Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8140 E. 2023/650 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eczane çalışanının sahte reçete düzenlemesi nedeniyle eczacı hakkında uygulanan cezanın miktarı ve sözleşmenin fesih süresinin belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 2016 yılı protokolüne göre eczacının çalışanının eyleminden sorumlu tutulması doğru bulunmuş, ancak eylemin tekrarına dair bir bulgu olmamasına rağmen sözleşmenin 1 yıl süreyle feshedilmesine karar verilmesi hatalı görülerek, fesih cezasının kaldırılması ve yalnızca cezai şartın uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/700 E., 2022/677 K.

KARAR :Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 08.02.2021 tarih ve 2020/4449 Esas ve 2021/1009 Karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde;...Eczanesi’nin sahibi olduğunu, davalının 02.05.2013 tarihli yazısı ile Kuruma 61 adet sahte reçete fatura ettiği gerekçesiyle hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2008 ve 2009 yılı protokollerinin 6.3.19 ve 4.3.6 ıncı maddeleri gereği ceza tesis edildiğini, sahteciliği kendisinin değil yanında kısa süre çalışan kalfasının yaptığını, dolayısıyla kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 37.084 TL reçete bedeli ve reçete bedelinin 10 katı tutarı olan 190.912,50 TL cezai şart bedelinin ödenmesi ve 2 yıl süre ile sözleşmenin feshedilmesine yönelik işlemin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; adlarına sahte reçete düzenlenen hastaların beyanlarına ve bu konuda yapılan ceza soruşturmasında alınan şüpheli beyanlarına göre kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli ve 2013/246 Esas, 2016/156 Karar sayılı kararıyla; eczacının, kalfasının sigortalı sağlık karnelerini ve reçetelerini toplamasına izin verdiği ve Dr. ... Tıp Merkezi’ne reçete yazdırmaya gittiğini bilmemesine imkan olmadığı, eczacının eczanesine gelen ilaç kullanım raporlarını ve bu raporlara istinaden düzenlenen reçeteleri kontrol etmesi gerektiği, düzenlenen protokolde "eczacı ve eczane çalışanları" denilerek çalışanın yanlış ve hatalı davranışlarından davacı eczacının sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. ONAMA ve KARAR DÜZELTMEDEN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Onama Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli ve 2013/246 Esas, 2016/156 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2018 tarih, 2016/16883 Esas ve 2018/9444 Karar sayılı ilamıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Karar Düzeltme Kararı

1.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2018 tarih, 2016/16883 Esas ve 2018/9444 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 08.02.2021 tarih, 2020/4449 Esas ve 2021/1009 Karar sayılı ilamıyla; davacı tarafın sair karar düzeltme itirazlarının reddi ile; eczacının, çalışanının eyleminden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu ancak fesih yönünden tesis edilen cezaların 2016 yılı protokolü ile eczacı lehine azaltıldığından, bu protokolün değerlendirilmesi suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi için dosyanın bozulması gerektiğinden davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılarak, mahkeme kararının bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının her ne kadar çalışanın yaptığı sahtecilik eyleminden sorumlu olması gerekse de 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 protokolüne göre fesih yönünden tesis edilen cezaların eczacı lehine azaltılmış olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, Kurumca fesih işleminin 1 yıl süre ile uygulanmasına, davacının sair talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, uygulanan para cezalarının iptali talebinin neden reddedildiğine ilişkin yerel mahkemece gerekçe yazılmadığının, davayla bağlantılı olan ağır ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılmadığının, davacının fiili tekrar işlediğine ilişkin herhangi bir iddia veya somut delil olmaksızın mahkeme tarafından 2 yıl fesih işleminin 1 yıl fesih şeklinde uygulanmasının hatalı olduğunun, sahte reçete olayında davacıya atfı-kabil bir kusur bulunmayıp eczane çalışanının eylemlerinin üçüncü kişi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın esasının 2008-2009 yılları ilaç temin protokollerine göre çözümlenmesi gerektiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kalfasının gerçekleştirdiği sahtecilik eylemi nedeniyle davacı hakkında uygulanması gereken ceza miktarının belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 Yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi şu şekildedir;

“Eczacı yada eczacı çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç fiyat küpürü/sahte karekod,sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme fesh edilir ve 1 yıl süre ile sözleşme uygulanmaz...”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, mahkemece Dairemizin 08.02.2021 tarih ve 2020/4449 Esas ve 2021/1009 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de, cezai işleme konu eylemin gerçekleşmesinden sonra yürürlüğe giren 2016 yılı protokolünün değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Bu protokolün 5.3.10 uncu maddesinde sahtecilik eyleminin tekrarı halinde 1 yıl süre ile sözleşmenin feshedileceği yazmaktadır. Eylemin tekrar edip etmediği de yine aynı protokolün 6.4 üncü maddesine göre belirlenir. Bu maddeye göre fiilin işlendiği tarihten bir yıl önce aynı fiil için tebligat yapılmış ise veya yazılı uyarıya rağmen bir yıl içerisinde aynı fiil işlenerek Kuruma fatura edilirse ilgili maddenin tekrarına ilişkin hükümler uygulanır. Ancak dava konusu uyuşmazlıkta davacının tekrar eden bir eylemi olmaması, davalı tarafından davacının eyleminin tekrar ettiği iddia edilmemiş olması nedenleriyle mahkemece davacı hakkında fesih cezasının 1 yıl süreyle uygulanmasına karar verilmesi hatalıdır. Davacı dava dilekçesinde 37.084 TL reçete bedeli, 190.912,50 TL cezai şart bedelinin ödenmesi ve 2 yıl süre ile sözleşmenin feshedilmesine yönelik işlemin iptalini istemişse de davalı tarafça tahsiline karar verilen 37.084 TL ve 190.912,50 TL bedelin her ikisi de cezai şarttır. Hal böyle olunca mahkemenin 2016 protokolüne göre Kurumun davacıdan toplam 227.996,50 TL cezai şart tahsiline karar vermesi işleminin yerinde olduğuna, davacının sözleşmesini 2 yıl süreyle feshetmesine yönelik işleminin iptali gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar vermesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1- Davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine,

2- Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.