Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8451 E. 2023/455 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin idarece feshedilmesi üzerine, alıcının yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacak istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun hükme esas almaya yeterli olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ilgili yasal mevzuat hükümleri gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/427 E., 2022/145 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına, karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı idareye ait ... İli... İlçesi... Mahallesindeki 7.026,35 m2 yüzölçümlü 230 Ada 1 nolu Parsel ile ... İli,... İlçesi... Mahallesindeki 6.959,85 m2 yüzölçümlü 229 Ada 1 nolu Parseli 01.04.2008 tarihinde açık teklif alma yöntemi ile yapılan ihale sonucu 21.04.2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığını, 230 Ada 1 Parsel için 400.000 TL, 229 Ada 1 Parsel için 380.000 TL olmak üzere toplam 780.000 TL bedel üzerinden %25'i peşin, kalanı 30 ay vadeli olarak anlaştığını, davalı idarenin taksit ödemeleri devam ederken taksitleri aksattığı gerekçesiyle aralarında imzalanan sözleşmenin 7.2 maddesine dayanarak sözleşmeyi feshettiğini ve fesih tarihinden itibaren faiz işletilmeksizin eksik ödemeyle sözleşme gereği yapmış olduğu masrafları belirtmeksizin iade yaptığını, taksitleri ödemediği için davalının herhangi bir zararının olmadığını belirterek sözleşmenin fesih tarihinden itibaren faizsiz olarak iade edildiği bazı ödemelerin yasal faizinin ödenmesini ve iade edilmeyen ödemelerin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL'sinin fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi gereği davacının yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle ... 41. Noterliği vasıtasıyla ihtarnameler gönderildiğini ve tebliğinden itibaren 20 gün içinde birikmiş borç tutarlarının ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin açıkça bildirildiğini, davacının bu süre içerisinde herhangi bir ödeme yapmaması üzerine 22.04.2010 tarih ve 1999 sayılı Başkanlık oluru ile sözleşmenin 7.2 maddesinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda sözleşmenin feshedildiğini, söz konusu taşınmazların 15.07.2010 tarihli ihale kapsamında tekrar satışa sunulduğunu ve 02.08.2010 tarih ve 3881 sayılı Başkanlık oluru ile satıldığını, idarenin taraflar arasında akdedilen sözleşme ve konuya ilişkin yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda işlem tesis ettiğini, işlemlerinde herhangi bir keyfilik ve hukuka aykırılığın mevzu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; davalı idare tarafından sözleşmede belirtilmemesine rağmen toplam 59.272,54 TL gecikme faizleri adı altında iade edilecek tutardan yapılan kesintinin davacıya iadesi gerekeceği, davacıya ödenmesi gereken tutar olan 417.246,83 TL'den davalı tarafından ödenen bedel 347.782,43 TL'nin mahsubu ile bakiye 69.464,40 TL alacağının kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 69.464,40 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.06.2019 tarih ve 2016/20914 E., 2019/7452 K. sayılı ilamıyla; eldeki davanın davacının davalı idare ile arasındaki 21.04.2008 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile satın aldığı iki daire ile ilgili sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle iade edilmeyen ödemelerin istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, bu itibarla uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı idare tarafından sözleşmede belirtilmemesine rağmen toplam 59.272,54 TL gecikme faizleri adı altında iade edilecek tutardan yapılan kesintinin davacıya iadesi gerekeceği, davacıya ödenmesi gereken tutar olan 417.246,83 TL'den davalı tarafından ödenen bedel 347.782,43 TL'nin mahsubu ile bakiye 69.464,40 TL alacağının kaldığı, davacı tarafından fesih tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş ise de faiz başlangıcı hususunda ödeme dekontu ve tarihi belirlenememiş olduğundan davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 69.464,40 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 20.09.2022 tarihli ve 2022/4564 E., 2022/6737 K. sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; bilirkişi raporunun hükme esas almaya yetersiz olduğunu, idarenin taraflar arasında akdedilen sözleşme ve konuya ilişkin yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda işlem tesis ettiğini, işlemlerinde herhangi bir keyfilik ve hukuka aykırılık olmadığını, ahde vefa ve sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi.

2.Taraflar arasında akdedilen 21.04.2018 tarihli sözleşmenin Sözleşmenin Feshedilmesi başlıklı 7.1. maddesi şöyledir:

"...Sözleşmenin idarece feshi halinde, alıcı, gayrimenkulü satın aldığı haliyle ve üzerinde yapılaşma amacıyla herhangi bir imalat olmaksızın iade edecek olup, taşınmaz ile ilgili imar planında değişiklik yapılıp yapılmadığına dair tasdikli plan örneği ve plan notlarını idareye vermekle yükümlüdür. İdare fesih tarihine kadar alıcı tarafından yapılan ödemelerden; yatırılan katılım bedelleri, yatırılan %4 kati teminat tutarları, damga vergisi, sözleşme karar pulu, firma komisyonu+komisyon KDV'si, vergi ve benzeri tüm yükümlülüklerden doğan masraflar hariç alıcıya iade eder. Alıcının sözleşmenin feshi tarihine kadar yaptığı ödemeler için faiz tahakkuk ettirilmez. Taşınmazın geri alınması sırasında doğacak tüm masraflar alıcı karşılayacaktır.."

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde sayılı sebeplerinin birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve bilirkişi raporunun taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri dikkate alınarak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şeklinde düzenlendiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.