Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8504 E. 2023/1652 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı çocuğa teşhis konulan serebral palsi hastalığının, davalı hastanelerin kusurlu tıbbi uygulamalarından kaynaklandığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalı hastanelerin kusurlu tıbbi uygulamaları ile çocukta oluşan serebral palsi hastalığı arasında illiyet bağı bulunduğunu ispatlayamaması ve davalı ... Hastanesinin doğum ve doğum sonrası bakım sürecinde tıp kurallarına uygun davrandığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1859 E., 2022/2045 K.

DAVA TARİHİ : 07.07.2020

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/175 E., 2022/288 K.

Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın henüz 7 aylık hamileyken, 15.07.2016 günü amniyon kesesinden sıvı akmaya başladığını, ...'ın erken doğum yapacağı anlaşılınca saat 15.00 civarlarında acil bir şekilde hastaneye gitmesi için ambulansla Yahyalı Devlet Hastanesine ulaştırıldığını, müvekkilin buradan Kayseri Kadın ve Doğum Hastanesine sevk edildiğini, Yahyalı'dan ambulans ile saat 20.00 civarında Kayseri Kadın ve Doğum Hastanesine ulaştırılan acil hastaya, doğum kontrollerini Kayseri... Hastanesinde yaptırdığının bu nedenle kontrolü yapan... Hastanesi doktoru ...'e gitmesi gerektiğinin söylendiğini ve ambulans dahi tedarik edilmediğini, akrabalarının anne ...'ı... Hastanesine ulaştırdıklarını, hastaneye ulaşılmasının ardından... Hastanesi doktoru olan ve doğum kontrollerini yapan ...'e ve nöbetçi doktora haber verildiğini, müvekkilinin hastane içinde saatlerce bekletildikten sonra maalesef ki aranan doktorların görevlerini ihmal ederek hastaneye gelemeyeceklerini söylediğini, acil müdahale gerektiği halde hiçbir müdahale yapılmayarak hayatı tehlikeye atıldığı gibi bebek ...'ın da hayatının tehlikeye sokulduğunu, Tekden Hastanesinde bulunan hemşirelerin müvekkillerine yeni doğan bölümünde boş küvez olmadığını, Kayseri Hüma Kadın ve Doğum Hastanesine gitmeleri gerektiğini söylediklerini, müvekkili ... ve yakınlarının yine 15 Temmuz akşamı ambulanssız bir şekilde kendi imkanları ile çok zor şartlarda Hüma Kadın ve Doğum Hastanesine ulaştıklarını, bu hastanede ...'a hemen müdahale edilmezse bebeğin yaşamını yitireceği söylenerek ameliyata alındığını, 16.07.2016 tarihinde sezaryen yöntemi ile dünyaya gelen ...'ın 65 gün boyunca kuvözde kaldığını, 65 gün sonunda hiçbir sorunu yoktur denerek taburcu edildiğini, ...'nın 3 yaşına gelmesine rağmen emekleme ve yürüme fonksiyonlarının sıkıltılı olduğunu gören anne ve babanın, davacı küçüğü muayeneye götürdüğünü, görülebilecek bu sıkıntılar hakkında Hüma Hastanesince hiçbir bilgilendirme yapılmadığını ve durumun anne ve baba tarafından farkedildiğini, doğum öncesi ve sonrası yapılan kontrollerde hiçbir sağlık probleminden bahsedilmediğini, ilk başta anne ve baba tarafından farkedilmese de sonrasında doğum olayında yaşanan gecikmelerden dolayı davacı küçüğün anne karnında oksijensiz kaldığının anlaşıldığını, davacı küçükteki hareket kısıtlılıklarının da oksijensiz kalmaktan kaynaklandığını, teşhis ve tedavi ve de gerekli ileri tetkik ve tedavi alması gerektiği yönünden uyarı ve bilgilendirme yapmayan Özel Hüma Hastanesinin kusurunun sabit olduğunu, tüm genelgelere, hasta hakları yönetmeliğine, Anayasamızda korunan diğer tüm insan ve sağlık haklarına aykırı hareket eden hastane yetkililerinin, müvekkillerine hiçbir hizmet vermeden ''boş yatak yok ya da boş küvez yok'' gerekçesiyle hastanın maluliyetine neden olduklarını ve ağır kusurlu hareket ettiklerini, müvekkili ...'ın uzayan doğum sürecine zamanında müdahale etmeyen davalı... Hastanesinin kusuru sonrası davalı ... Hastanesinde gerçekleşen doğum sırasında oksijensiz kalmaya bağlı olarak doğumun gerçekleştiğini beyan ederek; küçük ... için 100,00 TL maluliyet, 100,00 TL bakıma muhtaçlık, 500.000,00 TL manevi tazminat, anne ... için 200.000,00 TL manevi tazminat, baba ... için 200.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 900.000,00 TL manevi tazminat ve şimdilik 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Kayseri Kardiyoloji Merkezi San. ve Tic. A.