"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1056 E., 2022/1269 K.
DAVA TARİHİ : 14.06.2017
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/420 E., 2021/687 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Muğla İli, ...İlçesi,.... Mahallesi 107 ada 2 parsel (eski 60 parsel) sayılı taşınmazın 6.415,800 m² yüzölçümü ile 01.11.1968 tarihinde murisleri ile birlikte diğer hissedarları adına tespit ve tescil edildiğini, gerek murislerin gerekse intikalle kendilerinin bu taşınmazdaki hisselerini muhtelif tarihlerde Halikarnas Turizm Merkezi Tic. ve San. A.Ş.ye, bu malikin bütün hissesini 07.12.2004 tarihinde Türkiye İş Bankasına, Bankanın da 25.12.2007 tarihinde davalı ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'ye sattığını, davacılardan Jale'nin kendisine intikal eden diğer hissesini de davalılar ... ve ...’e sattığını, Muğla Kadastro Müdürlüğünün Kadastro Kanununun 22 nci maddesi gereği yaptığı yenileme kadastrosunda dava konusu parselin 6.415.800 m² olan yüzölçümünün tapu kütüğünde 07.01.2015 tarihli ve 127 yevmiye ile 6.669.381m² olarak düzeltilip 107 ada 2 parsel numarasıyla kayıt edildiğini, bu işlemle taşınmazın yüzölçümünde 253.581m² fazlalık meydana geldiğini, davalıların satın aldıkları hisselerde taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle meydana gelen artış için herhangi bir bedel ödemeden mülkiyet hakkının fazlalaştığını, bu nedenle kendileri aleyhine haksız olarak sebepsiz zenginleşme bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacının mahrum kaldıkları mülkiyet payları nedeniyle uğradıkları zararın belirlenerek her biri için şimdilik 2.000 TL olmak üzere toplam 14.000 TL zararın faizi ile birlikte davalılardan tahsilinde tekerrür olmamak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davalı maliklerin sebepsiz zenginleşmeleri haksız kazanca dayanmakla ve haksız kazancın edinildiği tarihlerden dava tarihine kadar işleyen faizlerinin tespitiyle, her biri için şimdilik 200 TL olmak üzere toplam 1.400 TL'nin de faizi ile birlikte davalı maliklerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler; davalı ... yönünden dava, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Ağaoğlu Gayrimenkul Yatırım A.Ş. hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; düzeltme sonrasında davalı şirketin bedelini ödemeyip sahip olduğu alanın 29.348,64 m²yi bulduğunu, davalı şirketin bu miktarın bedelini ödememesi nedeni ile sebepsiz olarak zenginleştiğini, davalı şirkete dava dilekçesinin 03.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, 11.07.2017 tarihinde davalı şirket vekili tarafından Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile süre uzatım talebinde bulunulduğunu, 11.07.2017 tarihli karar ile davalıya süre bitim tarihinden itibaren ilk itirazlar hariç olmak üzere 2 hafta cevap verme süresi tanındığını, 24.07.2017 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunulduğunu, bunun süresinde olup olmadığının takdirinin Mahkemede olduğunu, zamanaşımının gerçekleşme anının belirlenmesi gerektiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin önceki 2020/44 E., 2021/1718 K. sayılı kararında; 22.02.1991 tarihli ve 1990/1 E., 1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına atıfta bulunarak fakirleşme ve zenginleşme anının belirlenmesi gerektiğinin belirtildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin aynı kararında davalı şirketin söz konusu hisseyi 2004 yılında almış olduğunu belirttiğini, davalı şirketin satın alma tarihinin 2004 değil 25.12.2007 tarihli olduğunu, davalı şirkete ait hissenin ilk olarak 2004 yılında Türkiye İş Bankasına satıldığını, davalının bankadan hisseyi 25.12.2007 tarihinde aldığını, davalı ancak taşınmazı satın alması ile zenginleşeceğinden bu tarihin 25.12.2007 olarak kabulünün gerektiğini ve bu nedenle de dava tarihi 14.06.2017 olmakla zamanaşımı süresinin geçmediğini, fakirleşme ve zenginleşme anının düzeltme işleminin yapıldığı tarih olduğunu, bunun öncesinde davalı şirketin dava konusu hisse ile ilişkisinin bulunmadığı 2004 yılını sebepsiz zenginleşme tarihi olarak kabul etmenin mümkün olmayacağını, davacıların fakirleştiği ve davalı şirketin ise zenginleştiği tarihin, tapu yüzölçümünün düzeltildiği 2015 tarihi olduğunu, düzeltme işleminin yapıldığı tarihin hemen öncesinde davalı şirketin taşınmazı satması düşünüldüğü takdirde bir zenginleşmesinin gerçekleşmeyeceği; ancak olası yeni malikin bu sorumluluk altında olacağının açık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından yasal süresi içinde zamanaşımı definde bulunulmuş olup, dava konusu taşınmazda yer alan hisselerin, ilk olarak 2004 yılında Türkiye İş Bankasına satıldığı, davalı şirketin bu bankadan hisseyi 25.12.2007 tarihinde aldığının tapu kayıtları ile sabit olduğu, davanın 14.06.2017 tarihinde açıldığı ve bu hali ile davacılar murislerinin elinden çıktığı tarihten itibaren on yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu, bu davalı açısından davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; tekrarladığı istinaf sebeplerine ilaveten sebepsiz zenginleşme için zamanaşımı başlangıcı tarihi yönünden mahkemelerin hatalı görüşlerinin sürekli değiştiğini, ilk olarak tesis ettikleri zamanışımı nedeni ile red kararında başlangıç tarihi olarak düzeltme işlemini kabul etmekle birlikte öğrenme tarihi üzerinden iki yıllık sürenin geçtiğinin kabul edildiğini, daha sonra davalı şirketin hisse satın aldığı 2004 yılı itibari ile 10 yıllık sürenin geçtiği yönünde değerlendirme yapıldığını, istinaf taleplerinde dile getirdikleri üzere davalı şirketin hisse satın alma tarihinin 2004 değil 2007 yılı olduğu itirazı üzerine ise davacıların murislerinin 2004 yılında hissesini satmış olmakla taşınmazdan el çektiği bu tarihten itibaren 10 yıllık dava açma süresinin geçtiği yönündeki değerlendirme yapıldığını, mahkemelerin esas olarak itirazlarını karşılamayıp 3 farklı gerekçe ile kararı tesis etmelerinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, fakirleşme ve zenginleşmenin kesiştiği tek tarih olan düzeltme tarihinin sebepsiz zenginleşme tarihi olarak esas alınması gerektiğini, olması gerekenin yargılamanın yapılıp davalı şirketin sebepsiz zenginleşmesi açık bulunmakla davacılara ödenmesi gereken tazminat tutarı hesabında 2004, 2007 veya düzeltme tarihi olarak 2015 yılının hangisi üzerinden hesaplama yapılmasının adil olacağı tartışması olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 82 nci maddesi uyarınca; " Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar."
2. Hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrenebilmesi için zenginleşenin kimliğini, zenginleşmenin kendisine ait olduğunu ve nihayet zenginleşmenin miktarını fiilen bilmesi gerekir. Bu şartlar davacı tarafından tahmini olarak değil, kesin olarak veya en azından davanın açılmasına imkan verecek ölçüde yeter derecede bilmesi gerekir.
3. Değerlendirme
Zamanaşımı hukuki açıdan bir def'i niteliğinde olup davalı vekilinin zamanaşımı def'inin süresinde olmasına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.