"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden doğan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalıların ... 1. Noterliğinin 07.05.2007 tarih ve 11766 yevmiye no.lu vekaletnamesiyle dava dışı ...'ü vekil tayin ettiğini, ...'ün de bu yetkiye istinaden ... 1. Noterliğinin 10.03.2009 tarih ve 06084 yevmiye no.lu vekaletnamesiyle kendisine davalılar adına vekalet verdiğini, 01.04.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi davalıların vekili ... ile imzalandıktan sonra 08.04.2009 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dosyasından elatmanın önlenmesi davası açarak davayı kazandığını, bütün delillerin toplandığını, bilirkişi raporunun alındığını, dava ıslah edildikten sonra davalı ...'in mahkemeye verdiği 19.04.2011 tarihli ve ... ise 04.05.2011 tarihli dilekçesiyle vekillikten azledildiğini, başka avukatları tayin ederek karar duruşmasına onların girmelerini sağladığını ve kararda ... Belediyesi aleyhine hükmedilen resmi vekalet ücretinin son duruşmaya katılan diğer avukatların lehine hükmedildiğini, davanın 20.03.2012 tarihinde karara bağlandığını ve davalı ... vekili için 6.181,62 TL, ... vekili için ise 10.677,81 TL karşı yan vekalet ücretine hükmedildiğini, ücret sözleşmesine göre bu paraların kendisine ait olması gerektiğini, en azından bu ücretin %90 'ının kendisine ait olması gerektiğini belirterek davalı ...'den 6.181,62TL, ...'dan 10.677,81 TL'nin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; ...'e verilen vekaletnamede dava ve takipler için tevkil yetkisi verilmediğini, davacı ile ... arasında imzalandığı iddia edilen avukatlık hizmet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, çünkü belediye tarafından davalılar adına ödenmesi için ayrılan ve dava açmasa dahi belediyeden müracaatla alabileceği bir paranın %20'sini avukata vermeyi hiç kimsenin kabul edemeyeceğini, ıslahın kendisi tarafından yapıldığını ve dava değerinin payına düşen kısmının 8.054,83 TL olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...; Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekaleti düzenleyen hükümlerine göre vekalet sözleşmesinin büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayandığını, ...'ü ... 1. Noterliğinin 07.05.2007 tarih ve 11766 yevmiye no.lu vekaleti ile vekil tayin ettiğini, ancak anlaşmazlıklardan ötürü kendisinin azlederek işlerinden el çektirdiğini, ...'ün dava için davacı avukat ile ... yapmasının beklenemeyeceğini, ... Belediyesi tarafından avukatlık ücreti adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, ... ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin (... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin) 2009/301 E, 2012/130 K. sayılı dosyası için vekalet ücreti davası açılmış ise de davaya dayanak teşkil eden Asliye Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.09.2013 tarihli ve 2013/11418 E., 2013/15210 K. sayılı ilamı ile bozulduğu ve dosyanın mahalli Mahkemesine iade edildiği, davanın karar düzeltme aşamasında olup henüz kesinleşmediği, dayanak olan Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası kesinleşmediğinden davanın kabul edilip edilmeyeceği ve kabul edilirse ne kadar vekalet ücreti hükmedileceğinin dava tarihi ve Mahkememiz kararının tarihi itibari ile belli olmadığı, her davanın dava tarihi itibari ile değerlendirilmesi gerektiği için dava tarihi itibari ile davacı vekilinin vekalet ücreti alacağının bulunmadığı ve ... ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dosyası Yargıtayca bozulmakla davanın konusuz kalması sebebi ile esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, dayanak dava tekrar sonuçlandıktan sonra davacı tarafın vekalet ücreti için yeniden dava açmasının düşünülebileceği gerekçesiyle ... ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dosyası Yargıtayca bozulmakla dava konusuz kaldığından esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.02.2016 tarihli ve 2015/354 E., 2016/5876 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazları incelenmeksizin davacı avukat tarafından açılıp takip edilen elatmanın önlenmesi davasında, davalıların 19.04.2011 ve 04.05.2011 tarihli azilnamelerle davacıyı avukatlıktan azlettikleri uyuşmazlık konusu olmadığı, azil nedeniyle işten el çektirilen davacının, Avukatlık Kanunu 164/son maddesi uyarınca alacağının ödetilmesini talep etmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, işin esası incelenerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirilme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece, davacının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dosyasında davalıların vekili olduğu ve daha sonra dosyanın bozularak ... ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/302 E. numarasını aldığı, davalıların 19.04.2011 ve 04.05.2011 tarihli azilnameleri ile davacıyı avukatlıktan azlettikleri, azlin haksız olduğu, azil haksız olduğu için davacının Avukatlık Kanunun 164/son maddesine göre vekalet ücretinin ödetilmesini talep edebileceği, ilgili dosyanın 7. Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlandığı, davacı ... vekili için 6.231,20 TL, davacı ... vekili için 10.748,80 TL vekalet ücreti verilmesine karar verildiği, şayet davacı azledilmemiş olsaydı bu ücretleri almaya hak kazanacağı gerekçesiyle davasının kabulü ile, 6.181,62 TL vekalet ücretinin davalı ...'den, 10.677,81 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan dava tarihi olan 18.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının 22.03.2012 tarihinden itibaren faiz talebinin reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 14.01.2020 tarihli ve 2017/7214 E., 2020/125 K. sayılı ilamıyla; davalı ...'in sair, davalı ...'ın tüm temyiz itirazları incelenmeksizin davacı avukatın, davalılar ve dava dışı hissedarlar yararına açtığı elatmanın önlenmesi davasında, davalılar tarafından azledildikten sonra diğer hissedarların vekili olarak davaya devam ettiği, davayı ıslah ederek talebi artırdığı, ancak dosyaya ibraz edilen ıslah dilekçelerinde, davalıların adının da yer aldığı görüldüğü, vekalet ücretine konu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dava dosyasının aslı getirtilip, davacı tarafından akdi vekalet ücretinin tahsili talebi ile davalı ... aleyhine açılan ... ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/936 E. (bozma sonrası 2014/468 E.) sayılı dosyasında ıslah dilekçesinin, davacı avukatın azlinden sonra, davalı ...'in yeni vekili tarafından verildiği de değerlendirilerek, karşı yan vekalet ücretinin tespitine esas müddeabihin belirlenmesi açısından, davacı avukatın hangi tarihte, hangi davacılar için ıslah talebinde bulunduğu, davalı taraf için ıslah talebinin kim tarafından yapıldığının araştırılması gerektiği, bunun tespitinden sonra, yani davalılar adına davacı avukat tarafından ıslah yapılmadığının anlaşılması halinde, dava dilekçesindeki yazılı miktarın davalılar hissesine düşen kısmının müddeabih olduğu kabul edilerek, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken ıslah tarihi belirlenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının davalıların vekaleti ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dosyasından elatmanın önlenmesi davası açtığı, yargılama sırasında davalıların davacıya azlettiği, dava konusunun Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 12 nci maddesini ve geçici 6 ncı maddesini kapsaması sebebiyle maktu vekalet ücretine tabi olduğu, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve vekalet ücretinin hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenmesi sonucu 2.180,00 TL olduğu, davaya dayanak olan davayı, vekille takip eden her davacının payına düşen vekalet ücretinin 155,71 TL olduğu, davacının davalı vekilleri lehine hükmedilen vekalet ücretine bütünüyle hak kazanmadığı zira davacı tarafından davaya dayanak olan davada her ne kadar işlerin büyük bir çoğunluğunu yürütülmüş olsa da ıslah dilekçesini davalı vekillerinin verdiği, davacının emeğine karşılık %90 oranı üzerinden ücret hesaplaması yapıldığı, davacının hak kazandığı ve davalılardan talep edebileceği toplam vekalet ücretinin 280,278 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 280,27 TL vekalet ücretinin 12.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; vekalet ücretine konu davanın Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 12 nci maddesi kapsamında bir dava olmadığını, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen payın artırımı davası olduğunu, nispi ücrete tabi olduğunu, Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 12 nci maddesi kapsamında olduğu kabul edilse dahi, azledildiği tarihte vekalet ücretine hak kazandığını ve o tarihte davanın nispi vekalet ücretine tabi bir dava niteliğinde olduğunu, vekalet ücretinin doğduğu yani hak edildiği tarihin haksız azil yapıldığı tarih olduğunu, davalı ... için 19.04.2011, İsmail için ise 04.05.2011 tarihinde ücrete hak kazanıldığını, bu tarihte Kamulaştırma Kanunu'nda değişiklik yapılmadığını, davanın açılış tarihi 18.06.2012 olduğundan bu tarihte de yasal düzenlemenin nispi vekalet ücretine göre olduğunu, sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemenin bağlamayacağını, ıslah edilen bedel üzerinden nispi vekalet ücretine hak kazandığını, talep kabul etmemesi halinde dava değeri olan 322.193,42 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, buna göre davalı ... hissesinin 24/960 olduğunu, bu hisseye isabet eden (322.193,42 /960*24 : 8.054,83.TL'nin karşı yan vekalet ücreti olarak) 1.208,22 TL vekalet ücreti doğduğunu ve yine davalı ... hissesinin 48/960 olduğunu, bu hisseye isabet eden (322.193,42 /960*48 : 16.109,66.TL'nin karşı yan vekalet ücreti olarak) 2.416,45 TL vekalet ücreti doğduğunu,
maktu vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yasal değişiklikten dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, hükmedilecekse davacı yararına hükmedilen karşı yan vekalet ücreti kadar olması gerektiğini, davalı ... açısından karşı yan vekalet ücretinin talep edilen ana para 6.181,62 TL'den daha fazla olarak 9.200,00 TL'ye hükmedilmiş olmasının usul ve yasa aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız azil nedeniyle vekalet ilişkisinden doğan karşı yan vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Vekalet sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 502 ile 514 üncü maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 502 nci maddede; "Vekalet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tarif edilmiştir.
2. 6098 sayılı Kanun'un 506 ncı maddesine göre vekil, üstlendiği ... ve hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
3. 6098 sayılı Kanun'un 508 inci maddesine göre de; vekil, vekalet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekaletle ilişkili olarak aldıklarını vekalet verene vermekle yükümlüdür.
4. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağ ve değer olduğu, dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücretinin avukata ait olduğu, bu ücretin, ... sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği, 174 üncü maddesinde; haksız azil halinde, avukatın vekalet ücretini hak edeceğini, azlin haklı olması halinde ise vekilin, vekalet ücreti talep edemeyeceğini düzenlemiştir.
5. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Kamulaştırılmaksızın Kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti başlıklı 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren geçici 6 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında; "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir." ve yine aynı maddenin 12 nci ve 13 üncü fıkrasında ise; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemeler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.
04/11/1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekalet ücretleri de, idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenir ve işlem yapılır. Bu alacaklar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." düzenlemelerin yer aldığı; ancak 12 nci ve 13 üncü fıkralarının Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95E., 2014/176 K. sayılı ilamıyla iptal edildiği anlaşılmaktadır.
6. Dava tarihinden sonra ise 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ise; "Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” şeklinde düzenleme içermektedir.
7. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22.01.2020 tarihli ve 2017/1007 E., 2020/476 K. sayılı ilamı.
3.Değerlendirme
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle vekalet ücretine dayanak olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dava dosyasında yer alan duruşma zabıtlarına göre davacı tarafından ıslahın yapılmadığı anlaşıldığından davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Dava dosyasının incelenmesinde; davacının azlinin haksız olduğu, azil tarihi itibariyle davacının takip ettiği dava dosyasında karşı yan vekalet ücretine hak kazanacağı, dava tarihi ve azil tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükmünün değerlendirilmesi gerektiği, maktu ücrete ilişkin hükmün 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkralarının 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 E. ve 2014/176 K. sayılı kararıyla iptal edildiği, dava tarihinden sonra ise 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği, azlin ise ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 E. sayılı dava dosyasında 19.04.2011 ve 04.05.2011 tarihinde yapıldığı, davanın ise 18.06.2012 tarihinde açıldığı, vekalet ücretine dayanak olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılırken belirtilen, davalıların hissesine düşen değer üzerinden dava tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükmüne göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde maktu ücrete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3. Bozma nedenine göre davacının yargılamada reddedilen kısım yönünden davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Davacının sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,
3-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
30.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.