Ş. (Özel... Hastanesi) vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde doğumun müvekkili hastanede gerçekleşmediğinin belirtildiğini, dolayısıyla davacının var olduğunu iddia ettiği bedensel sorun ile müvekkili hastane arasında bir illiyet bağı bulunmadığının da açık olduğunu, her ne kadar davacının 15.07.2016 tarihinde müvekkili hastaneye alınmadığını iddia etmekteyse de ...'a ait epikriz raporlarının dilekçelerinin ekinde yer aldığını, müvekkili hastane kayıtlarında davacı ...'ın 15.07.2016 tarihli giriş kaydına rastlanmadığını, dolayısıyla belirtilen tarihte müvekkili hastanenin hastayı görmesi, hastaya tıbbi bir işlem yapmasının söz konusu olmadığını, zira dava dilekçesinde de bahsedildiği üzere müvekkili hastanenin doğum işleminin gerçekleştirilmesinde herhangi bir rolü bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açık ikrarından da anlaşılacağı üzere bebekte var olan kısıtlılığın doğum olayında yaşanan gecikmeden dolayı davacı küçüğün anne karnında okijensiz kalmasından kaynaklandığını, bunun sorumlusunun kendi hastaneleri olmadığını, zira 16.07.2016 tarihinde gece 01.00 civarı dekolman plasenta olarak müvekkili hastaneye gelen davacının derhal yatışının yapıldığını, kanamasının çok olması nedeniyle sezaryen ile doğum yapması uygun bulunarak acil vaziyette Dr.... tarafından doğumun gerçekleştirildiğini, bebeğin koyu mekonyumlu ve ciddi kanama ile doğduğunu ve apgarın 5 olarak verildiğini, bebeğin doğum sonrası yoğun bakım ünitesine alındığını ve 30. haftada 1800 gram olarak doğan bebeğin 2 gün solunum cihazına bağlı kaldığını, sonrasında solunum cihazından ayrılarak 64 gün yoğun bakımda kalan bebeğin 64 günün sonunda 3500 gram olarak ve 3 gün sonra kontrol, 1 hafta sonra göz muayenesi, işitme testi, eko ve çocuk nöroloji kontrolü önerileri ile taburcu edildiğini, bu hususun hasta dosyasındaki evraklar ile sabit olduğunu, taburcu sırasında aileye gerekli önerilerin verildiğini, davacı anne ve babaya da konuyla ilgili bilgi verildiğini, bebeğin taburcu olduğu 17.09.2016 tarihinden sonra ailenin hastaneye hiçbir başvuruları olmadığını, davacıya tıbbın gerektirdiği tetkik ve tedavi başarı ile uygulanmış olmakla, müvekkili hastaneye kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili hastane tarafından davacı bebeğe nörolojik muayene önerilerek taburcu sağlandığını, tazminat talebi bakımından illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini savunarak; haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Bilirkişi raporunun, dosya kapsamı ve delil durumuna uygun bulunmuş olup, teknik değerlendirmelerin mahkemece de kabul edildiği, raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli kabul edildiği, alınan her üç bilirkişi raporunda da Hüma Hastanesine herhangi bir kusur izafe edilmediği, öte yandan davacı tarafından Özel... Hastanesine başvuru yapıldığı ancak burada doğuma alınmadığı bildirilmiş ise de dava dosyasında taraflarca getirilme ilkesi ışığında davacının o gün... Hastanesine başvuru yaptığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin temin edilemediği, alınan 03.04.2022 havale tarihli bilirkişi raporunda: "Davacı tarafın iddia ettiği gibi Özel... Hastanesinin eksiklikleri olsa bile çocukta daha sonra tespit edilen durumun oluşmasında bu hastanenin ilgili olacağının düşünülmediği" tespitleri yapılmış olup bir an için... Hastanesinin ayıplı hizmet verdiği kabul edildiği takdirde dahi oluşan sonuç ile hizmet arasında illiyet bağı olmadığı'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tekden Hastanesinde bulunan hemşirelerin müvekkiline yeni doğan bölümünde boş kuvöz bulunmadığını, Hüma Kadın ve Doğum Hastanesine gitmeleri gerektiğini söylediğini, Tekden Hastanesinin yönetmeliğe aykırı davranarak hazır nöbetçi doktor bulundurmadığını ve yasalara aykırı olan boş kuvöz yok bahanesi ile acil durumdaki müvekkile müdahalede bulunmadığını, davalılardan... Hastanesinin ağır kusur ve ihmal ile müvekkil küçük ...’ın oksijensiz kalarak engelli doğmasına sebep olduğunu, Tekden Hastanesinde müdahale edilmeyen müvekkil ... ve yakınlarının kendi imkanlarıyla ambulans olmadan çok zor şartlarda Kayseri Hüma Kadın ve Doğum Hastanesine ulaştıklarını, 16.06.2016 tarihinde sezeryan yolu ile doğan müvekkil ...'ın 65 gün boyunca kuvözde kaldığını, 65 gün sonra hiçbir sağlık sorunu olmadığı söylenerek taburcu edildiğini, müvekkil ...'nın 3 yaşına gelmesine rağmen emekleme ve yürüme güçlüğü çektiğini gören anne ve babanın davacı küçüğü doktora götürdüğünü, doğum sırasında yaşanan gecikmelerden dolayı küçük ...'