Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1104 E. 2023/2935 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle açtığı tazminat davasında, davacı anne ve babasının kusurunun bulunmasının tazminat miktarına etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Küçüğün uğradığı zararda anne ve babanın kusurunun bulunmasının, davalıların ödeyeceği tazminat miktarının indirilmesini gerektirmeyeceği ve bu nedenle mahkemenin davacı anne ve babasının kusur oranını gözeterek tazminat miktarında indirim yapmasının hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 11.06.2008

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılardan ... İçten vekili, ... Olimpiyat Komitesi vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalılar ... ... ... - Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. ile Fransız şirketinden oluşan ortaklığın inşa ettiği olimpiyat köyünün hemen alt tarafında kalan boş alanda bir hafriyat çalışması yaptıklarını, hafriyat çalışması yapılan yerlerin üzerinden yüksek gerilim hattının geçtiğini, inşaat alanında toprak ve sair malzemeden oluşan bir tepe meydana geldiğini ve yüksek gerilim hattı ile arasındaki mesafenin 1,5 metreye kadar düştüğünü, 13.11.2001 günü ilkokul öğrencisi olan müvekkili ...'in arkadaşları ile futbol oynarken yüksek gerilim hattından gelen elektriğe kapılarak yaralandığını, meydana gelen olayda davalıların hiç bir güvenlik önlemi almadıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 31.08.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davalılardan ... İnşaat Taah. Tic. ve San. A.Ş., ... İnşaat - ... İçten ve ... ... ... yönünden maddi tazminat talebini 61.160,19 TL'ye yükseltmişt

II. CEVAP

1. Davalı Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. vekilli; davanın zamanaşımına uğradığını, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... İnşaat A.Ş vekili; zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... inşaat vekili; zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

4. Davalı ... vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini savunmuştur.

5. Davalı ... vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini istemiştir.

6. Davalı ... İnşaat Taah. Tic. ve San. A.Ş. vekili; davanın zamanaşımı, husumet ve diğer esasa ilişkin nedenlerle reddi gerektiğini savunmuştur.

