Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8373 E. 2023/201 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satışında bakiye satış bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun karar verdiği ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/392 E., 2022/175 K.

HÜKÜM : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda dairece ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, müteahhit olduğunu, davalı ile 650.000 TL bedelli villa satış sözleşmesi imzaladığını sözleşmede satış bedelinin 5.000 TL peşin 20.000 TL senet ve 625.000 TL tapu devri sırasında ödeneceği kararlaştırıldığını, davalının senedi vermediğini, tapu devri sırasında 30.000 TL eksik ödeme yaptığını, ileri sürerek 50.000 TL bakiye alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, satış bedelini ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2016 tarihli ve 2016/701 Esas, 2016/720 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2017 tarihli ve 2017/213 Esas, 2017/212 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.02.2020 tarihli 2017/5490 Esas, 2020/2634 Karar sayılı bozma ilamında satış bedeli konusunda uyuşmazlık bulunmadığı satış bedelinin ödendiği savunması olduğuna göre davalı delillerine göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk derece mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 50.000 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şirket hesabına ve şirketin yetkilisinin hesabına havale yoluyla ödendiği, tapu devri sırasında elden verildiği, sözleşme imzalanırken ödeme yapıldığı, elden ödemeler ile satış bedelinden fazlası ödendiği makbuz verilmediği taşınmazın eksik teslim edildiği yanlış değerlendirme olduğu.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz nedeniyle satış bedelinden bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 67 inci madde, tüketici kanunu

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.