Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8378 E. 2023/1300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen atıksu bedeline itiraz üzerine açılan menfi tespit davasında, davacının ne kadar atıksu bedelinden sorumlu olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararlarına uygun olarak, elektrik tüketimlerini de dikkate alarak hesaplanan atıksu bedelini hükme esas alması ve bozma dışında kalıp kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/231 E., 2022/422 K.

DAVA TARİHİ : 25.07.2012

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmistir.

Mahkeme kararı, taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz sartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip geregi düsünüldü:

I. DAVA

Davacı; 2007 yılında açtığı işyerinde kot yıkama işi yaptığını, ailevi nedenlerle 10.11.2007 ila 02.04.2008 tarihleri arasında 5 ay, 01.11.2008 ila 01.06.2010 tarihleri arasında 21 ay kadar olmak üzere toplam 26 ay işyerindeki faaliyetine ara vermek zorunda kaldığını, davalı kurum çalışanları tarafından işyerinin açıldığı dönemden itibaren 82.543 TL atık su bedeli tahakkuk ettirildiğinin bildirildiğini, ancak davalı kurumun gerek işyerinin faaliyette olmadığı dönemleri, gerekse kullanılan makinalar nedeniyle gerçekleşecek atık su üretimini esas almamış olması nedeniyle gerçek bedelin çok üzerinde atık su bedeli talep ettiğini ileri sürerek; 82.543 TL'lik fatura nedeniyle 70.000 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; tahakkukun yönetmeliğe uygun olduğunu, kot yıkama faliyeti gösterilen işyerinde 25.10.2007 tarihinde yapılan incelemede üretimden kaynaklanan endüstriyel nitelikli atık suyun arıtılmadan doğrudan alıcı ortama verildiğinin tespit edildiğini, uyarılara rağmen işletmenin faaliyetini ve önlemsiz deşarjını devam ettirdiğinin 08.04.2008, 31.05.2008, 22.09.2008 ve 02.08.2010 tarihlerinde yapılan kontroller ile belirlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.05.2014 tarihli ve 2014/242 E., 2014/218 K. sayılı kararıyla; davacının iş yerinin çevre kirliliğine yol açtığı birden çok kez bildirilmesine ve faaliyetten men edilmesine rağmen faaliyetine aynı şekilde hiçbir arıtma önlemi almadan ısrarla devam ettiği, düzenlenen faturanın iş yerinin kapasitesine ve kullanım süresine göre İSKİ Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliğine ve İSKİ Tarifeler Yönetmeliğine uygun olarak hesaplandığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmustur.

2. Dairece verilen 14.05.2015 tarihli ve 2014/20453 E., 2015/8688 K. sayılı ilamla;".. Mahkemece alınan kök raporda; "İSKİ tahakkuk föyüne göre, atıksu arıtım bedelinin 86.175 TL olduğu, tutarın 25.10.2007 tarihinden başlamak üzere doğru tespit edildiği ve İSKİ tahakkuk föyüne göre atıksu arıtım bedeli ödenmesi gerektiği bildirilmiş" daha sonra İSKİ Tarifeler Yönetmeliğine, işyerindeki aktif kazanların kapasitesine göre atıksu bedelinin denetime açık hesaplanmasının istenilmesi üzerine, alınan ek bilirkişi raporunda ise; "İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ve İSKİ Atıksuların Kanala Deşarj Yönetmeliğine göre atıksu arıtma bedelinin 145.676 TL" olduğu bildirilmiştir.

(...) Ancak, alınan kök rapor ve ek raporun çeliştiği, davalı tarafından da dayanakları gösterilmek suretiyle ek rapora itiraz edildiği, mahkemece çelişki giderilmeden ve davalının rapora itirazları, karşılanmadan hüküm kurulduğu" gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozma ilamına uyan Mahkemenin 18.04.2017 tarihli ve 2015/379 E., 2017/142 K. sayılı kararıyla; yeniden oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan rapor ile davacıya ait işyerinde endüstriyel nitelikli atık suların arıtılmadan kanala verildiğinin 25.10.2007 tarihinde düzenlenen tutanakla davalı kurum tarafından tespit edildiği, uyarılara rağmen işyerinin faliyetini ve önlemsiz deşarjını devam ettirdiğinin yine davalı kurum tarafından 08.04.2008, 31.05.2008, 22.09.2008, 02.08.2010 tarihlerinde yapılan kontrollerde belirlendiği, davacının çevreyi kirlettiği ve davalı idareye 2007 ila 2012 tarihleri arasında 5 yıl süre ile endüstriyel atık su arıtma bedeli ödemediği, buna bağlı olarak davacının davalı kuruma tahakkuk ettirilen su bedeli nedeniyle borçlu olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 12.03.2019 tarihli ve 2017/15206 E., 2019/1915 K. sayılı kararla; " davacı tarafça delil olarak dayanılan elektrik faturaları ile vergi denetmenlerince düzenlenen tutanakların asılları ilgili kurumlardan getirtilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kot yıkaması yapılan işletmede, işin yapıldığı makine sayısının artmasına rağmen üretilen atık su miktarınının azaldığını belirleyen davalı kuruma ait tutanaklardaki çelişki üzerinde durulmadığı, ayrıca dava 25.07.2012 tarihinde açılmış olmasına rağmen, 25.10.2007 ila 19.12.2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin atık su bedeli hesaplandığı, bu haliyle, aldırılan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Bozmaya uyularak verilen karar

1. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yeniden alınan rapor ile kullanıma konu dönemin İSKİ Tarifeler Yönetmeliği kapsamında, 25.10.2007-25.07.2012 tarihleri arası dönemi içerdiği, celbedilen elektrik tüketimleri de nazara alınarak 14.12.2007-24.01.2008 arası 1/4 oranında, 18.11.2008-06.01.2009 tarihleri arasında 1/2 oranında düşüş, 06.01.2009-05.02.2009 arasında 1/2 oranında azalma olduğu, bu kapsamda ilgili dönemlerde toplam 1.105,9425 TL azalmanın olduğu, bunun da 25.10.2007-18.04.2012 dönemi açısından 35.195,6475 TL lik tutar oluşturduğu, 27.06.2012-25.07.2012 tarihleri arasında ise toplam 622,44'TL lik tüketim olduğu bu tutarında eklenmesi ile toplam 35.818,09 TL açısından davacının sorumlu olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 35.818,09 TL borçlu olduğunun tespitine, bakiye kısım açısından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; tüketime uygun olarak bedel belirlenmediğini, baz alınan kriterlerin yanlış tespit edildiğini, itirazlarının karşılanmadığını, 26.12.2013 tarihli tutanakta çalışır durumda 6 makina olmasına rağmen 8 makina üzerinden hesaplama yapıldığını, 2012 yılına kadar da 2 makina bulunduğunu, 2 makina ile 1460 gün çalışıldığını, çalışma yapılmayan dönemlere ilişkin miktarın hesaplanmasına yönelik ek rapor talebinin kabul edilmediğini, tanık beyanı ve tutanaklarla çalışılmayan dönemin sabit olduğunu, 26 ay çalışmama dönemi de eklendiğinde tamamen bedelin ortadan kalkacağını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; ilk tespit tarihinden itibaren yapılan incelemelerde makinaların kullanıma hazır olduğunu, atıksuların önlemsiz deşarj edildiğini, yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini, debi miktarının 40 m3 olmasına rağmen 10 m3 üzerinden yapılan hesaplamanın anlaşılmadığını, elektrik sarfiyatına göre hesaplanıyorsa 40 m2 referans alınarak orantılı hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmistir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen atıksu bedeli nedeniyle kısmen borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.İSKİ Atık Suların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği'nin 22 inci maddesinde; "Atık su oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişilerden İSKİ tarafından, atik suları ile ilgili ön arma yapmaları veya özel arıtma tesisi kurmaları istendiği ve kendilerine süre verildiği halde, verilen süre içinde arıtma tesisi kurmadığı, arıtma tesisi kurduğu halde işletmediği, işlettiği halde limitleri sağlayamadığında yönetmelikte ön görülen şartları sağlayıncaya veya atık su kaynağı kaldırılıncaya veya faaliyetine son verilinceye kadar İSKİ tarafından yapılan hizmetin karşılığı olarak Özel Arıtma Gerektiren Atık su Arıtma Bedeli (AAB) öderler. Tahakkukun başlangıcı için İSKİ elemanları veya sair RESMİ kurumlar tarafından yapılan ilk tespit tarihi esas alınır.

Atık su oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişilerin ruhsata tabi birden fazla deşarjı varsa her bir deşarjı için ayrı ayrı değerlendirme yapılır.

Arıtma tesisi kurma mükellefiyeti olduğu halde atık su arıtlma tesisi bulunmayan endüstriyel atık su kaynakları 12. nci maddenin dördüncü fıkrasında verilen süre içinde kendilerine düşen vecibeleri yerine getirene kadar AAB öderler." şeklinde düzenlenmiştir.

2.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, karara esas alınan bilirkişi raporunda; elektrik tüketimleri de dikkate alınarak bozma ilamına uygun şekilde atıksu bedelinin belirlenmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.