ın anne karnında oksijensiz kaldığının, buna bağlı olarak hareket kısıtlılıklarının ortaya çıktığının anlaşıldığını, doğum olayındaki sıkıntılardan dolayı görülebilecek durumlar hakkında Hüma Hastanesi tarafından anne ve babaya hiçbir bilgi verilmediğini, davacı küçüğün anne ve babasının kendi dikkatleri sayesinde bu durumun tespit edilebildiğini, mevcut rahatsızlıklara yönelik hiçbir uyarı, bilgilendirme ya da tavsiye yapılmadığını, müvekkilinin durumu hakkında teşhis ve tedavi ve de gerekli ileri tetkikleri ve tedaviler hakkında bilgilendirme ve uyarı yapmayan Özel Hüma Hastanesinin kusurlu olduğunu, müvekkili ...’ın doğum sürecine zamanında gerekli müdahaleyi yapmayan davalı... Hastanesinin kusuru sonrasında davalı ... Hastanesinde gerçekleşen doğum sırasında oksijensiz kalmaya bağlı olarak doğum gerçekleştiğini, 04.01.2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda 16.07.2016 tarihinde davalı... Hastanesinde yenidoğan yoğun bakımdaki 9 yatağın dolu olduğunu gösteren belge olduğunun belirtildiğini, davalı... Hastanesinin müvekkilini boş yatak yok gerekçesi ile geri çevirdiğini, bu sebeple davalı... Hastanesinin mevzuata aykırı davrandığı sabit olmakla birlikte, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi ... Tekden Hastanesine girdi ise ya da kabul edilmedi ise kaydı olması gerektiğini, bu kaydı yapmayan hastanenin yasalara aykırı davrandığını, müvekkilinin davalı... Hastanesine gidip saatlerce bekletildiğinin dinlenen tüm tanıkların açık ve net beyanları ile ifade edildiğini, raporda serebral palsinin % 80'inin anne karnında yaşanan olaylar sonucu olduğunun belirtildiğini, müvekkilin gebelik muayenelerini... Hastanesinde yaptırdığını, bu dönemde bir sorun tespit edilmediğini, doğum zamanında ise kendisine müdahale etmeyen ve çaresizlik içinde kalmasına neden olan davalı... Hastanesinin bu kusuru ile müvekkil ...'nın anne karnında oksijensiz kalmasına sebep olduğunu, hastanenin müvekkilinin durumunu fırsat bilip hastaneye girişini yapmaması sebebiyle, giriş kaydının olmamasının davalı... Hastanesinin illiyet bağının olmayacağı anlamına gelmediğini, gelen bilirkişi raporlarında... Hastanesine ilişkin herhangi bir tıbbi verinin olmaması nedeniyle... Hastanesine kusur izafe edemediğini, bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu, nitekim yerel mahkeme tarafından celp edilen soruşturma dosyasında müvekkiline bakmakla yükümlü hekimin, durumdan haberdar olduğu ve müvekkilin hastaneye gittiği, boş kuvöz olmadığı gerekçesiyle hastaneden gönderildiklerinin kendi beyanlarıyla da sabit olduğunu beyan ederek; Kayseri 2. Tüketici Mahkemesinin 2020/175 E., 2022/288 K. sayılı haksız ve hukuka aykırı kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Dosya kapsamında toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespit ve sair değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, istinaf edilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere göre istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu'' gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ...'a teşhisi konulan serebral palsi hastalığının davalı hastanelerin kusuruna dayandığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi gereği; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) ''ispat yükü'' başlıklı 190/1 inci maddesi; ''İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.'' şeklindedir.

3. 6100 Sayılı Kanun'un 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.

3.Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacıların, davalılardan Kayseri Kardiyoloji Sağlık Hizm. Tic. San. A.Ş. (Tekden Hastanesi)'ye başvurduğunu yasal delillerle ispatlayamadığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olup davalı ...Ş.'de gerçekleştirilen doğum eyleminde ve doğum sonrası küçüğün tedavisinde görev alan sağlık personelinin uygulamalarının tıp biliminin güncel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğunun tespit edildiği, ayrıca dosyada mevcut olan ve bir nüshasının aileye teslim edildiği belirtilen belgede küçüğün çocuk nörolojisine muayene ettirilmesi konusunda aileye bilgilendirme yapıldığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.