7. Davalı ... ... ... Şirketi; usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Davanın açıldığı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.12.2011 tarihli ve 2011/782 E., 2011/942 K. sayılı kararıyla; davacı ...'in 13.11.2001 tarihinde meydana gelen olayda uzuv tatiline uğrayacak şekilde haksız fiile uğradığı ve yaralandığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği, davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği, ceza mahkemesinde 26.12.2007 tarihinde verilen kararla davanın beş yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği, eldeki davanın 11.6.2008 tarihinde açılmakla olay tarihi üzerinden beş yıllık zamanaşımının geçtiği, davalılardan ... ... ... 'ye yine davalı ... İnşaat A.Ş. ile ... vekiline çıkartılan tebligatlardaki tebliğ tarihlerine göre cevap dilekçelerinde ... İnşaat ve ... İnşaat vekillerince zaman aşımı definde bulunulmuş ise de zamanaşımı definin yasal cevap süresi içinde bildirilmediği, davalılardan ... ... ... tarafından davaya yasal süresi içinde cevap verilmemiş olmakla zamanaşımı defilerinin reddine karar vermek gerektiği, diğer davalılar ...'ne, Tekfen İnşaat, ... İnşaat ve ... adına çıkartılan dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebliğat parçalarında tebliğ tarihine göre davalılar tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçelerinde zamanaşımı definde bulunulmuş olmakla bu davalılar yönünden açılan maddi manevi tazminat davasının reddi gerektiği gerekçesiyle; davalılardan ..., Tekfen İnşaat, ... İnşaat ve ... yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... İnşaat- ... İçten, Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairece verilen 02.07.2014 tarihli ve 2014/7199 E., 2014/10880 K. sayılı ilamla; davalılardan ... İnşaat -... İçten, Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. Açısından verilen karar ara karar mahiyetinde olup davalının bu kararı temyiz kabiliyetinin bulunmaması ve davalı ... İnşaat ... İçten, Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. açısından yargılamanın ilgili esas ile devam ettiğinden bu davalının temyiz talebinin reddine; davacı vekilinin temyizi yönünden ise, zararın tamamlanmasının tüm sonuçları ile bilinmesiyle mümkün olacağı, eşyaya verilen zarar ile insana verilen zarar arasındaki temel farkın bu olduğu, buna göre davacının zararı ıttıla diğer bir deyimle zararı öğrenme tarihinin olay nedeniyle davalılardan ... İnşaat çalışanı hakkında yapılan ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca verilen kesin raporun verildiği 13.06.2007 tarihinin olduğunu kabul etmek ve buna göre zamanaşımı süresini hesaplamak gerekeceği, ayrıca dosya içerisinde davacının kesin zararını belirleyen başka bir raporun da bulunmadığı, buna göre Mahkemece; davacının zararı öğrenme tarihi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan, olay ve dava tarihi arasında geçen süre üzerinden zamanaşımı savunmaları üzerinde durularak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuş; bozma sonrasında hakkında zamanaşımı def'inin reddi kararı verilerek tefrik ile ayrı esasa kaydedilen dosya ile bu dosya yeniden birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dava konusu olayın ... ... Stadı Yapım işi ile ilgili yapılan sözleşmeden kaynaklanmadığı, "... Stadyumu Saha Tanzimi ve Giriş Faz-1 Çevre Yolu Yapım İşi" nden kaynaklandığı, davalılardan ... İnşaat A.Ş. "... Stadyumu Saha Tanzimi ve Giriş Faz-1 Çevre Yolu Yapım İşi"ni ihale ile davalı kurumdan aldığı, daha sonra bu işi ... İnşaat... A.Ş.ye, bu şirkettin de ... İnşaat- ... İçten'e taşere ettiği, işin davalılardan ... tarafından yapılması sırasında çıkan harfiyatın yüksek gerilim hattının geçtiği tellerin altına döküldüğü ve bu şekilde tel ile dökülen harfiyat arasında 1,5 metrelik mesafe kaldığı ve davacının da oyun oynarken bu harfiyatın üzerine çıkması sonucunda dava konusu olayın meydana geldiği, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını amaçlayan ceza yargılamasının da bu doğrultuda yapıldığı, dava konusu olayda kusur bilirkişi raporlarına göre davacının dava konusu olayda %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, dava konusu olayda davalılardan ... Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Komitesinin ihale makamı olduğu için işin ne şekilde yapılması gerektiği ve bu ... nedeniyle ortaya çıkacak her türlü ... ve işlemlerden dolayı 3. kişiye karşı verilecek zararlardan yüklenici ve alt yüklenicilerin kusurları oranında sorumlu olduğu, yüklenici (ihale sözleşmesinin tarafı) ... İnşaat A.Ş ve alt yüklenici ... İnşaat A.Ş. ile taşeron ...'in işin yapılması sırasında 3.kişilere verilecek zararlardan birlikte sorumlu olacağı, somut olayda ihale makamı, yüklenici ve alt yüklenicilerin davacının uğradığı zararı müştereken ve müteselsilen karşılamakla yükümlü oldukları, olayın çevre yolu yapım işinden kaynaklandığından stadın yapımını üstlenen ... ... ...- ... İnternational -Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. firmalarının herhangi bir sorumluluklarının olmadığı, yine husumet itirazında bulunan ... yönünden ise, bu davalının davanın ihbarı talebi üzerine davanın ...'a ihbar edildiği ve ihbar edilenin verdiği cevapta dava konusu olayın meydana geldiği yerden geçen hattın yüksek gerilim hattı olduğu için kendi sorumluluğunda olduğunu bildirdiği, dava konusu olay nedeni ile davacının uğradığı maddi ve manevi zararlarının ihale makamı, yüklenici, alt yüklenici ve işi yapan taşeron tarafından karşılanması gerektiği, davalıların %80 olan kusur oranının kendi aralarındaki rücu ilişkisinde göz önüne alınması gerektiği, davacıya karşı %80 kusur oranına göre davalılar ..., ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş., ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. ve ...'in müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarından bu davalılar yönünden maddi tazminat talebinin dava/ıslah dilekçesi doğrultusunda ... yönünden kısmen kabulüne, diğerleri yönünden kabulüne karar vermek