"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/791 E., 2022/465 K.
HÜKÜM : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 226 parsel üzerinde gecekondu yaptığını, davalı ... tarafından da gecekondu sahiplerine arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bunun üzerine Belediyeye ait banka hesabına 15.11.1993 tarihinde 3.200.000 TL para yatırdığını, davalı ... tarafından arsanın tahsis edilmediği gibi ödediği bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek; tahsis edileceği bildirilen arsanın dava tarihindeki rayiç değeri karşılığından şimdilik 10.000 TL’nin 21.02.2011 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, 12.10.2020 tarihinde talebini 51.006,34 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; davacının yatırdığını beyan ettiği paranın ... Arsa Yapı Kooperatifinin hesabına yatırıldığı, davalı ... hesabına yatırılmış bir para bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 24.06.2013 tarihli 2013/8854 E., 2013/10798 K. sayılı ilamla; paranın yatırıldığı hesap ile davalı ... arasında hukuki, fiili ve organik bağ bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması, hesapta bulunan paranın nereye aktarıldığının belirlenmesi, bedeli tahsil eden davalı ... olduğu takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile sorumlu olacağı gözetilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 14.10.2020 tarihli ve 2013/523 E., 2020/475 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından ... Arsa Konut Yapı Kooperatifi hesabına yatırılan paranın 15.11.1993 tarihinde davalı ... Belediyesinin hesabına aktarıldığı, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığından ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edilebileceği, 3.200.000 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalının temerrüde düşürüldüğü 21.02.2012 tarihi itibariyle ulaşacağı değerin 1.262,09 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 1.262,09 TL'nin 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 08.04.2021 tarihli ve 2021/1923 E., 2021/3835 K. sayılı ilamla; bir kamu kurumu olan davalı Belediyenin, davacının da aralarında bulunduğu gecekondu sahiplerine, kamulaştırmadan sonra arsa tahsis edileceği yönünde güven aşılamak suretiyle, tahsis edilecek arsalar karşılığında para topladığı, davalı Belediyenin kamuya sunduğu bu nitelikteki bir işlemde, devletin güvenilir olmasının asıl olduğu, arsa tahsisi yapılacağı ilanına güvenerek para yatıran davacnın, Belediye ile olan bu ilişkide edimini yerine getirdiği, ifanın davalı Belediyenin kusuru ile imkansız hale geldiği, davalı Belediyenin tahsisin yapılmadığını ileri sürmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması olduğu, davacının arsanın ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini isteyebileceği, buna göre Mahkemece; öncelikle taraflara, taşınmaza yakın bölgelerden ve ifanın imkânsız hale geldiği tarihe yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, sonrasında ise bu emsallere göre taşınmaza değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle denetime imkân veren ve bilimsel verileri içeren rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihi itibariyle davalı arsanın rayiç bedelini isteyebileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 85.204 TL alacağın 10.000 TL'sinin dava tarihinden, bakiye 75.204 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacıya arsa tahsisi yönünde encümen kararı bulunmadığını, emsal dosyalarda denkleştirici adalet ilkesine göre karar verildiğini, rayiç değer üzerinden bedele hükmedilmesinin doğru olmadığını, taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, idarenin hesabına para aktarıldığına dair delil sunulmadığını, davanın kendilerine yöneltilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından arsa tahsisi amacıyla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmasına, buna bağlı olarak karara esas alınan bilirkişi raporunda; bozma ilamına uygun olarak ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin belirlenmesine, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.