"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1461 E., 2022/1810 K.
DAVA TARİHİ : 23.05.2019
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... (Kapatılan) 6. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/171 E., 2019/394 K.
Taraflar arasındaki ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve katılma yoluyla davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 29.01.2019 tarihinde davalıdan satın aldığı 2019 model aracın adblue deposundan ses geldiğini, buna ilişkin servis kaydı bulunduğu halde araçtaki kusurun giderilemediğini ileri sürerek, aracın misli ile değişimine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu kamyonet ticari araç niteliğinde olup görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi, yetkili mahkemenin ... ... Mahkemeleri olduğunu, davacı ile aralarında satım sözleşmesi bulunmadığını ve uyuşmazlığın temeli ticari dava olduğundan imalatçıya husumet yöneltilemeyeceğini, ayıp ihbar süresine uyulmadığını, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını, depo tam dolu değilken aracın ani hareketine istinaden içerisindeki sıvıdan bir miktar çalkantı sesi gelebileceğinden bunun bir arıza olmadığını, diğer araçlar da test edildiğinde aynı durumun görüleceğini, dava dışı satıcı şirketten, yakıt deposundan ses gelmesinin sıvının hareketinden kaynaklandığı ve olağan olduğu bilgisinin alındığını, yapılan incelemelerde araçta herhangi bir sorun tespit edilemediğini, dava konusu aracın misli ile değişimine karar verilmesi halinde araç üzerinde hak mahrumiyetine engel bir durum olup olmadığının da araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin üreticisi veya ithalatçısı olduğu ve bayisi olan...Servis ve Tic. A.Ş. tarafından 29.01.2019 tarihinde davacıya satılan aracın adblue deposundan aracın hareket etmesi sırasında ve sürüş esnasında sürücüyü rahatsız edecek mahiyette ses geldiği ve bunun aracın kullanımı sırasında ortaya çıkacak gizli bir ayıp olduğu, davalı tarafça bu sesin gelmesinin normal olduğu, emsal araçlarda da mevcut olduğu ve bunun ayıp kabul edilemeyeceği şeklindeki savunmasının geçerli olmadığı, bunun geçerli olması için bu ses sorununun aracın satışından önce araçlarda mevcut olduğunun üretici tarafından resmen kabul edilip duyurulması ve alıcıların bilgilendirilmesi halinde bir ayıp kabul edilmeyebileceğini, bu durumda davacının 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesindeki seçimlik haklarını kullanması şartlarının oluştuğu, değişimin üretici için orantısız güçlükleri beraberinde getireceğinin kabul edilemeyeceği, iki servis kaydına göre bu sorunun giderilemediği, davacının bir bedel indirimi ile ve sürekli bu sesle aracı kullanmasını beklemenin kabul edilemeyeceği gerekçeleriyle davacının davasının kabulüne, dava konusu aracın ayıplı olması sebebiyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, icra aşamasında otomobilin ayıpsız misli ile verilen sürede değiştirilmemesi veya değiştirilememesi halinde ürünün fatura bedelinden aşağı olmamak üzere piyasa değerinin belirlenerek bu bedel davacıya ödenmek suretiyle infazına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı; araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını, yakıt deposundan dolu iken gelen sesin normal olduğunu, aracın misli ile değişiminin hakkaniyetsizliğe neden olacağını, iddia edilen arızanın onarılabilecek nitelikte olduğunu ve aracın kullanımında veyahut araç veriminde bir düşüş yaşatmayacağını, misli ile değişim kararında objektif iyi niyet ilkesinin gözetilmesi gerektiğini, aracın ayıplı olduğunun kabulü anlamına gelmemek üzere tüketicinin onarım hakkını kullandığını, onarım hakkı kullanıldıktan sonra bu haktan dönülemeyeceğini, rapora karşı itirazların değerlendirilmediğini ve eksik incelemeyle karar verildiğini, deponun doluluk oranına göre ilk hareket veya frenleme esnasında içindeki sıvının hareketi sonrası çıkan çalkalantı sesinin teknik bir sorun olmadığını, tüm araçlarda aynı dizayn mevcut olup bu durumun arıza veya hata olmadığı gibi ticari bir araçtan faydalanmaya etkisi de bulunmadığını, muadil bir araç test edilse idi benzer sesin duyulabileceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporunda, aracın adblue deposundan gelen sesin giderilemediği ve bu durumun imalat hatasından kaynaklandığının belirtildiği, davalının söz konusu şikayetin giderilebilecek ayıp niteliğinde olduğu yolundaki savunmasına rağmen servis kayıtlarına göre ayıbın giderilemediği, davacıdan aracın bu haliyle kullanılmasının beklenemeyeceğinden davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf talebinin reddine; hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde "verilen sürede aracın ayıpsız misli ile değiştirilmemesi veya değiştirilmemesi halinde ürünün fatura bedelinden aşağı olmamak üzere piyasa değerinin belirlenerek bu bedel davacıya ödenmek suretiyle kararın infazına" karar verilmesi, tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullandığından aracın misli ile değiştirilmemesi veya stoklarda aracın mislinin bulunmaması vs diğer sebeplerle değiştirilememesi halinde sorun infaz aşamasında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 24 üncü maddesi uygulaması ile çözümlenebilecek olup infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmasının kamu düzeni bakımından yerinde olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kabulüne, dava konusu aracın ayıplı olması sebebiyle davalı tarafça ürün geri alınarak ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin kaldırılması ve Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde vekalet ücretine eksik miktarda hükmedilmesi bakımından kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıp iddiasına dayalı malın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 8 inci maddesi; (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
2. 6502 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi; (1) Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.
3. 6502 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi; (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici,
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
4. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21 inci maddesine göre; avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife esas alınır.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; davalının üretici olduğu aracın adblue deposundan rahatsızlık verecek şekilde gelen sesin giderilemediği bu durum ayıp niteliğinde olup imalat hatasından kaynaklandığının anlaşılmasına göre, 6502 sayılı Kanun'un 11/(1)-ç maddesi uyarınca davacı seçimlik hakkını ayıbın misli ile değiştirme yönünde kullandığından hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı anlaşılmakla davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi'nce davacı yararına karar tarihinde yürürlükte olan tarife esas alınarak hesaplanacak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (e) bendinin hükümden çıkartılarak yerine,
"e) Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereği hesaplanan 18.648,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.