"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Eczanesi hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, eczacı ya da eczane çalışanlarınca kasıtlı olarak sahte ilaç kupürü ve sahte reçete fatura edilerek kurumun zarara uğratıldığının tespit edildiğini, bu nedenle davalı hakkında, taraflar arasında imzalanan 2008 yılı protokolünün 6.3.19 uncu maddesi gereği 27.434,00 TL reçete bedelinin 10 katı olan 274.340,00 TL tutarında cezai şart uygulanmasına karar verildiğini ve tahsili cihetine gidildiğini, ... 22. İcra Müdürlüğünün 207/910 E. sayılı dosyasıyla davalı aleyhinde başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, ancak itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunmuş; müvekkilinin 2004-2009 yılları arasında eczacılık ruhsatını kiraya verdiğini, hiçbir zaman faal olarak eczanenin idaresinde bulunmadığını, 14.04.2009 tarihi itibariyle de ruhsatının iptal edildiğini, kağıt üzerinde eczacı olarak görüldüğünü ve eczacılık işlemlerinin muvazaalı olduğunu, maddi anlamda ruhsat kirası haricinde başka bir kazancının olmadığını, kurum ödemelerini ruhsatı kiralayanların aldığını, eczaneyi işletenlerin eylemlerine ilişkin olarak ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış ise de müvekkilinin dosyasının tefrik edildiğini ve 2014/396 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda 25.12.2014 tarihinde beraatine karar verildiğini,
2. Müvekkilinin davacı ... zarara uğratmak gibi bir amacı ve kastı olmadığını, kurum tarafından yapılan incelemelerde, eczaneyi gerçekte işleten kişilerin birbiriyle bağlantılı ve organize olarak söz konusu usulsüzlükleri yaptıklarının tespit edildiğini, oluşan zarardan bu kişilerin sorumlu tutulması gerektiğini; davaya konu alacak taleplerinin, eczanenin dava dışı ...'a kiralandığı döneme ait olup, müvekkilinin bu dönemde ... ilinde ikamet ettiğini, ilgili belgeler üzerinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davacı kurumun olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2006 yılı protokolünü uygulaması gerektiğini ve bu protokolde ilaçlar için ayrı bir cezanın öngörülmediğini belirterek, davanın esastan da reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, davacı kurum ile davalının sahibi ve sorumlu müdürü olduğu ... Eczanesi arasında ilaç teminine ilişkin protokol bulunduğu, davalıya ait ... Eczanesince sahte kupür ve sahte reçete ile eczacının kastı dışında kurumun zarara uğratıldığı, davalının her ne kadar zarara kastıyla neden olmamış ise de zarardan sorumlu olmayacağının düşünülemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; davacı kurum vekilinin dava ve delil dilekçesi ile duruşmalardaki beyanlarında, bilirkişi deliline dayanmadığı halde Mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğini; ayrıca davacıya, bilirkişi ücretinin yatırılması için kesin süre verilmesine ve süresinde ücret yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edilmesine rağmen, kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığını; bu durumda, davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek, dosya hakkında mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerektiğini,
2. Müvekkilinin kurumu zarara uğratmak gibi bir kastının bulunmadığını, kağıt üzerinde eczacı olarak görüldüğünü, eczaneye ilişkin tek faaliyetinin eczacılık ruhsatını 2004 ila 2009 yılları arasında kiraya vermekten ibaret olduğunu, eczane yönetimi ile ilgili bilgi sahibi olmadığını ve reçetelerin oluşturulmasında herhangi bir katkısının bulunmadığını,
3. Dava konusu olaydan, müvekkilinin eczanesini işleten ve diplomasını kiraya verdiği şahısların sorumlu olduğunun, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/132 E. sayılı dosyasında haklarında verilen mahkumiyet hükmü ile sabit olduğunu; müvekkili hakkında ise aynı Mahkemenin 2014/396 E. 2014/381 K. sayılı dosyasıyla yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiğini ve kesinleştiğini, hukuk hakiminin beraat kararıyla bağlı değil ise de beraatin gerekçesini teşkil eden maddi olgularla bağlı olup müvekkilinin, ceza yargılamasının konusu olan eylemlerle ilgisinin bulunmadığının ve eylemlere iştirak etmediğinin tespit edilmesi nedeniyle davanın reddinin gerektiğini,
4. Mahkemenin gerekçeli kararında, müvekkilinin zarar verme kastı olmadığının açıkça kabul edilmesine rağmen, cezai şartın uygulanabilmesi için kastın ön şart olduğu hususunda hataya düşüldüğünü,
5. 12.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda “dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerin incelenmesinden davalı ...'na dava konusu 274.340,00 TL tutarındaki ceza işleminin ödenmesine dair yazının tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatasının bulunmadığı” tespitine yer verilmesine rağmen eksik incelemeyle hüküm tesis edildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince 10.05.2018 tarihli duruşmada, bilirkişi raporu tebliğ giderinin yatırılması hususunda davacı tarafa verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, davanın kesin süre nedeniyle reddine karar verilmesinin mümkün olmadığını; davacı tarafça, bilirkişi incelemesi talep edilmemesine rağmen her iki bilirkişi incelemesine ait giderler yatırılmak suretiyle Mahkemece kendisine yüklenen sorumluluklar yerine getirildiğinden, davalının bu husustaki istinaf sebeplerine itibar edilmediği;
2. Mahkemece, hukuki nitelendirmenin, davadaki ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun şekilde değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, hükmün yasal unsurları taşıdığı ve özellikle davacının eczacı ve ruhsat sahibi olarak zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla, istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçe gösterilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı eczacının, taraflar arasında imzalanan 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin ... Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 6.3.19 uncu maddesini ihlal edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin ... Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 6.3.19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin ... Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 6.3.19 uncu maddesi şöyledir: “Eczacı ya da eczane çalışanlarınca, Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde, reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve iki yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000,00 TL'den az olamaz. Ancak, söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.”
2. Bu itibarla, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davaya konu sahte ilaç kupürü ve sahte reçetelerin kuruma fatura edilmesinde davalı eczacının kastı bulunmasa da üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davacı kurumun sorumlu tutulamayacağının, eczacılık faaliyetinin muvazaalı olarak yürütülmesinin yasal olmayıp davalıya ait ruhsatın iptal tarihine kadarki dönem boyunca kurum tarafından eczaneye yapılan tüm ödemelerin ve uğranılan kurum zararının davalı tarafından karşılanması gerektiğinin ve davalının cezai şartın tahsili amacıyla davacı kurum tarafından başlatılan icra takibine itirazının yerinde olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.