Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1002 E. 2023/2693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik abonesi olan davacı şirketten davaya konu dönemde tahsil edilen sayaç okuma satış hizmet bedelinin dayanağı olan kurul kararının iptal edilmesi nedeniyle, davalıdan iade talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kısmen kabul edilen davada tarafların haklılık oranı gözetilerek yargılama giderlerinin belirlenmesi gerektiği, bu nedenle davanın yapmış olduğu yargılama giderinden davalı tarafça ödenmesine karar verilmesi gerekirken, haklılık oranının yanlış belirlenmesine bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı Kanun'un 370/2. maddesi uyarınca düzeltme suretiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1261 E., 2022/3288 K.

DAVA TARİHİ : 15.07.2014

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma talepli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 2006 Eylül - 2010 Aralık döneminde elektrik faturalarında fazladan ... bedeli tahsilatı yapıldığını, aynı mahiyetteki Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 875 sayılı Kararının Danıştay 13. Dairesi tarafından iptal edildiğini, sayaç okuma bedelinin sabit ücret olması gerekirken nispi ücret olarak tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51 inci maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV'si ile tahsilini talep etmiş, 13.02.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini toplam 301.079,85 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı; 01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 28.12.2011 tarihli ve 3612 sayılı Kurul Kararı ile elektrik piyasasında faaliyet gösteren dağıtım şirketleri tarafından uygulanacak ... satış tarifelerinin onaylandığını ve abone başına sabit ... satış hizmeti bedeli uygulamasına geçildiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun kurul kararları ile onaylı tarifelerin dağıtım şirketlerince uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, söz konusu dönemde uygulanan kurul kararlarına ilişkin herhangi bir iptal kararı olmadığından Danıştayın mezkur iptal kararının geçmişe yönelik uygulamasının söz konusu olmayacağını, davacının faturalarını herhangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2019 tarihli ve 2014/538 E., 2019/103 K. sayılı kararıyla; davacının serbest tüketici olması nedeniyle maktu alınması gereken bedelin nisbi olarak alındığı, sayaç okuma bedelinin haksız tahsil edildiği, temerrüt durumunun dava ile doğduğu gerekçesiyle, davacının sayaç okuma bedeli ve bu bedele uygulanan KDV'ye yönelik talebin kabulü ile 110.690,97 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2019/1651 E., 2021/1594 K. sayılı kararıyla; ıslahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmediği, davacının bilirkişi raporundaki gecikme faizi ve yasal faiz ihtimallerine göre yaptığı hesaplamadaki gecikme faizi üzerinden davayı ıslah ettiği, harcını yatırdığı bu miktarın da müddeabih haline geldiği, bu nedenle davacı şirket alacağının iadesinde bilirkişi kurulunun yasal faize ilişkin kısmının da (55.484,72 TL) kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek 5.000,00 TL'nin dava tarihinden, 166.175,69 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.04.2022 tarihli ve 2021/6805 E., 2022/3479 K. sayılı ilamıyla;

"1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalı tarafın, sabit sayaç okuma bedeli ve her bir faturanın ödenme tarihi ile dava tarihi arası işlemiş faizine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Dosyada yer alan faturalar ve diğer belgelerin incelenmesinde; davalı şirketin, tüketim miktarı üzerinden nispi olarak belirlediği ... bedeli ile diğer bedellerin toplamına KDV ilave ederek ödenecek tutarı içeren faturaları düzenlediği, davacı şirketin de düzenlenen faturalara esas bedelleri davalıya ödediği anlaşılmaktadır. Nitekim, bu husus, taraflar arasında uyuşmazlık konusu da değildir.

Hükme esas alınan 29/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; EPDK tarafından davacı şirketin de dahil olduğu abone grubu için sonradan belirlenmiş olan maktu ücret mahsup edilmeden, davacı şirketin alacağı belirlenmiş yine talep edilen dönemlerdeki faturalar doğrultusunda, davacının 110.690,97 TL’yi (PSHB ve KDV toplamı) talep etmekte haklı olduğu, her bir faturanın ödeme tarihi ile dava tarihi arası işlemiş yasal faiz tutarının 55.484,72 TL olduğu belirlenmiştir. Bölge adliye mahkemesince, asıl alacak ile birlikte her bir faturanın ödeme tarihi ile dava tarihi arası işlemiş yasal faiz tutarı da dahil edilerek davacı alacağı tespit edilmiş, belirlenen bu bedele faize faiz yürütülmesini doğuracak şekilde dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir.

Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; hizmetin bedelsiz verilemeyecek olması nedeniyle davacının maktu sayaç okuma bedelinden sorumlu olduğu, davalının ise davadan evvel temerrüde düşürülmediği gözetilerek, davacının talep edebileceği ... bedeli hususunda gerekirse bilirkişiden ek rapor alınması, akabinde 5.000 TL'nin dava tarihinden, bakiye kalan tutarın ise ıslah tarihinden işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

3- Davacının faize yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;

Tacir olan taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi, TTK’nın 3 üncü maddesi uyarınca her iki taraf için de ticari ... niteliğindedir. Uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması nedeniyle davacı, 3095 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temerrüt halinde avans faizi isteminde bulunabilir.

Ne var ki davacı, ıslah dilekçesinde müddeabihin artırdığı kısmın yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Buna göre bölge adliye mahkemesince; tarafların tacir olduğu gözetilerek, 5.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faiziyle, bakiye alacağın ıslah tarihinden ise yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, alacağın tamamının yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. " şeklinde karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ek bilirkişi raporuyla maktu sayaç okuma bedel toplamının 153,91 TL olarak hesap edildiği, hizmetin bedelsiz verilemeyecek olması nedeniyle davacının maktu sayaç okuma bedelinden sorumlu olduğu, davalının ise davadan evvel temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 110.537,06 TL alacağın 5.000,00 TL'sinin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle, kalanının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; faturalara hak düşürücü süre içerisinde itiraz edilmediğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iade talebinin serbest tüketici niteliğinde olmaması nedeniyle reddi gerektiğini, Danıştay kararı ile sadece 20 Dağıtım Şirketi İçin Gelir Gereksinimi Hesaplaması ve Tarife Metodolojisi’nin II. Bölümü’nün “B. ... Satış Hizmeti Tarifesinin Hesaplanması Değişikliği”ne ilişkin maddenin iptal edilip 875 sayılı Kurul Kararı'nın ekinde ve mevzuatta yer alan ... ile ilgili diğer düzenleyici işlemler iptal edilmediğinden kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu bedellerin tarife bileşenleri içinde yer aldığını, ... bedeli alacağının bulunmadığını, hükme esas alınan ek raporda ... bedelinin sayaç okuma ile hizmet bedeli olarak ikiye ayrıldığını ve hizmet bedelinden davacı tedarikçisinin sorumlu olduğunu, sadece sayaç okuma bedeli hesaplanıp ... bedelinden düşüm yapıldığından 2008-2010 arasındaki dönemde hesaplanan sayaç okuma bedellerinin 12 aylık fatura dönemindeki toplamlarının hatalı hesaplandığını, dava konusu talebin KDV Kanunu'nun 1 inci maddesindeki faaliyetler kapsamına girmediğini, temerrüde düşürülmediğini, faize hükmedilmemesi gerektiğini, yargılama giderinin hatalı hesaplandığını, davacının talebi 301.079,85 TL, kabul edilen miktar 110.537,06 TL olduğundan davacının yaptığı yargılama giderinden 1.592,66 TL’nin tahsiline hükmedilmesi gerektiğini savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik abonesi olan davacı şirketten davaya konu dönemde tahsil edilen ... satış hizmet bedelinin dayanağı olan kurul kararının iptal edilmesi nedeniyle davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinde; " Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.";

2. Aynı Kanun'un 332 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında ise;“ (1)Yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir. (2)Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen kararda; bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldığı, Mahkemece bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Somut olayda; kısmen kabul edilen davada tarafların haklılık oranı gözetilerek yargılama giderlerinin belirlenmesi, buna bağlı olarak davanın yapmış olduğu 4.338,50 TL yargılama giderinden 1.592,22 TL'nın davalı tarafça ödenmesine karar verilmesi gerekirken, haklılık oranının yanlış belirlenmesine bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "2.170 TL'sinin" ibaresinin çıkartılarak yerine "1.592,22 TL'sinin" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.