"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre ihtiyari dava arkadaşlığı olan davacılar ..., ... ve ... yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktarlar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin bu davacılara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; dava dışı .... Deri Gıda Tar. İnş. ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında, banka aracılığıyla finanse edilen projeye ilişkin bağlı kredi sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilleri tarafından dava dışı şirketten ayrı ayrı satın alınan konutların teslim tarihinin 31.12.2018 olarak kararlaştırıldığını, tapu devri gerçekleştirildiği halde fiili teslim yapılmadığını ve inşaatın tamamlanmadığını, 05.10.2018 tarihli ihtarname ile davalıya bildirim yapıldığını, inşaatın mevcut durumu ve eksik işlerin delil tespiti yaptırılarak belirlendiğini, kullanılan kredinin bağlı kredi olup davalı ve dava dışı satıcının müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek kredi ödemelerinin durdurulmasını, inşaatın projeye göre tamamlanması ve eksik işlerin yapılması karşılığı olan bedelin 2019 yılı rayiç inşaat birim fiyatlarının bilirkişi aracılığı ile belirlenmesini, aylık kira olarak ödemek zorunda kaldığı bedellerin, sözleşmeden doğan kira alacağı, geç teslim nedeniyle uğranılan zararlar ve yapılan masrafların, tüm alacak ve hakların tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıların her biri için ayrı ayrı 50.000,00 TL'den toplam 200.000,00 TL belirsiz alacağın bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmişler; 30.12.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 430.000,00 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacıların kendilerinin buldukları ve belirledikleri taşınmazlar için konut kredisi sağlandığından müvekkili bankanın sorumlu olamayacağını, kredi finansmanının sağlanmasının satın alınacak belirli bir taşınmazın karşılığı olmak koşuluna da bağlanmadığını, imzalanan Konut Finansmanı Sözleşmesi'nin 14 üncü maddesinde, "6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 35/4 maddesi uyarınca Banka ile satıcı veya sağlayıcı arasında belirli konutun tedarikine ilişkin bir sözleşme olmadıkça, kullandırılan kredi bağlı kredi sayılamayacağından işbu kredi de bağlı kredi değildir." denmek suretiyle kredinin Banka'ca önceden tespit edilen bir konuta hasredilmediği/hasredilmeyeceği, hatta söz konusu kredilerin de bağlı kredi olmadığının açıkça vurgulandığını, ön ödemeli konut satışları hakkında yönetmeliğe göre de sorumluluk yüklenilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte hak düşürücü sürenin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sözleşmelerin bağlı kredi mahiyetinde olması sebebi ile eksik işlere ilişkin dava tarihi itibariyle tespit edilen bedellerden bankanın da müteahhit firma ile birlikte sorumlu olduğu, kira kaybına ilişkin davacıların isteminden bankanın sorumlu olmadığı, eksik işler bedeli yönünden davacılar vekilinin 30.12.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi, 12.10.2021 tarihli alacak miktarlarını açıklama dilekçesi ve bilirkişi heyetinin yapmış olduğu hesaplama gözetilerek, TKHK'nın 30/4'üncü maddesinde belirtilen bir yıllık yasal süre içerisinde bedel arttırım dilekçesinin sunulduğu gerekçesiyle eksik işler bedeli yönünden davacı ... yönünden 85.817,00 TL üzerinden, davacı ... yönünden 90.000,00 TL üzerinden, davacı ... yönünden 80.319,37 TL üzerinden, davacı ... yönünden 126.888,57 TL üzerinden kısmen kabulü ile her bir davacının alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı banka kredi miktarı ile sınırlı sorumlu tutularak) davalı bankadan tahsiline, fazlaya dair kira alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; kararın keşif uygulanmadan dosya üzerinden verildiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararında bağlı krediye yönelik kanaatin neye dayandığına dair bir değerlendirme bulunmadığını, kredilerin bağlı kredi olmadığını, davacıların kendi belirledikleri taşınmazlar için kredi kullandıklarını, taşınmazların satıcısının banka olmadığını, kararın gerekçesiz olmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu, kredi kullanım şartlarının her bir davacı açısından ayrı ayrı değerlendirildiğini, faiz türünün yasal faiz olması gerektiğini ve artırılan miktar bakımından hükmedilen faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesinin de doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar tarafından davalı bankadan kullanılan kredilerin bağlı kredi olduğu, davacılar ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan satış sözleşmelerinde teslim süresi 31.12.2018 olup eldeki davanın 01.05.2019 tarihinde hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, bilirkişiler tarafından belirlenen eksik ... bedeline davalı bankanın her hangi bir itirazının olmadığı, raporun usul ve yasaya uygun olduğu, davacıların her biri yönünden belirlenen bedellerin kredi miktarının altında kaldığı, davalı banka yönünden işin ticari nitelikte olması nedeniyle hüküm altına alınan alacağa avans faizi işletilmesi ve alacağın dava tarihinde belirsiz olması, yargılama sırasında belirli hale gelmesi dolayısıyla da tüm talep edilen miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olduğu gerekçeleriyle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının konut finansmanı sözleşmelerinin neden bağlı kredi olduğuna dair gerekçesiz olduğunu, bir kısım istinaf itirazlarını da aynen tekrar ederek usul ve kanuna aykırı bulunduğu belirtilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar ile dava dışı yüklenici arasındaki konut satış sözleşmeleri uyarınca konutun sözleşmede belirtilen şekilde teslim edilmemesinden kaynaklı kira kaybı ve eksik işler bedelinin bağlı kredi sağlayan Banka'dan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Kanunun 11 inci maddesi, 73 üncü maddesi ve 30-35 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacılar, konut satın almak için davalıdan bağlı kredi kullanıldığını, bu nedenle davalı bankanın da sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 35 inci maddesine göre bağlı kredi sözleşmesi; konut finansmanı kredisinin münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.
2. Bağlı kredilerde konut hiç veya gereği gibi teslim edilmediğinde tüketici bu Kanun'un 11 inci maddesinde yer alan seçimlik haklarından birisini kullandığı takdirde, satıcı ve konut finansman kuruluşu müteselsilen sorumludur. Ancak konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; konutun teslim edilmemesi halinde satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen konut teslim tarihinden, konutun teslim edilmesi halinde konutun teslim edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır.
3. Somut uyuşmazlıkta; dava dışı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kullandırılan kredi, niteliği itibariyle bir bağlı kredi olduğundan davalı bankanın eksik ... bedelinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu, bu itibarla, temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dosya içerisinde yer alan, davalı ve dava dışı inşaat şirketi arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi hükümleri, kullanılan kredinin dava dışı müteahhit şirket hesabına aktarılacağına dair davacılar ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde yer verilen düzenleme, inşaatın tamamlanma seviyesi dikkate alındığında kullanılan kredinin bağlı kredi kapsamında olduğu, davalının eksik ... kalemlerine ilişkin temyiz itirazının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar Halil İbrahim, İsmet ve Tuba yönünden verilen hükme yönelik davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
2. Davalı vekilinin, davacı ... yönünden yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.