"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/3813 E., 2022/2162 K.
DAVA TARİHİ : 30.09.2016
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/387 E., 2019/99 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; optik işiyle iştigal ettiğini, bir dönem, Sosyal Sigortalar Kurumu ile anlaşmalı olarak çalıştığını, Kurum ile anlaşması olduğu ilk dönemde sigortalılara verilen optik bedellerinin, Kurum tarafından ödendiğini, sonrasında ise sigortalılara verilen optik bedellerinin ödenmediğini, alacağına binaen düzenlediği dava konusu faturaların Kuruma verildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağının ödenmesi hususunda Kuruma defalarca başvuru yaptığını, bedellerin ödenmemesi nedeniyle ekonomik anlamda sıkıntıya düştüğünü, işyerini kapatmak zorunda kaldığını, en son 14.12.2011 tarihinde, davalı Kuruma başvuru yaparak; alacaklarının ödenmesini istediğini, 13.2.SSK.5.04.00.00/XX/8104-36-24 sayılı bloke yazısı neticesinde alacaklarına bloke konulduğu haberini aldığını, aynı gün 22 791 754 sayılı dilekçesi ile bloke işleminden haberdar olduğunu ve bloke işlemiyle alakalı bilgilendirme istediğini, bu dilekçeye binaen, Kurum tarafından 01.03.2012 tarihli cevabı yazıyla, davalı Kurumun hiçbir gerekçe ortaya koymadığını, bunun üzerine davalı Kuruma verilen 04.10.2007 tarih 80064 sıra nolu 3.871,98 TL bedelli faturanın dava konusu edildiğini, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/8 E ve 2015/517 K sayılı dosyasıyla yargılama yapıldığını, davalı tarafça dava konusu alacağın ödenmemesine dair hiçbir bilgi ve belgenin Mahkemeye sunulamadığını, Mahkemenin "Davanın kabulü ile 3.871,93 TL faturanın düzenlendiği tarih olan 04.10.2007 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" kararı verdiğini, davalı kurumun kötü niyetli olup bugüne kadar alacağını beklettiğini, hiç ödeme yapmadığını, bu nedenle toplam fatura bedeli olan 113.269,56 TL'nin her bir faturanın düzenleme tarihinden itibaren kanuni faiziyle hesaplanmak kaydıyla dava masraflarının vekâlet ücreti ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının talep hakkının zamanaşımına uğradığını, tahsili talep edilen faturaların 2007 yılına ait olduğunu, davacının fatura bedellerinin ödenmeyeceğini 2007 yılında öğrendiğini, davacıyla imzalanan 2005 yılı sözleşmesinin 15 inci maddesinde "Optisyen/Gözlükçü, sigortalılara ve diğer hak sahiplerine kurumca bildirilen hastanelerin göz hastalıkları uzmanlarınca gerekli görülen gözlük cam ve çerçevelerini 3. maddede belirtildiği gibi vermeyi taahhüt eder, reçetenin Kurumla sözleşmesi olan veya olmayan başka bir firma tarafından yapıldığının tespiti halinde, bu reçete/reçetelerin bedeli ödenmez, ödenmiş ise kanuni faizi ile birlikte geri alınır, bu durumda kurum sözleşmeyi 2 yıl süreyle fesheder." denildiğini, davacının sözleşmesinin bu madde uyarınca feshedildiğini, bu durumun 26.11.2007 tarih, 23998 sayılı yazıyla davacıya tebliğ edildiğini, bu yazıda davacıya Kurum sigortalı ve hak sahiplerine ait reçetelerin karşılanmaması ve Müdürlüklerine fatura edilmemesinin de bildirildiğini, söz konusu faturaların ödeme takvimini 01 Ocak 2008- 15 Mart 2008 dönemine ait muhasebe kayıtlarında ödeme bilgisine rastlanılmadığı hususunun bildirildiğini, bu nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davacı optisyenin kesintiye sebep olan reçete muhteviyatı gözlük veya optikleri hastalarına teslim etmediğine dair herhangi bir tespit ve belge bulunmadığı, davalı Kurumun fatura bedelini ödememesinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıya gözlük cam çerçeve sözleşmesinin 2 yıl süreyle feshedildiğini, 26.11.2007 tarihli yazı ile bildirildiğini, Kurumun fatura inceleme ve ödeme servisine ait 03.02.2014 tarihli yazısında 2007 yılı optik reçete fatura eki belgelerin imha edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece gerekçeli kararda bir kısım harçları da yargılama giderinin