"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/668 E., 2022/139 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalının ablası olduğunu, yurt dışında yaşaması nedeniyle davalıya kendi adına yapılması gereken emlak vergisi ve benzeri giderlerin ödenmesi için 12.10.2011 tarihli vekaletname verdiğini, davalının banka hesabından toplam 26.027 TL çekerek vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek; 26.027 TL’nin çekildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın haksız olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.07.2015 tarihli ve 2014/701 E., 2015/435 K. sayılı kararıyla; davalının vekalet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 26.027 TL alacağın işlem tarihi olan 24.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.01.2019 tarihli ve 2016/6094 E., 2019/549 K sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davalı tarafından sunulan 10.10.2011 tarihli ve 3.500 TL tutarlı para yatırma dekontuna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, söz konusu dekontun ödeme belgesi niteliği taşımakta olup her zaman ileri sürülmesinin mümkün olduğu, Mahkemece; davalının sunmuş olduğu 3.500 TL'lik para yatırma dekontu değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından sunulan 10.10.2011 tarihli ve 3.500 TL tutarlı para yatırma dekontu ile yapılan ödemenin düşülmesi suretiyle, davanın kısmen kabulüne, 22.527 TL'nin işlem tarihi olan 24.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; gerçekleri yansıtmayan ve tamamen yanlı tanık beyanı ile verilen kararın haksız olduğunu, davacının Türkiye’de olmaması nedeniyle tüm işleri verdiği vekaletle müvekkilinin yaptığını, yapılan ödemeler yönünden yeterli araştırma yapılmadığını ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Usulî kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak amacıyla Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
2. Bilindiği üzere; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK).
3. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3.Değerlendirme
Bozma ilamı gereğinin yerine getiren Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.