"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/261 E., 2018/430 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; idarenin sorumluluğunda bulunan ağaçlandırma projesi kapsamında, baraj çevresine ağaç dikilip sahanın tel örgüyle çevrilerek muhafaza altına alındığını, ağaçlandırma sahasını çevreleyen tel örgünün kesilmek suretiyle sahada iki sürünün otlatıldığını, hayvanların davalılar ...ye ait olduğunu, diğer davalılar ...'in ise çoban olarak çalıştığını, davalı ...'ın da baraja yakın yerde hayvancılık yaptığını, davalılar hakkında açılan kamu davasında cezalandırılmalarına karar verildiğini, idare personeli tarafından hazırlanan tazminat raporuna göre zararın 10.001,3 TL olduğunu, ceza davasında alınan bilirkişi raporunda ise 11.693,30 TL zararın tespit edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 11.693,30 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 24.06.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 31.314,20 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, 15.10.2015 tarihli ve 2014/589 E., 2015/414 K. sayılı kararıyla 31.314,20 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin, 21.03.2018 tarihli ve 2016/13455 E., 2018/2818 K. Sayılı ilamıyla; davalıların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davacının kendi elemanları tarafından hazırlanan rapor kapsamında 10.001,3 TL zararının olduğunu bildirdiği, bu raporun davacıyı bağlayacağı, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasının sonuca etkisi bulunmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının kendi personeli tarafından hazırlanan tazminat raporunda belirtilen zarar miktarının bağlayıcı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile10.001,03 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; yargılama aşamasında orman mühendisinin hazırladığı raporda belirtilen zararın gerçek zarar olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar tarafından, davacı idareye ait tel çitlerin kesilmesi ve kaçak otlatma neticesinde meydana gelen zararının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.).
D. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın, uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davacı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.