"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1073 E., 2022/1100 K.
DAVA TARİHİ : 19.03.2019
KARAR : Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/207 E., 2019/711 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalının sahibi olduğu İzmir ili Karşıyaka ilçesi Şemikler Mahallesi 19 parselde kayıtlı taşınmazdaki hissesinin tamamını Karşıyaka 2. Noterliğinin 03.04.2012 gün ve 12702 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 100.000 TL bedel karşılığında ve bedeli nakden teslim alarak tapuda ferağ vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak ferağ taleplerinin geçiştirilerek taşınmazdaki hissesinin tamamını 21.10.2016 tarih ve 25605 yevmiye numaralı işlem ile Hülya Yıldız Kına isimli kişiye satarak devrettiğini, davaya konu sözleşmenin noterde yapıldığını, şeklen geçerli olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle ifanın imkansız hale geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 343.125 TL olarak yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının mülkiyetinde bulunan Karşıyaka Şemikler 19 parsel sayılı taşınmazı 100.000 TL karşılığında davacıya satmayı ve tapuda ferağ vermeyi kabul ve taahhüt ettiği, paranın peşin olarak ödendiği, sözleşmenin şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği, davalının taahhütlerine uymayarak dava konusu taşınmazdaki hisselerinin tamamını 21.10.2016 tarihinde dava dışı kişiye devrettiği, taşınmazın 3.kişiye devri nedeniyle ifanın imkansız hale geldiği, davalının geçerli sözleşmeye uymayarak bedelini aldığı taşınmazı davacıya devretmediği için kusurlu olduğu, davacının ifanın imkansız hale geldiği taşınmazın 3.kişiye satış tarihi olan 21.10.2016 tarihi itibariyle taşınmazın tespit edilecek rayiç değeri kadar tazminata hak kazandığı, bilirkişinin 11.12.2019 tarihli raporuna göre taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerin 210.000 TL olduğu anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kabulüne, ıslah ile talep edilen fazla kısmın reddine (kısa kararda "ıslah ile talep edilen fazla kısmın reddine" ibaresi sehven ve maddi hata sonucu yazılmadığından, HMK'nın 304 üncü maddesi uyarınca maddi hata tavzih edilerek gerekçeli kararda düzeltilmiştir) karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı, davanın taşınmazın dava tarihi itibariyle tespit edilen değeri üzerinden dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda tam kabulü yerine kısmen kabulü kararının yerinde olmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; noterde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin aksi davalı tarafça ispatlanamadığı gibi davalı tarafından davaya cevap dahi verilmediği, davacının, taşınmazın üçüncü kişiye satış tarihindeki değerini davalıdan talep edebileceği, bu haliyle mahkemece, dava konusu taşınmazın üçüncü kişiye satış tarihi itibariyle bulunan rayiç değerinin tahsiline dair kısmen kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı ifanın yerine getirilmemesi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarihli ve 2016/19364 E., 2019/9152 K. sayılı kararı şöyledir; "Davacı ile davalılar arasında geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bulunmakta olup, ifa imkansızlığı nedeniyle taşınmazları devir ve temlik yükümünü yerine getiremeyen vaad borçlularının, ifa edemediği bu edim yerine karşı tarafa yani vaad alacaklısına tazminat ödeme yükümlülüğü söz konusu olacaktır. Davacı, bu durumda şahsi hakkının ifasının imkansız hale getirildiği tarihteki taşınmazın rayiç değerini davalılardan isteyebilir."
b. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 96 ncı maddesi şöyledir:
"Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur."
c.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108 nci maddesi şöyledir:
"Akitten rücu eden alacaklı, vaidolunan şeyi vermekten imtina ve tediye eylediği şeyi istirdat edebilir. Bundan başka borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat edemezse alacaklı akdin hükümsüzlüğünden mütevellit zararın tazminini de talep edebilir."
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davacıya geçerli sözleşme ile yapılan satıştan dolayı ifanın imkansız olduğu tarihteki taşınmazın değerini talep edilebileceğinin yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve emsal karara uygun olmasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.