Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8588 E. 2023/904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eczaneye uygulanan cezai şartın miktarı ve dayanağı olan protokol maddesinin doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uymasına rağmen, davacı eczaneye uygulanan cezai şartın hesabında 2016 yılı protokolünün ilgili maddesini uygulamaması ve bilirkişi raporuna dayanarak hatalı hesaplama yapması nedeniyle, usuli kazanılmış hak gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/229 E., 2022/667 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 29.06.2020 tarih, 2020/930 Esas ve 2020/5072 Karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... Eczanesi'nin sahibi olduğunu, kurumca 28 adet reçetede hasta ve hasta yakınlarına teslim edilmeyen ilaçlar olduğu gerekçesiyle hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.5. maddesi uyarınca cezai işlem yapıldığını, ancak protokolde hastaya teslim edilmek üzere 60 günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin belirlenmesi halinde bu cezai işlemin uygulanmayacağının yer aldığını, 17.11.2014 tarihinde yapılan denetimden geriye 60 gün gidildiğinde 18.09.2014 ve öncesi tarihli ilaçlarda bu maddenin uygulanabileceğini, reçetelere ait liste incelendiğinde toplam 28 reçetenin sadece 8 adedinin cezai işleme konu olabileceğini, ilaçların hastalara teslim edilmek üzere bekletildiğini, ayrıca ceza hesaplamasının da hatalı yapıldığını, 6.17 inci maddede bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanmasının reçete bazında yapılacağını, ancak kurum tarafından reçetelerde yer alan her bir ilaç kalemi yönünden ayrı ayrı hesaplama yapıldığını belirterek işleminin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; her ne kadar davacı tarafından 60 günü geçmeyecek şekilde ilaçların bekletildiği belirtilse de, sözleşmede hastaya teslim edilmek üzere ibaresinin geçtiği, ne var ki hastaların ilaçlardan haberdar olmadıklarının ortaya çıktığını, cezai şart miktarının hesabında da bir hata olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli ve 2015/377 Esas, 2016/130 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08.02.2016 tarihli raporda, kurum tarafından cezai işlem uygulanan 28 adet reçeteden, 8 adet reçeteye ait 7.590,40 TL’lik cezai şartın mevzuata uygun olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne davalı kurum tarafından davacı hakkında uygulanan 02.03.2015 tarihli 83770546/199/1178057 sayılı cezai işlemin 21.800,30 TL lik kısmının iptaline, geri kalan miktar yönünden talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 29.06.2020 tarih ve 2020/565 Esas ve 2020/3558 Karar sayılı ilamıyla; dava konusu ceza-i işlemin dayanağı olan protokol maddesinde değişiklik yapılarak davacı eczacı lehine cezai şart miktarının azaltıldığı sabit olduğundan, değişiklik içeren 2016 Yılı protokol hükümlerinin uygulanması bakımından dava açılmış olmasının yazılı başvuru yerine geçeceği dikkate alınarak mahkemece 2016 Yılı protokolünün ilgili maddesinin somut olay bakımından değerlendirilmesi için İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ilamı gözetilerek Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı mevzuatları gereği, dosyadaki bilgi ve belgelerin, şahıs bazında yeniden incelenmesi neticesinde 29.390,70 TL cezai şart işleminin, 5.248 TL'sinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne davalı Kurum tarafından davacı hakkında uygulanan 02.03.2015 tarihli 83770546/199/1178057 sayılı cezai işlemin 24.142,70 TL'lik kısmının iptaline, 5.248 TL miktar yönünden talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, müvekkil aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olması, reçete sahiplerinin incelemeye konu reçetelerde zikredilen ilaçları alıp kullanmış olmaları nedeniyle davalı Kurumun herhangi bir zararının doğmaması, cezai şartın hesaplanmasının reçete bazında yapılması gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, cezai işleme konu ilaçlarla ilgili yapılan araştırmalarda bir kısım hastaların eczanede bekleyen ilaçlardan haberdar olmadıkları, bir kısım hastaların ise eczanede ilaç beklediği halde aynı ilaçlardan yeniden reçete ettirerek başka bir eczaneden veya aynı eczaneden aldığının Kurumca yapılan denetimde anlaşılmış olması nedeniyle davanın tümüyle reddinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle Kurumun davacıya uyguladığı cezai işlemin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2016 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmet sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 5.3.5 inci maddesi şu şekildedir;

“Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.”

2.Yargıtay'ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de, davacının cezai işleme konu eylemi nedeniyle 2016 Yılında yürürlüğe giren protokolün 5.3.5 inci maddesinde reçete bedelinin 2 katı cezai şart ile cezalandırılmasına dair hüküm bulunması nedeniyle ceza miktarının düşürüldüğü dikkate alınarak 17.11.2014 tarihinde yapılan denetim sırasında eczanede 60 günden fazla beklediği tespit edilen reçeteler yönünden 2016 protokolünün 5.3.5 inci maddesine göre ceza miktarı belirlenmesi gerektiğine yönelik Dairemizin bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmemesi suretiyle yargılamanın uzamasına sebebiyet verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece cezai işleme konu 28 reçetenin tek tek değerlendirilmesi suretiyle davacı eczanede 60 günden fazla süreyle kalmış ilaçların bulunduğu reçetelerle ilgili olarak 2016 protokolünün 5.3.5 inci maddesine göre davacı hakkında uygulanması gereken cezai şart miktarının belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bilirkişi heyetinin 2016 Yılı protokolünün uygulanmasını gerektiren herhangi bir düzenleme bulunmadığı görüşüne itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1- Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA,

2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.