"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1249 E., 2022/1607 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/1657 E., 2021/385 K.
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava konusu taşınmazın 11.08.2014 tarihinde yapılan ihale sonrası 01.09.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 36 aylığına davalıya kiralandığını, sözleşmenin 3 üncü maddesinin birici fıkrasında ilk yıl kira bedelinin 540.333,36 TL olduğunun, takip eden yılların kira bedellerinin ise cari yıl kira bedeli artışının yapılacağı ayda Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi oranında arttırılması suretiyle hesaplanacağının belirtildiğini, kira bedellerinin üçer aylık taksitler halinde ödenmesi şeklinde anlaşmaya varıldığını ancak 30.11.2016 vade tarihli 109.870,02 TL ve 01.12.2016 vade tarihli kira bedellerinin ödemediğini, sözleşmenin 11. maddesi ve 2886 sayılı Kanun çerçevesinde işlem yapılacağına ilişkin 24.04.2017 tarih ve 81013077/755.06.02 sayılı ihtar gönderildiğini fakat davacı tarafından ne kira bedelleri ne de kira bedellerinin parçası olan elektrik, su, ısınma bedellerinin ödenmediğini, davalının ihale fesih tarihi olan 12.05.2017 tarihinden, taşınmazı idareye teslim ettiği 03.07.2017 tarihine kadar mevcut alanda faaliyetine devam ettiğini ileri sürerek; ödenmeyen kira, elektrik, ısınma ve su bedellerinin vade tarihlerinden itibaren işleyecek 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı ile birlikte tahsili ile cari yıl kira tazminatı ile cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında cezanın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; iki dönem kira ödeyememesi gerekçe gösterilerek taşınmazdan zorla tahliye edildiğini, kira sözleşmesi feshedildiği halde kira bedeli talep edilmesinin haksız olduğunu, cezai şart talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ödemeye ilişkin belge sunulmadığından kira alacakları ve ferileri yönünden davalının borçlu olduğu ancak feshin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 345 inci maddedeki şartları taşımaması ve dosya içerisinde bir tahliye ilamının bulunmaması sebebiyle kira sözleşmesi ve kira şartnamesindeki %25 oranındaki tazminat ve cari yıl kira bedelinin %1’i tutarındaki cezai şartın istenemeyeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dava konusu kantin yerine ait kira, ısınma gideri, elektrik, su tüketim bedeli olmak üzere toplam 388.733,64 TL asıl alacağın ve toplam 73.180,39 TL gecikme zammının davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; ek bilirkişi raporunun kök rapordan farklı olarak alacak kalemlerinin çıkartılması ve gecikme faizinin tahliye tarihine kadar işletilmesine yönelik kısımları ile Mahkeme kararında alacak kalemlerinden %25 cari yıl tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 11 inci maddesinin mahiyeti itibariyle cezai şart niteliğinde olup tarafları bağlayacağını, cezai şartlar da dâhil olmak üzere gecikme faizi ile birlikte hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerektiğini, tarafların kamu kurumu ve tacir olduğunu dolayısıyla aradaki hükümlerin sözleşme serbestisi çerçevesinde taraf iradeleriyle hazırlanıp imzalandığı sabit olduğu halde sözleşme maddelerinin uygulama alanından çıkartılmasının Mahkeme takdiri ile mümkün olmadığını, söz konusu Mahkeme hükmünde gecikme faizi hesabının ödeme gününe kadar işletilmesinin gerektiğini ancak hesabın tahliye tarihine kadar yapılarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, aksi kanaat halinde dahi en azından dava tarihine kadar gecikme zammı, dava tarihinden ödeme tarihine kadar ise yasal faiz uygulanması gerekirken tahliye tarihine kadar gecikme zammı uygulanmasının kabul edilebilir olmadığını, sonuç olarak davanın tüm kalemler bakımından kabulü ile dava dilekçesinde talep edilen tüm kalemlere vade tarihlerinden ödeme tarihine kadar uygulanacak gecikme zammıyla birlikte karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından tek yanlı ve geçersiz olarak yapılan feshe dayalı olarak davalıdan tazminat ve cezai şart istenemeyeceği, buna ilişkin ret kararının yerinde olduğu ancak taraflar arasında geçerli olan kira sözleşmesinin 2 nci maddesinde; vadesinde ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesi gereğince belirlenen oranda (yıllık %16,80) gecikme zammı uygulanacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün taraflarını bağlayacağı, bu nedenle davacının ödenmemiş olan kira alacakları ile ısınma, su ve elektrik bedellerinin sözleşme uyarınca talep edilen vade tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca işleyecek gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ve talep de aşılmak suretiyle karar verildiğini, yine kabule göre tahliye tarihine kadar asıl alacağa gecikme zammı uygulanmasına rağmen dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle çelişkili uygulama yapılması ve davacının aleyhine olacak şekilde daha az süre ve oranda gecikme zammına (faizine) hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne; davacının ödenmeyen 30.11.2016 vade tarihli 109.870,02 TL kira alacağı, 01.12.2016 vade tarihli 147.819,21 TL kira alacağı, 01.03.2017 vade tarihli 118.255,36 TL kira alacağı, 03.07.2017 vade tarihli 10.481,25 TL elektrik bedeli, 01.09.2016 vade tarihli 1.794,24 TL ısınma bedeli, 03.07.2017 vade tarihli 513,65 TL su bedeli olmak üzere toplamda 388.733,64 TL’nin, her bir alacak kalemi için belirtilen vade tarihlerinden itibaren 6183 Sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca işleyecek gecikme tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sözleşme ile kararlaştırılan ve cezai şart hükmünde olan taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, davalının bu maddeler ile kararlaştırılan cezai şarta yönelik bir itirazının bulunmadığını, tüm alacak kalemlerine yönelik gecikme zammı talebi bulunduğunu, ödeme gününe kadar faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağı, elektrik, su ve ısınma giderleri ile cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun (2886 sayılı Kanun) 1 inci maddesi; “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.” hükmünü içermektedir.
2. Kira sözleşmesinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda sözleşmenin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Kanun'un 315 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kiracının cezai şarttan sorumlu tutulabilmesi için akdin idarece feshedilmiş olması tek şart olmayıp, haklı bir feshin de varlığı şarttır. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca, bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir. Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez.
3. Temerrüt (gecikme) faizi; borçlunun, para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren, alacaklının zararın varlığını, miktarını ve borçlunun kusurunu ispat zorunda kalmaksızın borçlunun ödemesi gereken, miktarı yasalarla belirlenmiş asgari bir tazminat türü olarak tanımlanabilir (Nami Barlas, Para Borçlarının İfasında Borçlunun Temerrüdü ve Temerrüt Açısından Düzenlenen Genel Sonuçlar, İst.1992, s.127 vd.).
4. 6183 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinde; "Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 1,40 oranında gecikme zammı tatbik olunur." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, kira alacağının vadesinde ödenmemesinin tek başına akdin haklı nedenle feshine imkan vermeyecek olmasına, dolayısıyla tek yanlı ve geçersiz feshe dayalı olarak davalıdan tazminat ve cezai şart istenemeyeceğinin, yine sözleşmede vadesinde ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacağının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.