Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1094 E. 2023/2938 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle açılan vekalet ücreti alacağı davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca vekalet ücret alacağını hesaplayıp dava değerini belirleyebilecek durumda olduğunun ve belirsiz alacak davası açma şartlarının oluşmadığının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalıyı avukatı olarak temsil etmek üzere taraflar arasında 15.12.2020 ve 20.09.2021 tarihli avukatlık ücret sözleşmeleri tanzim edildiğini, davalının talimatı doğrultusunda ... 3. Aile Mahkemesinde 2021/351 E. sayılı boşanmadan sonra "boşanan kadını kocasının soyadını kullanmaya izin" davasının açıldığını, ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2021/87 E. sayılı dosyasını davalı vekili sıfatıyla takip ettiğini ayrıca ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/120510 sayılı soruşturma dosyasını şüpheli müdafi sıfatıyla takip ettiğini, davalının yanı sıra davalının eşi olan ... ... ve kızı olan ... (...) ...'ın da vekilliğini yaptığını, vekalet ilişkilerinin niteliği gereği başından beri güven ilişkisine dayalı bir sözleşme olduğunun bilincinde olarak avukatlık yasasının ve vekalet sözleşmesinin yükümlülüklerini tam manasıyla yerine getirmek için davaların takibine devam ettiğini, davalının 3 ayrı avukata daha vekalet verdiğini, 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/87 E. sayılı dosyasına vekalet sunulduğunu, bu durumu dosyaya cevap dilekçesi sunarken tesadüfen öğrendiğini, muvafakati olmadığını davalıya bildirmesi üzerine ... 8. Noterliğinin 15.10.2021 tarih ve 02851 yevmiye nolu azilnamesi ile azledildiğini ancak hak etmiş olduğu ücretlerin ödenmediğini belirterek tüm kalemler yönünden HMK 107 nci maddesi gereğince alacağın tam ve kesin belirlenebilir olduğu anda arttırılmak üzere kısmi belirsiz alacak ve tespit talebi olarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/120510 sayılı soruşturma dosyası için şimdilik 1.000,00 TL akdi vekalet ücretini, ... 3. Aile Mahkemesi 2021/351 E. sayılı dosyası için ... ... Tavsiye Niteliğindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince şimdilik KDV dahil 4080 TL vekalet ücretini, ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/87 E. sayılı dosyası için 20/09/2021 tarihli sözleşme gereğince şimdilik 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin ve aynı sözleşmenin 2 nci maddesiyle dava değerinin %15'i olarak kararlaştırılan nispi vekalet ücretinin de şimdilik 1.000,00 TL'sinin olmak üzere, toplam 7.080,00 TL'nin ve 377,10 TL yargılama masraflarının arabuluculuk yoluna başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının alacak kalemlerinin dava dilekçesi ekinde sunduğu avukatlık sözleşmeleri ve taraflarca kararlaştırıldığı üzere belli olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekil edeninin güven ilişkisinin zedelenmesi neticesinde vekil edeni ve ailesi tarafından davacı avukatın azledildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; avukat olan davacının, talep ettiği alacağın hesabı hususunda, yasal mevzuatta belirlenen bir imkansızlık, kendisinden beklenememe gibi belirtilen durumlar söz konusu olmadığı, alacağın 6100 sayılı HMK’nın 107 nci maddesi uyarıca belirsiz olduğundan bahsedilmesinin de mümkün olmadığı bu doğrultuda, belirsiz alacak davası istisnai nitelik taşıyan bir dava türü olmakla, davacı avukatın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca vekalet ücret alacağını hesaplayarak, dava değerini belirlemesi mümkün olduğundan, davacı tarafından belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, açılan davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ile vekil edeni davacı arasında tanzim edilen avukatlık ücret sözleşmelerinde avukat olarak takip edeceği belirlenen işlerin birden fazla olduğunu, hak kazandığı vekalet ücretlerinin de bu üç ... için farklı olacağını, dava dilekçesinin talep kısmından da görüleceği üzere, davada birden fazla alacak kalemi bulunduğunu ve hak kazanılan vekalet ücretlerinden bir kısmının belirsiz olup davanın açıldığı esnada tam olarak belirlenmesi mümkün olmadığından, dava kısmi-belirsiz alacak davası olarak açıldığını, dava dilekçesinde “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla” ve “şimdilik” ifadelerine yer verildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/15-258 E., 2020/543 K. sayılı kararına göre istem bölümünde ‘fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması’ ya da ‘alacağın şimdilik şu kadarını dava ediyorum’ şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise, bu hususun, davanın kısmi dava olarak kabulü için yeterli sayıldığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmındaki taleplerinde, her alacak kalemi için özellikle "şimdilik" ibaresi kullanıldığını ve talep edilen o alacağın dava tarihi itibariyle dilekçede yazan kısmı kadarının dava edildiği esasen mahkemeye ifade edildiğini, buna rağmen mahkemece alacak kalemlerine tek tek bakılmayarak bu hususun değerlendirilmeyip, tüm kalemler yönünden belirsiz alacak davası olarak nitelendirme yapılıp, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız azil durumu için Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında uygulandığı ve vekalet ücreti alacağının tartışmalı olduğu hallerde takdir yetkisi hakime verildiğinden ve %10 ile %20 aralığında değişebilen bir skala sunduğundan alacağın belirsiz alacak niteliğinde olacağının bir göstergesi olduğunu, taraflar arasında 20.09.2021 tarihli sözleşme ile 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/87 E. sayılı dosyası için müddeabih üzerinden %15’lik nispi vekalet ücreti kararlaştırıldığını, azil tarihinde dava henüz ıslah edilmediği için işin gerçek değeri henüz ortaya koyulmamış olduğundan, bu alacak kalemi açısından alacağın belirsiz olacağını, vekâlet sözleşmesinin bir tüketici işlemi olduğunu ve bundan kaynaklanan davaların da 6502 sayılı yasa kapsamına girdiğini, vekalet sözleşmesinin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi nedeniyle sözleşme hükümlerinin haksız şart denetimine tabi tutulacağını, bu hususun da alacağı belirsiz hale getirdiğini, davanın kısmi-belirsiz alacak davası olarak açıldığı dikkate alınmadan salt belirsiz alacak davası olarak nitelendirildiği, davanın açıldığı tarihte tam olarak belirlenmesi mümkün olmadığından belirsiz olarak talep ettiği alacak kalemleri bakımından da kanunun sözüne ve özüne aykırı bir şekilde vekalet ücretinin davacı avukat tarafından hesaplanabileceği ve bu sebeple belirsiz olamayacağı belirtilerek verilen kararın tamamen usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hukuki yardım veren uzman kişi olan davacı avukattan vekalet ücretine ilişkin talep ettiği alacağın hesabını yapması beklenebileceği, avukat olan davacının, talep ettiği alacağın hesabı hususunda, yasal mevzuatta belirlenen bir imkansızlık, kendisinden beklenememe gibi durumlar söz konusu olmadığı bu nedenlerle davacının talep ettiği akdi vekalet ücreti alacağının HMK’nın 107 nci maddesi uyarınca belirsiz olduğunun kabul edilemeyeceği, Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası vekil ile müvekkili arasında ücret sözleşmesi bulunmadığı veya avukatın ücretinin önceden kararlaştırılmamış olması yahut kararlaştırmanın belirsiz veya tartışmalı olduğu durumlarda uygulanacak olup eldeki davada taraflar arasındaki sözleşmelerde kararlaştırılan davacı avukatın talep ettiği vekalet ücret alacakları belirlenebilir olduğundan davacı avukatın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca vekalet ücret alacağını hesaplayarak, dava değerini belirlemesinin mümkün olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız azil nedenine dayalı vekalet ücreti alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 163 üncü maddesi ve 174 üncü maddesi

3. Değerlendirme

a. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yer alamayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak davası kabul edilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un “Belirsiz alacak davası” başlığı altında düzenlenen 107 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

b. Temyizen incelenen karar, kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflar arasındaki sözleşmelerde kararlaştırılan davacı avukatın talep ettiği vekalet ücret alacakları belirlenebilir olduğundan davacı avukatın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca vekalet ücret alacağını hesaplayarak, dava değerini belirlemesinin mümkün olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.