içinde davalı Kuruma yükletildiğini, oysa kurumun harçtan ... olduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 2005 yılı sözleşmesinin, davalı Kurum tarafından, aynı sözleşmenin 15 inci maddesi uyarınca feshedildiği, bu maddede: “Optisyen/Gözlükçü, sigortalılara ve diğer hak sahiplerine Kurumca bildirilen hastanelerin göz hastalıkları uzmanlarınca (ihtisas yapmakta olan doktorlar dahil) gerekli görülen gözlük cam ve çerçevelerini 3 üncü maddede belirtildiği gibi vermeyi taahhüt eder, reçetenin Kurumla sözleşmesi olan veya olmayan başka bir firma tarafından yapıldığının tespiti halinde, bu reçete /reçetelerin bedeli ödenmez, ödenmiş ise kanuni faizi ile birlikte geri alınır, bu durumda Kurum sözleşmeyi 2 yıl süreyle fesheder.” denildiği, SGK Başkanlığı SSK İstanbul Sağlık İşleri İl Müdürlüğü 12.12.2007 tarih 457 sayılı Kurum içi yazışma ile davacıya ait işletmenin alacaklarının bloke edilmesi hususunda işlem yapıldığı, davacı tarafından ödenmemiş fatura bedelleri için Kuruma yapılan başvuruya, Kurum tarafından sözleşmenin 11 inci maddesi gerekçe gösterilerek ödeme yapılamayacağının 03.03.2012 tarihinde davacıya bildirildiği, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, SGK tarafından Mahkemeye sunulan dosya muhteviyatı belgelerde reçete örneğine rastlanılmadığı, Kurum tarafından davacı optik firması aleyhine herhangi bir denetim raporuna da rastlanmadığı, sözleşmeli Optisyen tarafından Kurumu aldatmak veya Kurumdan çıkar sağlamak amacıyla yapılmış bir işlem olduğu yönünde herhangi bir tespit yapılmadığı, dava konusu reçetelerin Kurum kayıtlarına bildirilmesi ile ilgili bir şekil eksikliğinin bulunduğu, bu durumda önemli olan, karşılığı SGK tarafından karşılanan ve hak sahipleri tarafından alınacak bir hizmetin yerine getirilip getirilmediği olduğu, hizmetin verilmediği yönünde dava dosyasına herhangi bir denetim raporu ya da belge sunulmadığı, hizmet yerine getirilirken Optisyen tarafından Kurumun zarara uğratıldığına ilişkin davalı Kurum tarafından da bir tespitin bulunmadığı, Kurumun, karşılıklı olarak imzalanan sözleşmenin bir maddesindeki şartı yerine getirmediği için tek taraflı olarak işlem yaptığı ancak sözleşmenin aynı maddesinde belirtilen “tetkik edilmeli” hususunu dikkate almadan davacıya ödeme yapılmayacağını bildirdiği yani sözleşme maddesi içeriğini kendisinin de tam olarak yerine getirmediği, davacı Optisyenin kesintiye sebep olan reçete muhteviyatı gözlük veya optiklerin hastalara teslim etmediğine dair herhangi bir iddia veya tespit olmaması davalı Kurumun savunmasında herhangi bir Kurum zararından bahsetmemesi, SGK tarafından ödemesi yapılmayan toplam 113.269,56 TL fatura bedelinin, davacıya ödenmesi gerektiği, ayrıca, aynı davacı tarafından davalı kuruma karşı aynı sebeple farklı fatura için açılan İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/8 Esas ve 2015/517 Karar sayılı dosyasının da davacı lehine karara çıktığı, Yargıtay denetiminden geçerek Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 2016/11037 Esas 2018/915 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış olup, ayrıca alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davalının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fatura alacaklarına bloke konması nedeniyle ödenmeyen fatura bedellerinin ödenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi şöyledir:
" Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler."
b. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ispat yükü kenar başlıklı başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:
"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, bloke konulmasının nedenlerinin davalı Kurum tarafından delillendirilememesine, optik firması aleyhine denetim raporu ya da herhangi bir tespit bulunmamasına, SGK tarafından reçete ve belgelerin imha edildiğinin bildirilmesine göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.