"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/229 E., 2022/1578 K.
DAVA TARİHİ : 09.11.2010
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/40 E., 2021/458 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Pınarbaşı Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Kurumun 09.11.2010 tarih ve 17.151.603 sayılı yazısı ile Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.15, 6.3.19, 6.9, 6.13 ve 6.11 inci maddelerine istinaden sözleşmesini 2 yıl süreyle feshettiğini ve 6.3.15 inci madde uyarınca 2.630,80 TL ve 6.3.19 inci madde uyarınca 16.827,90 TL para cezası tahsil edeceğini bildirdiğini; ancak sahtecilik ve reçetede tahrifat eylemlerini kendisi veya çalışanları gerçekleştirmediğinden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından 2000-2003 yıllarında kuruma fatura edilen 7 adet reçetede tahrifat yapılması ve 1 adet reçetenin de hastanın bilgisi dışında düzenlendiği ve tedaviye dayanmadığı gibi reçetedeki ilaçların da hastaya teslim edilmediği anlaşıldığından bu reçetenin de sahte olması nedeniyle uygulanan cezai işlemlerin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı hakkında yapılan ceza yargılamasında tanık olarak dinlenen ve feshe dayanak reçetelere konu kişilerin reçetelerin düzenlenmesinde davacının dahli olduğu iddiası meyanında herhangi bir beyanlarının olmaması, reçetelerdeki tahrifatın davacı tarafından yapılıp yapılmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu tarafından bir tespitin yapılamamış olması gözönüne alınarak davalının fesih sebebi olarak gösterdiği nedenlerin meydana gelmesinde davacının kusurunun tespit edilememesi, davacı eczacının sahtecilik fiiline iştirakinin saptanamaması ve dosya kapsamı itibariyle sözleşmenin davacı tarafından ihlal edildiğine dair delil bulunmaması, eski ve yeni protokollerin eczacının sahte reçete bakımından sorumluluğuna yönelik aynı düzenlemeleri içermesi nedeniyle Kurum işleminin haksız olduğundan davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ve cezai şart olarak tahakkuk ettirilen 2.630,80 TL'lik ve 16.827,90 TL'lik işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum işleminin uygulandığı tarihte yürürlükte olan sözleşme uyarınca gerçekleştirilmiş olması nedeniyle hukuka uygun olduğunu, eksik incelemeyle karar verildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yerel mahkemece verilen kararın davalı yönünden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Kurum işlemlerinin 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.19 6.3.10, 6.13 ünçü ve 6.3.15 inci maddeleri hükmü uyarınca uygulanmış olmasına rağmen protokol hükümleri ve uygulanan kurum işlemleri tek tek değerlendirilmeden sadece protokolün 6.3.19 inci maddesi uyarınca değerlendirme yapılmasının, Kurum işlemlerinin yapıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren protokol hükümlerinin uygulanmasının, ceza yargılamasında düşme kararı verildiğinden hükme esas alınmasının, tanık dinlenmemesinin, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların Mahkemece dikkate alınmamasının, sahte reçeteyi reçete sahibi dışında bir şahsa teslim eden eczacının kastı olmadığı kanaatine varılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında cezai işlem uygulanmasının yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.15 inci maddesi şu şekildedir;
“Kuruma fatura edilen reçetede yada reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının tespiti halinde reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz.”
2.Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.19 uncu maddesi şu şekildedir;
“Eczacı yada eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000 YTL’den az olamaz. Ancak, söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.”
3.Değerlendirme
Kurumca, davacı hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.10 uncu maddesi uyarınca cezai işlem uygulanmadığından mahkemece bu maddenin gerekçede değerlendirilmemiş olmasının yerinde olduğu ve hastaların ceza yargılamasında tanık sıfatı ile dinlenilmiş olmaları nedeniyle yeniden dinlenilmelerine gerek olmadığı, dosya kapsamında yer alan tüm deliller kapsamında davacının Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete fatura ettiği ve uyuşmazlığa konu reçetelerde eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığı davalı Kurum tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.