"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı şirket vekili, davalılar ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, gayrimenkul satış vaadine konu taşınmazın el birliği mülkiyetine tabi olması sebebiyle davacının tapu iptal ve tescil davası açamadığını, davalıların sözleşme ile üstlendikleri edimlerini yerine getirmedikleri gibi taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ve mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilerek taşınmazın satış işlemlerine başlandığını ileri sürerek sözleşmeye konu taşınmazın satışını isteme ve satış işlemleri takip yetkisi verilmesi ile satış sonucu davalılara isabet edecek bedellerin davacı şirkete ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılara dava dilekçesinin tebliğine rağmen süresinde davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, muris ... mirasçıları ile noterde taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri yaptığı, ancak söz konusu sözleşmeler uyarınca tapuda devir işlemlerinin yapılmadığı, dava konusu edilen taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi davası bulunduğu ve satış işlemlerinin halen satış memurluğunda devam ettiği, davacının söz konusu sözleşme nedeniyle davalılara karşı kişisel hak doğuran sözleşmenin tarafı olarak edim alacaklısı konumunda bulunduğu, şahsi hak sahibi olan davacının ayni hak sahibine ait olan taşınmazın satışına ilişkin işlemleri takip edebilme talebi yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, söz konusu taşınmazın halen muris adına kayıtlı olduğundan ortaklığın giderilmesi davası sonucu verilen karar uyarınca satış işlemlerini takip etme yetkisini talep etme hakkı olmadığı, bu aşamada tespit talebine ilişkin hukuki yararının bulunmadığı, ancak dava konusu edilen şahsi hakka ilişkin edimlerin ifasının imkansız hale gelmesi halinde şahsi hakkına dayanarak rayiç değer talebinde bulunmasının mümkün olduğu, bu aşamada söz konusu şartların oluşmadığı, davacının dava açmakta aktif husumet ehliyetinin olmaması ve tespit talebinde hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davanın aynı zamanda esastan da reddedildiğinin kabulü ile hem usul, hem esas yönünden inceleme yapılması gerektiğini, zira aktif husumet ehliyeti yokluğunun davanın esasına ilişkin olduğunu, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine konu taşınmazın satılması halinde davacının satış vaadi alacaklısı olarak alacağına hiçbir zaman ulaşamayacağını, davacının düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmelerine göre vaat alacaklısı olup, edimin ifasına yönelik olmak üzere ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazla ilgili satış talep etme ve satış işlemlerini takip yetkisinin verilmesini isteme hakkına sahip olduğunu, sözleşmeye konu taşınmazın müşterek mülkiyete çevrilmemesi sebebiyle ifasının imkansız olduğunun sabit kaldığını, davacının sözleşmeye dayalı tescil talep etmesi ve iştirak halinde mülkiyeti müşterek mülkiyete çevirmeyi talep etme hak ve yetkisinin bulunmadığını, davalıların üstlendiklerini edimlerini yerine getirmediklerini, sözleşmenin semeresiz kalmaması ve davacının mağdur olmaması amaçlı tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin davacı alacaklıyı sözleşmeyi bozmaya zorlayacak şekilde hüküm tesis etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, ifanın imkansız hale gelmesi sebebiyle satış vaadine konu taşınmaz hisselerinin rayiç değerini davalılar aleyhine açacağı bir eda davası yolu ile talep etme hak ve yetkisine haiz iken ortaklığın giderilmesi davası satış dosyasında taşınmazın satışı neticesinde davalılara ödenecek bedellerin davacıya ait olduğunun tespiti talepli eldeki davayı açtığı dolayısıyla davacının bu talebi yönünden hukuki yararın bulunmadığı yönündeki mahkemenin kararı hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek sözleşmenin feshi, dönme veya aynen ifa ve diğer seçimlik haklar davacı alacaklıya ait olup bu seçimlik hakların birinin kullanılmasını zorlayacak şekilde ve sözleşme özgürlüğünü engelleyecek şekilde gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 106 ncı maddesi
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114 üncü maddesi
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı vekilinin dava dilekçesinde talep sonucunun tespite ilişkin olduğu, eda davası açılabilecekken tespit davası açılamayacağı hususunun tartışmasız olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.