"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/864 E., 2022/1339 K.
SAYISI : 2017/44 E., 2022/225 K.
Taraflar arasındaki rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan 23.03.2007 tarihinde 100.000,00 TL bedelli, 60 ay vadeli ve 1.55 faiz oranlı konut kredisi kullandığını, 19.12.2007 tarihinde ise davalı banka tarafından kredi sözleşmesinin 91.365,58 TL bedelli olarak 52 ay vadeli ve 1.35 faiz oranıyla yapılandırıldığını, Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli kararı ile aralarında davalı bankanın da bulunduğu 12 adet bankanın 21.8.2007- 22.9.2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı konusunda kartel oluşturarak bankalar arasındaki rekabeti engellediklerinin belirlendiğini, davalı bankanın da bu oluşumun içinde yer alarak müvekkilinden fazla faiz aldığını, 4054 sayılı RKHK’nın 57 ve 58 inci maddeleri uyarınca fazla aldığı faiz miktarı ile faiz miktarının üç katı tutarında tazminat ödemesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL tazminatın davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Rekabet Kurulu kararının iptali için müvekkili bankaca açılan davanın karar düzeltme aşamasında olup söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının kredi kullandığı 23.3.2007 tarihi itibariyle müvekkili bankanın kurul kararına yansıyan bir ihlali bulunmadığını, davacının tazminat istemine ilişkin taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve yasal koşullarının da oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Rekabet Kurulu kararında soruşturmaya konu dönemin 21.08.2007- 22.09.2011 tarihleri arası olduğu, ancak Rekabet Kurulu kararı çerçevesinde bir genelleme yapılarak, söz konusu karara konu tüm ürünler, tüm vadeler, tüm faiz oranları, tüm fiyatlar ve tüm bankalar için standart (aynı) bir zarar hesabının yapılmasının mümkün olmayıp, davalının söz konusu zarara neden olduğu iddia edilen fiilinin somutlaştırılması ve bu çerçevede kullanılan kredilere ilişkin rekabeti ihlal anlaşmasının tarafları, başladığı tarih, piyasaya etki ettiği tarih, anlaşma kapsamındaki krediler, kredilerin vadeleri, her bir kredi bazında artış oranları gibi unsurların tespit edilmesinin, zararın varlığının ve miktarının tespiti açısından gerekli olduğu;
2. Somut olaya gelince; Rekabet Kurulu'nun 08.03.2013 tarihli kararında "rekabet" adıyla anılan 5 bankanın aralarında anlaşarak, konut kredilerinin faiz oranlarında artışlar yaptıklarının tespit edildiği, davalı bankanın da bu 5 banka arasında yer aldığı, davalı bankanın bir grup banka ile birlikte rekabet ihlaline neden olan bir anlaşma/uyumlu eylem kapsamında suni bir artış içerdiği tespitine ulaşılan faiz oranının 24.10.2008 – 04.11.2008 tarihleri arasında uygulandığının ve bu tarih aralığı dışında kalan tarihlerde uygulanan konut kredisi faiz oranlarının rekabet ihlaline neden olan bir anlaşma/uyumlu eylem kapsamında suni bir artış içerdiğine dair tespitin bulunmadığı, dolayısıyla davalı bankanın konut kredisi çekildiği ve yapılandırıldığı dönemde iddia edilen oluşum içerisinde yer almadığı ve bu itibarla davacının herhangi bir zararının oluşmadığı;
3. Öte yandan, davaya dayanak teşkil eden Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle ... 2. İdare Mahkemesinde dava açılmış ise de (anılan kararın Danıştay tarafından bankalar lehine bozulduğu anlaşılmakla) somut durum itibariyle kesinleşmesinin beklenmesinin sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Rekabet Kurulu kararı ile davalı bankanın kartel faizi uyguladığının sabit olmasına rağmen hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiğini, 22.08.2007 tarihinden itibaren davalı banka ile diğer bankaların uyumlu eylem içerisinde olduğunun ve rekabet ihlali yaptığının ortaya çıktığını, müvekkilinin kullandığı konut kredisinin yapılandırma tarihinin de 22.08.2007 tarihinden sonra olduğunu, ayrıca ... 2. İdare Mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın çözümü için
öncelikle davalı bankanın, iddia edilen tarihlerde, iddia edildiği şekilde oluşturulan kartel içinde yer alıp almadığının belirlenmesi, yer aldığının tespiti halinde ise faiz oranlarının tüketicinin zararına olacak şekilde belirlenip belirlenmediğinin tespitinin gerektiği; taraflar arasındaki ilişkinin özel hukuk sözleşmesine dayalı olup sözleşmenin, tarafların serbest iradesi ile imzalanması nedeniyle davalı bankanın oluşturulduğu iddia edilen oluşum içinde yer almadığının kesin olarak tespiti halinde de davacının herhangi bir zarara uğramadığının kabulünün zorunlu olduğu, davalı bankanın iddia olunan oluşum içinde yer almaması halinde davacının serbest iradesi ile davalı bankayı seçerek sözleşmesel ilişkiye girmesi nedeniyle davacının bir zararının oluştuğundan söz edilemeyeceği,
2. Her ne kadar Rekabet Kurulunun kararının iptali için idari yargıda açılmış bulunan dava halen derdest ise de dava konusu olayda, davalı bankanın kartel oluşumu içinde yer almadığının kesin olarak tespit edilmesi halinde derdest dava sonucunun eldeki davayı etkilemeyeceğinden ve bu bağlamda bankanın sorumluluğuna karar verilemeyeceğinden idare mahkemesinde devam eden davanın bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı,
3. İlk Derece Mahkemesince bu yönde araştırma yapıldığı, davalı bankanın kredinin çekildiği tarihlerde iddia olunan oluşum içinde yer almadığının ve kredinin iddia olunan tarihlerden sonra kullanıldığının tespit edildiği, bu itibarla davacının herhangi bir zararının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçe gösterilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf itirazlarını aynen tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, konut kredisi kullanılan davalı bankanın da aralarında bulunduğu 12 bankanın kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemeleri nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4054 sayılı Kanun'un 57 ve 58 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin ... 2. İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E. 2019/1779 K. sayılı kararı ile hükmün bozulması üzerine ... 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., K.2019/1463 K. sayılı kararıyla "..." kararı verilmiş ise de bu kez Danıştay İdari Dava Dairelerinin 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E. 2021/1104 K. sayılı kararı ile hükmün bozulduğu ve yeniden yapılan yargılama neticesinde ... 2. İdare Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2022/920 Esas, 855 Karar sayılı kararı ile idari işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Bu itibarla, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlere, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve zarar iddiasının dayandırıldığı Rekabet Kurulu Kararının iptal edilmiş olmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.