Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1020 E. 2023/3707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hastane, davalı SGK'nın 2012 yılında yaptığı kesintinin haksız olduğunu iddia ederek, borçlu olmadığının tespiti ve kesintinin iadesini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm belgeler, bilirkişi raporları ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kurum işleminden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak, yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı SGK'nın davacı hastaneden sözleşmeye ve mevzuata aykırı olarak örnekleme yöntemi ile 2012 yılında tahakkuk eden alacaklarından haksız kesinti yaptığını, davacı tarafından gerçekleştirilen işlemlerin dönemin ... 'una uygun olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL'nin kesinti tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08.06.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile bu talebini 462.423,70 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili kurum tarafından yapılan işlemlerin usule ve mevzuata uygun olduğunu, kurumların tıbbi uygunluk denetimi yapabileceğinin yerleşik içtihatlarla sabit olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin18.12.2018 tarihli ve 2019/764 E., 2020/393 K. sayılı kararıyla; SGK, tarafından yapılan kesintiler ile ilgili belgeler üzerinde bilirkişi heyetince yapılan incelemede 8.090,89 TL'lik kesintinin yerinde olduğu, 129.086,83 TL'lik kesintinin yerinde olmadığı, yerinde olmayan kesinti tutarının totale yansımasının ise toplam 428.170,10 TL olduğu, bu tutara % 8 KDV eklenmesiyle 462.423,70 TL'ye ulaştığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu kesintinin dava dışı ancak davalı kurum sigortalısı olan hastalara uygulanan tetkik ve tedavi işlemlerinin taraflar arasındaki sözleşme ile ...'a aykırı olduğu, nedeniyle yapıldığı, dava konusu kesinti işlemlerinin değişik branşlarda ve çok sayıda hasta yönünden uygulandığı, bilirkişi raporunu düzenleyen heyette ise doktor bilirkişi olarak yalnızca "Uzman Hekim" bulunduğu raporun bu hali ile hüküm vermeye yetersiz olduğu, dava konusu kesinti işleminin dayanağı olan ve branşladaki uzmanlık alanlarından, yeniden oluşturulacak konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişilerin itirazlar doğrultusunda düzenledikleri 12.07.2021 tarihli 2. Ek Raporlarında; Toplam 173.814,12 TL lik kesintinin uygun olduğunu, toplam 296.223,17 TL lik kesintinin uygun olmadığını, bu miktara % 8 23.697,85 TL'lik KDV ilavesi ile toplam 319.921,02 TL'lik kesintinin yerinde olmadığını ve iadesinin gerektiğinin belirtildiği, raporun hüküm vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile, 1.000,00 TL'nin dava, 318.921,02 TL'nin ıslah tarihi olan 09.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı öncesinde alınan 07.06.2018 tarihli rapor ile hükme esas alınan Bilirkişi Kurulu'nun 05.04.2021 tarihli Kök Raporu arasındaki çelişki giderilmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hasta bazlı çelişkili görüşlerin sunulduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; bilirkişi raporlarına yönelik itirazlar değerlendirilmeden ve dosyaya sunulan uzman görüşü dikkate alınmadan uzman görüşü ile bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kesintinin 462.423,70 TL olduğu halde bilirkişi raporunda kesintinin 470.037,29 TL olduğunun belirtildiğini, kesintilerin mevzuata uygun olduğunu, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinin 12.07.2021 tarihli raporunda, davalı idare tarafından yapılan 173.814,12 TL tutarındaki kesintinin yerinde olduğunun 319.921,02 TL tutarındaki kesintinin ise yerinde olmadığını belirtildiği, raporun, hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli bulunduğu, Mahkemece, kurulan hükümde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2010 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 4.2.1.B.1 (2)a, 6.2.32, 1.4.2, 2.3.12.A.1 maddelerine aykırılık nedeniyle davacı hakkında uygulanan cezai işlemin tahsili için yapılan kesintinin haksız olduğu iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti ve yapılan kesintinin iadesin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 ncı maddesi ve devamı,

2. 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi.

3. 2010 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle, hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 12.07.2021 tarihli raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.