"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/223 E., 2021/216 K.
DAVA TARİHİ : 20.07.2004
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı ... vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... yönüden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili ve davalılardan ..., ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; davalıların kardeşleri olduğunu, murislerinin ölüm tarihinde iş yerinde bulunan çelik kasanın davalılar tarafından kendilerinden habersiz şekilde açıldığını, kasada bulunan altın, yabancı para, çek ve senetler ile yine terekeye dahil olan sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyükbaş hayvanları davalıların zilyetliklerine geçirdiklerini ileri sürerek; miras hisselerine karşılık olmak üzere her bir davacı için (fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak) 63.200.000.000 TL (eski para ile) alacağın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmişlerdir.
Davacılardan ..., yargılama sırasında davasından feragat etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; sebepsiz zenginleşmeye dayalı davada bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, murise ait kasadan çıkan miktarın davacı tarafından ileri sürülen kadar olmadığı gibi, bekar olan kardeşlerinin düğün ve ev masrafları ile murisin vergi borcuna harcandığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.10.2008 tarihli ve 2004/116 E., 2008/115 K. sayılı kararıyla; sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyükbaş hayvanlar yönünden taraf muvazasının yazılı delillerle ispatlanamadığı, murisin kasasından çıkan, menkul mallar (6kg külçe altın, 148 milyar değerinde yabancı para, çek, senet) yönünden ise, sebepsiz zenginleşme davaları için kanunda öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmustur.
2. Dairece verilen 28.04.2009 tarihli ve 2009/4948 E., 7569 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacının açılan kasadan çıktığını iddia ettiği altın ve paraların miktarını ispat edemediği, davalıların savunmalarında belirttikleri miktarlar üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, çıkan altın ve dövizlerin parasal (TL) karşılığını saptayıp, davalıların murisin borçlarıyla ilgili ödediklerini beyan ettikleri miktarı, belirlenen terekeye ait miktardan mahsup ederek bakiyesinden davacının miras hissesine düşen kısmın tahsiline yönelik hüküm kurulması gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 06.03.2013 tarihli ve 2012/375 E., 2013/149 K. sayılı kararıyla; davacılardan ...'nin davasının feragat nedeniyle reddine, Fatma'nın davalı ... hakkındaki davasının feragat nedeniyle reddine, davacı ...'nın, diğer davalılar .... ve ... hakkındaki davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 17.06.2013 tarihli ve 2013/9783 E., 10195 K. sayılı ilamla; dosyadaki şahit beyanları diğer delillerin ile birlikte değerlendirilmesi, davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek muristen kalanların miktarı belirlenip, bunların dava tarihindeki değerinden davacının payına düşen kısmın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
3. Bozma kararına karşı bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairece verilen 05.12.2013 tarihli ve 2013/17394 E., 17301 K. sayılı ilamıyla; davacının kesinleşmiş taleplerini de (sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyükbaş hayvanlarla) kapsayacak şekilde sehven bozma kararı verildiğinden sadece kasadan çıkan menkullerle (para, altın, döviz, ziynet eşyaları..) ilgili davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek muristen kalanların miktarının belirlenip, bunların dava tarihindeki değerinden davacının payına düşen kısmın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 16.10.2014 tarihli ve 2014/116 E., 2014/577 K. sayılı kararıyla; muris adına yapılan ödemeler düşüldükten sonra, terekede 50.790,66 TL kaldığının ve bu tutardan her bir mirasçının hissesine düşen payın 8.465,11 TL olduğunun tespit edildiği, davalıların 20.06.2014 tarihli duruşmada; 148.000 TL değerinde yabancı para, 6 kg külçe altın ve çek senetleri çıkmadığı konusunda yemin ettikleri, davacı ...'in tüm davalılar hakkındaki davasından feragat ettiği, tereke mevcudu olan 50.790,66 TL'den, davacı ...'nın payına düşen 8.465,11 TL den, davalılar .... ve ...in, her birinin ayrı ayrı 1.693,22 TL ödemesi gerektiğinden bahisle; davacılardan ...'nin davasının feragat nedeni ile reddine, davacı ...'nın davalı ... hakkındaki davasının husumet nedeniyle reddine, davacı ...'nın diğer davalılar Şükrü, Zuhal ve ... hakkındaki davasının kısmen kabulüne, karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 28.09.2016 tarihli ve 2015/15393 E., 2016/11313 K. sayılı ilamla; bozma ilamı uyarınca kasadan çıkan menkullerle (para, altın, döviz, ziynet eşyaları..) ilgili davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek muristen kalanların miktarı belirlenip, bunların dava tarihindeki değerinden davacının payına düşen kısmın davalılardan tahsiline karar verilmesi hususunda usuli müktesep hak oluştuğu halde muristen kalan malların murisin ölüm tarihindeki değerini tespit eden bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerekçesiyle bozulmuştur.
D. Dördüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 04.04.2017 tarihli ve 2016/548 E., 2017/130 K. sayılı kararıyla; davacılardan ...'nin davasının feragat nedeni ile reddine, davalı ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davacı ...'nın diğer davalılar Şükrü, Zuhal ve ... hakkındaki davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 27.06.2018 tarihli ve 2017/16858 E. 2018/7269 K. sayılı ilamla; Mahkemece bozma kararında belirtildiği gibi muristen kaldığı belirlenen menkullerin dava tarihindeki değerinin belirlenmesi için ek bilirkişi raporu veya yeni bir bilirkişi raporu alarak karar verilmesi gerekirken, daha önce bozma konusu yapılan ve murisin ölüm tarihini esas alarak değer tespit eden 14.01.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, bu itibarla; Mahkemece bozma gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
E. Mahkemece Bozmaya uyularak verilen karar
Bozmaya uyan Mahkemenin 21.09.2021 tarihli ve 2019/223 E., 2021/216 K. sayılı kararıyla; somut olayda kasadan çıkan menkullerle ilgili davacının yemin deliline dayandığı gözetilerek muristen kalanların miktarı belirlendiğinde; geriye 2 adet külçe altın, 55 adet sarı lira, 8 adet beşibiyerde, 2 adet Adana Burması bilezik, 30 adet çeyrek altın, 11.000 ABD doları, 12.000 Euro kaldığı, dava tarihi itibariyle menkullerin değerinin sarraf bilirkişinin 23.07.2020 tarihli raporuyla hesaplandığı, davalıların cevap dilekçesinde terekede olduğu bildirilen döviz ve altınların dava tarihindeki parasal değerinden davalıların murisin borçları ile ilgili ödedikleri miktarın mahsubu ile davacının hissesine düşen miktarın tespiti için alınan rapora göre, her bir bir mirasçının hissesine düşen miktarın 8.793,78 TL olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı vekili 31.05.2021 tarihli dilekçesiyle; davacının miras hissesine isabet eden altın ve ziynet eşyalarının aynen teslim ve iadesini, döviz cinsindeki Euro ve Doların aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ıslah tarihindeki değerini talep etmiş ise de; bozma kararına uyulmakla davalıların kazanılmış hakkı yeni hükümle ortadan kaldırılamayacağı gerekçesiyle; davacılardan ...'nin davasının feragat nedeniyle reddine, davalı ... bakımından husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ...'nın diğer davalılar .... ve .... hakkındaki davasının kısmen kabulü ile 1.758,75 TL nin (her bir davalıdan ayrı ayrı) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ... vekili ve davalılardan ..., ... ve ...vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 23.11.2022 tarihli ve 2022/7420 E., 2022/8886 K. sayılı ilamıyla; davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine, davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine dair verilen karar ile lehine takdir edilen 1.500 TL vekalet ücretinin kesinleştiği, bu durumda Mahkemenin temyize konu 21.09.2021 tarihli hükmünde, davalı ... lehine vekalet ücreti hakkında yeniden hüküm tesis edilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, bu yönden Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmistir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; temyiz taleplerinin değerlendirilmediğini, ıslah taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, davalı ...'in önceki kararı temyiz etmediğini, usuli kazanılmış hak oluşmadığını, 2016/548 E. sayılı bozma ilamına göre rapor alınmadığını, çelişkilerin giderilmediğini, davalıların rızası olmadan harcama yaptıklarını, iddia edilen malların paylaşılmadığını, davalıların tasarrufunda kaldığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, murise ait malvarlığının davalıların uhdesinde bulanan kısmına ilişkin miras payı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 176 vd. maddelerinde ıslah müessesi düzenlenmiş olup, 176 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir; “(1)Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebilir".
2. Aynı Kanun'un “Islahın zamanı ve şekli” başlığı altında düzenlenen 177 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir; “(1) Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
(2) Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz...”
3. Usulî kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak amacıyla Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Bilindiği üzere; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK).
5. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Davada verilen bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin davalı tarafça ileri sürülen sebeplerin artık incelenmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararın Dairece düzelterek onandığı, bu kapsamda; dava konusu menkul ve döviz bedellerinin hesaplanmasına yönelik bozma ilamına uyulmasının ardından, aynen iadelerinin talep edildiği ıslah dilekçesine itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, davacı tarafın karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.