"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/332 E., 2022/3057 K.
DAVA TARİHİ : 13.06.2014
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/284 E., 2017/415 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve katılma yoluyla davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 34 ve 38 inci maddelerinde belirtilen esaslar dahilinde her ayın 20 nci gününe kadar beyan edilmesi ve aynı süre içerisinde ödenmesi gereken 2014 yılı Mart ve Nisan aylarına ilişkin Elektrik Tüketim Vergisinin davalı şirket tarafından eksik ödendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 492.524,63 TL'den şimdilik 10.000 TL'sinin mahsup işlemi yapıldığı tarih itibariyle faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı ancak yapılan geç ödeme nedeniyle 543,87 TL faizin eksik yatırıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak yönünden davanın reddine, davacının faiz talebinin kısmen kabulü ile 543,87 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere alacaklarının dava dilekçesinde yazıldığı gibi 492.524,63 TL olduğu, faizin yanlış hesaplandığını, davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden aleyhine yargılama giderine mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı katılma yoluyla istinafında; vekalet ücretinin hatalı belirlendiğini, faiz alacağının doğmadığını, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahmemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında, 10.000,00 TL'lik alacak konusuz kaldığından esas yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz talebi yönünden 10.000,00 TL'nin 20.04.2014 tarihinden 20.05.2014 ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; alacağı bulunmayan davacının davasını açtığı tarihte haklılığının bulunmadığını, davanın tümden reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu tutulması gerektiğini, temerrüt olmadan gecikme faizi işletilemeyeceğini, faiz alacağının hiç doğmadığını savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı belediyeye ödenmesi gereken Elektrik Tüketim Vergisinin eksik ödenmesi nedeniyle bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
2. Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince verilecek kararlar ile tebliği, 6100 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında kararın içerdiği hususlar, ikinci fıkrasında ise hüküm sonucunun neleri içereceği belirtilmiştir.
2. Değerlendirme
1. Yukarıda belirtilen ilgili hukuk uyarınca bir mahkeme kararında; tarafların iddia ve savunmalarının özetlerinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür.
2. Gerekçeye ilişkin hükümler, kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi kanun ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile hâkimin gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
3. Somut olayda; davalı tarafça katılma yoluyla İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf edildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gibi kararın gerekçe kısmında "davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne,", hüküm kısmında ise "davalının istinaf talebinin kabulüne" karar verilmiş olması, hüküm ve gerekçe arasında çelişki yarattığından kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
4. Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,
2. Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi