Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8376 E. 2023/514 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiralanan taşınmazda yetiştirilen süs bitkilerinin kiraya veren tarafından sökülmesi nedeniyle oluşan zararın miktarı ve tazmin yükümlülüğü.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin diğer raporlar arasındaki çelişkiyi giderdiği ve davacının rapora itirazının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabul ederek tazminata hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/490 E., 2022/1506 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ..., dava dışı... ve...'den kiraladığı tarla vasfındaki iki adet taşınmaza dış mekan süs bitkisi diktiğini, 26.08.2011 tarihinde tutuklanarak cezaevine girmesi üzerine bitkilerin bakımını kardeşinin üstlendiğini, 23.03.2012 tarihinde davalı ve diğer paydaşlar tarafından aleyhine Ödemiş 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/595 E. sayılı dosyasında tahliye davası açıldığını ancak yargılama devam ederken davalının süs bitkilerinin tümünü söktürdüğünü, kalan süs bitkilerini de yakarak tarlayı boşalttığını, şikayeti üzerine başlatılan soruşturmadaki beyanında, davalının tarlayı temizlettirdiğini kabul ettiğini, savcılık dosyasında hazırlanan raporda zarar miktarının 197.000 TL olarak belirlendiğini, davalının söz konusu zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 197.000 TL nin 06.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 14.01.2016 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde kiralanan taşınmazların 135 sayılı ve 158 sayılı parsel olarak ifade edildiğini, 08.06.2015 tarihinde mahkemece yapılan keşif sonrasında düzenlenen raporda 135 sayılı parselin 108 sayılı parsel ile zeminde birlikte kullanılarak 108 sayılı parselde de süs bitkisi yetiştirildiğinin belirlendiğini, buna göre 108 sayılı parselde yetiştirilen süs bitkileri yönünden de tazminat hesabının yapılabilmesi için dava dilekçesini tümden ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacı ile aralarında herhangi bir kira, intifa, miras gibi ayni ya da şahsi bir hukuki ilişki bulunmadığını, taşınmazını üçüncü kişiye kiraya verdiğini, bilgisi dışında kiracı tarafından taşınmazın kullanımının davacıya devredildiğini, taşınmazlara hint keneviri bitkisi ekilmesi sebebiyle davacının tutuklandığını, geçimini bu tarlalardan gelen icar parasıyla karşıladığını, tarlanın yeniden tarıma uygun hale getirilmesi için ıslah amacıyla çalışma başlattığını, tarladaki bitkilerin hint kenevirini kamufle etmek için dikildiğini, süs bitkisi niteliğinde olmayan bu bitkilerin az sayıda ve satışa uygun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.2016 tarihli ve 2012/573 E., 2016/349 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 2.490 TL'nin 06.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 03.07.2019 tarihli ve 2017/9979 E., 2019/6113 K. sayılı ilamla; taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklandığından görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacının kiracı olduğu taşınmazlardaki süs bitkilerinin davalı tarafından söküldüğü hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın süs bitkilerinin sökülmesi sonucu uğranılan zarar miktarına ilişkin olduğu, dosya arasında bulunan 07.06.2021 tarihli ana rapor ve 02.11.2021 tarihli ek rapor ile fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 31.05.2021 tarihli ana rapor ile 09.02.2022 tarihli ek raporda zararın 97.685,50 TL olarak hesaplandığı, raporların denetime elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 97.685,50 TL'nin 06.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hükme esas alınan raporun denetime elverişli olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararının hatalı ve gerekçesiz olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; kararda yargılamanın safahatının özetlenmediğini, dosya arasında birden fazla çelişkili rapor bulunduğu halde hükme esas alınan rapora neden itibar edildiğinin gerekçelendirilmediğini, bozma usulden olduğu halde esas yönden inceleme yapılmasının hatalı olduğunu, tüm tanıklarının dinlenilmediğini, yeniden rapor alınması talebinin reddi kararının hatalı olduğunu, elektrik borcu nedeniyle sulama yapılamadığından süs bitkilerinin kuruduğuna, bu husus gözetilmeden ve kiralananın tamamında tekniğine uygun süs bitkisi dikildiği varsayımıyla yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının asıl amacının ektiği hint kenevirlerinin çevreden görünmesini engellemek olduğunu, saksıya dikili olmayan süs bitkilerinin pazarlanmasının mümkün olmadığını, davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, davacının yargılandığı ceza dosyası içeriğinin de bilirkişiler tarafından incelenmesi gerektiğini, bilirkişiler tarafından brüt zarar hesaplanmasının doğru olmadığını, raporda zarar hesabının hangi tarihe göre yapıldığının belli olmadığını, ıslah ile talep edilen parsel yönünden faiz başlangıcının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kiralananda yetiştirilen süs bitkilerine kiraya veren tarafından verilen zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Haksız fiil; hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Haksız fiilden söz edilebilmesi için, şu dört unsurun birlikte bulunması zorunludur: Öncelikle ortada hukuka aykırı bir fiil bulunmalıdır. İkinci unsur, fiili işleyenin kusurudur. Üçüncü olarak, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalıdır. Nihayet, doğan zarar ile hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda, haksız fiilin varlığından söz edilemez.

2. Geçerli olan bir kira sözleşmesi; tarafların birbirine uygun fesih bildirimi, mahkeme kararı yahut kiralananın yok olması ile sona erer.

3. Kiralananda yetiştirilen süs bitkilerine verilen hasar, haksız fiil sonucu oluşan zarar kapsamında olup, tazmini gereken tutarın tamamına haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, hükme esas alınan rapordaki hesaplama yönteminin diğer raporlar arasındaki çelişkiyi gidermiş olmasına, davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazının bulunmamasına göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.