gerektiği, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunan ... yönünden ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayan talep yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, yargılama sırasında tefrik edilerek zamanaşımı itirazının kabulüne dair verilen kararın davalıların temyizi üzerine bozulduğu, davacının zararını bozma ilamında gösterildiği üzere 13.06.2007 tarihinde öğrendiği ve ıslah tarihi olan 03.08.2015 tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan ...'in ıslah dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilerek ıslah ile artırılan 11.160,19 TL yönünden zamanaşımından ret kararı verildiği, zamanaşımı itirazında bulunmayan ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. yönünden ıslah dilekçesi doğrultusunda, ıslah yapılmayan ... ile ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş. yönünden ise dava dilekçesindeki miktar üzerinden davanın tam kabulü gerektiği, davacının maddi zararının en son alınan aktüerya bilirkişi raporuna göre 340.773,92 TL olarak hesaplandığı ancak taleple bağlılık kuralı gereğince hüküm kurulduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, haksız fiilin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların kusuru ve olaya etki eden tüm etmenler, davacıdaki %18 oranındaki maluliyet durumu göz önüne alınarak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle; asıl dava ve birleşen davada davacının davalı ... ve ...İnşaat ve Tesisat A.Ş. aleyhine açtığı tazminat davasının husumet dava şartı yokluğundan reddine, davacının davalı ..., ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş. , ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. ve ... İnş. -... İçten aleyhine açtığı tazminat davasının kısmen kabulüne, 61.160,19 TL maddi tazminatın (davalılar ..., ... İnşaat Turizm Tic. Ve San. A.Ş., ... İnşaat -... İçten 50.000,00 TL'den sorumlu olmak kaydıyla) 13.11.2001 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş., ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. ve ... İnş. -... İçten 'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılardan ...'den talep edilen fazlaya ilişkin 11.160,19 TL maddi tazminat talebinin zamanaşımı nedeni ile reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 13.11.2001 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş., ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. ve ... İnş. -... İçten'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... İnşaat- ... İçten vekili ve ... Olimpiyat Komitesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu, davalıların zamanaşımı def'ilerinin süresinde olmadığını, istifa eden vekillerin müvekkillerine istifa dilekçelerinin tebliğine kadar vekillik görev ve sorumluluklarının devam edeceğini, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazlarının süre yönünden reddi gerektiğini, yargılama giderlerinin eksik hesaplandığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Olimpiyat Komitesi vekili; kazanın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını, davanın husumetten reddinin gerektiğini, kurumlarının bu çevre yolu yapım işini ihale ile ... İnşaat A.Ş.ye, onun da alt yüklenicici olan ... A.Ş.ye, bu şirketin de alt yüklenicisi ... İnşaat'a taşere ettiğini, ihaleyi alan firmanın denetim görevini ihale mevzuatı ve ilgili mevzuat çerçevesinde yerine getirdiğini, çalışma düzeninin ihaleyi alan yüklenici firma ve alt yüklenici firmanın sorumluluğunda olduğunu, bilirkişi raporlarına aykırı karar verildiğini, raporlarda kusur izafe edilmemesine rağmen kurumlarının ihale makamı olması nedeniyle diğer davalılarla müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verdiğini, ceza soruşturmasında ve kovuşturmasında kurum yetkililerine suç isnadı yapılmadığını, kurumları açısından illiyet bağının bulunmadığını, raporlarda olayın oluşumunda yüksek gerilim hattının kimin sorumluluğunda olduğunun sorulması üzerine ... dava konusu olayın yaşandığı yüksek gerilim hattının kendi sorumluluklarında olduğunu bildirdiğini, tespit dosyasında yüksek gerilim hattına ait tellerin yere 1,5 metreye kadar indiği tespit edilmesine rağmen ...'a telin seyiminin aşağıya inmesi nedeniyle herhangi bir arıza kaydı olup olmadığının arıza bakım defterlerinden olay tarihine göre yanıtlanmasının istenmediğini, hafriyatla tel arasındaki mesafenin 1,5 metreye kadar inmesinin görev kusuru olduğunu gösterdiğini, dosyada sadece ihbar olunan konumunda olan ... davada asli kusurlu taraf olması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili; kazanın 13.11.2001 tarihinde olduğunu ve dava ve ıslah tarihleri itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, her ne kadar Mahkemece 14.12.2011 tarihli karar ile süresinde cevap dilekçesi verilmediği gerekçesiyle zamanaşımı savunmaları dikkate alınmamış ise de, mahkeme kaleminin yaptığı hata nedeniyle cevap dilekçelerinin dosyada olmadığının karardan sonra anlaşıldığını, süresinde cevap verildiği ve zamanaşımı itirazında bulunulduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğunu, davacının maddi zararına ilişkin açıklama yapmadığını, taleple bağlılık ilkesi aşılıp işgücü kaybından doğan zararın hesaplanmasının hatalı olduğunu, kazanın oluşumunda kusurunun olmadığını, dosyadaki ... deneyim belgesi, alandaki faaliyetinin 31.08.2001 tarihinde sona erdiğini gösterdiğini, sahadaki işi bitirip teslim ettiğini ve 31.08.2001 tarihinde ayrıldığını, kazanın bu tarihten 3 ay sonra meydana geldiğini, söz konusu işin yüklenicisi olmadığını, alt yüklenicinin yüklenicisi durumunda olduğunu ve kusuru bulunmadığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu, işi teslim etmesi ile sorumluluğunun sona erdiğini, enerji nakil hatlarının bakım sorumlusunun ... olduğunu, zarara enerji hattının neden olduğunu, enerji hattından doğrudan zarar doğmuşken asıl bakım sorumlusuna %20 oranında kusur izafesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının elektrik akımına kapılarak yaralanmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesi.

