilen ve harcı yatırılan ipotek değeri üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararının düzelterek onanması gerekmiştir..."

3. Benzer dosyada verilen Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.06.2021 tarihli ve 2020/8219 E., 2021/6963 K. sayılı onama ilamı.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava konusu uyuşmazlığa ilişkin zorunlu arabuluculuğun dava tarihinden daha sonra yürürlüğe girdiğinin, yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.