2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin "İkinci" bölümünün "Genel Hükümler" başlığı altındaki "Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği" alt başlığında yer alan 5 inci maddesi,

3. Aynı Yönetmeliğin ‘’bakım ve onarım’’ başlıklı 27 nci maddesi, Yine aynı Yönetmeliğin 'Kuvvetli akım tesislerinin denetimi ve güvenliği

' başlıklı 67 nci maddesinin (b) bendi.

3.Değerlendirme

1.Somut uyuşmazlıkta; dava konusu olayın çevre yolu yapım işinden kaynaklandığı, olayın meydana geldiği yerden geçen hattın davanın ihbar edildiği dava dışı ... sorumluluğunda olduğu, hükme esas alınan kusur raporundaki belirlemenin dosya kapsamındaki deliller ve ceza dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerle uyumlu olduğundan hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalılar ..., ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş., ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş., ... 'in müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarından bu davalılar yönünden maddi tazminata ilişkin değerlendirme, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunan ... yönünden ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayan talep yönündeki değerlendirme, zamanaşımı itirazında bulunmayan ... İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. yönünden ıslah dilekçesi doğrultusunda, ıslah yapılmayan ... ile ... İnşaat Turizm Tic. ve San. A.Ş. yönünden ise dava dilekçesindeki miktar üzerinden davanın tam kabulü gerektiği ve taleple bağlılık kuralı, davacı lehine hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumu, haksız fiilin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların kusuru ve olaya etki eden tüm etmenler, davacının %18 oranındaki maluliyet durumu nazara alındığında usul ve yasaya uygun görüldüğünden; davalılardan ... vekili ile ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Kural olarak bir küçüğün uğradığı zararda ana babanın birlikte kusurunun bulunması, sorumlu kişinin küçüğe ödeyeceği tazminatın indirilmesini gerektirmez. Değişik bir ifade ile kanuni mümessillerin gözetimi ve denetim ödevlerini gereği gibi yerine getirmemeleri ya da eksik getirmiş olmaları, temyiz yeteneğinden yoksun olan mağdura kendi kusuru olarak izafe olunamaz ve bu itibarla küçüğün ortak kusuru olarak sayılıp tazminat davasını, küçüğün yasal temsilcileri olarak koğuşturmaları durumu değiştirmez. Keza sorumlu kişinin küçüğe borçlu olduğu tazminat edimlerinin geçici olarak, yasal temsilci olan ana babaya ödenmesi olgusu da sonuca etkili değildir. Çünkü, bu tazminat ana babanın mal varlığından ayrı olan küçüğün mal varlığına girecektir; ana baba bu mal varlığının değerlerini, amaca aykırı harcamalarda bulunmak, özellikle kendi borçlarını ödemek ve bu arada sorumlu kişinin kendilerine karşı ileri sürebileceği rücu taleplerini karşılamak için kullanamazlar. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16.09.1976 tarihli ve 9305/7669 sayılı ilamı ile Dairemizin 12.04.2022 tarihli ve 2021/6551 E., 2022/3478 K. sayılı ilamı aynı yöndedir).

3. Bu açıklama ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece hükme esas alınan 29.09.2021 tarihli kusur raporunda, davalıların toplamda %80 oranında kusurlu oldukları, davacının (olay tarihi itibariyle davacının yaşı nazara alındığında davacının anne ve babasına izafe edilen kusurun) ise %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş; Mahkemece hükme esas alınan son aktüerya raporunda ise, davacının %20 kusuruna göre davacının 340.773,92 TL maddi zararı olduğu, bu şekliyle davacı için hesaplanan maddi tazminat bedeli üzerinden anne ve babanın kusuru oranında indirim yapılması suretiyle hüküm altına alınan tazminatın belirlendiği anlaşılmaktadır.

4. Hal böyle olunca Mahkemece; davacı ...'in uğradığı zararda, anne ve babasının davalılarla birlikte kusurunun bulunmasının, davalıların ödeyeceği tazminatın indirilmesini gerektirmeyeceği hususu değerlendirilerek, taleple bağlılık kuralı gözetilerek son bilirkişi raporu ile tespit edilen zarar tutarının tamamından davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümleri gereği sorumlu oldukları nazara alınarak değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

1.Davalılar ... vekili ile Davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi