Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1150 E. 2024/614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı özel hastane, davalı SGK tarafından kendisine uygulanan yersiz ödeme cezai işleminin iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu, davacının ise hastalardan alınan ve SGK tarafından ilave ücret tavan sınırının üzerinde olduğu tespit edilen ücretlerin ilave ücret niteliğinde olmadığı iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/268 E., 2022/810 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'nün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ile davacı müvekkili arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, 2011 yılında tedavi gören hastalardan fazla ilave ücret alındığı belirtilip yersiz ödeme yapıldığı gerekçesiyle davalı kurum tarafından cezai işlem uygulandığını, işlemin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, işleme konu yersiz ödeme kararının gerekçesiz olduğunu, sadece kredi kartı ödemeleri baz alınarak yapılan incelemeyle fazla ilave ücret alındığı sonucuna varılamayacağını, Sayıştay Raporu üzerine davalı Kurum tarafından başlatılan incelemede pek çok hususun atlandığını, alınması gereken 12,00 TL katılım payı ödemelerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek, ... Başkanlığı İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğünün 04/02/2014 tarih, B.13.2.SGK.4.35.20.02/19347908 sayılı yersiz ödeme konulu 750.000,00 TL bedelli cezai işleminin sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Kurum ile davacı arasında Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi bulunduğunu ancak davacı hastane tarafından Medula sisteminde yapılan tetkik ve tedavilerle hastalara uygun olmayan konular eklenmiş olup, Kuruma tıbbi uygunluk açısından ve tüm işlemler yönünden haksız olarak faturalandırıldığını, Kurumun faturaların SUT hükümlerine uygun olup olmadığı yanında tıbbi olarak uygunluğunu denetleme yetkisi de bulunduğunu, davacı hastaneye uygulanan cezai işlemin usul, yasa ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2015 tarihli, 2014/153 Esas, 2015/197 Karar sayılı kararı ile; davaya konu işleme işilkin tüm belgeler toplandıktan sonra dosya bilirkişiye gönderilmiş olup, SGK emekli Başmüfettişi yeminli bilirkişi ...tarafından düzenlenen 17.11.2014 tarihli raporun gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.06.2018 tarihli, 2015/34929 Esas, 2018/6504 Karar sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerektiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, cezai işleme konu eyleme ilişkin incelemenin sadece muhakkik raporu ve dosyadaki belgeler üzerinden yüzeysel olarak yapıldığı, bu sebeple bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğu, davacı hastaneye ait taşındığı belirtilen arşiv kayıtları da getirtilerek, SUT hükümleri de değerlendirilmek suretiyle konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden Mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 22.05.2019 tarihli, 2018/632 Esas, 2019/498 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay ilamı doğrultusunda SGK Emekli Baş Müfettişi, Emekli Sayıştay Uzman Denetçisi ve Sağlık Uzmanı bilirkişilerinden oluşan 3'lü heyetten dava konusu cezai işlem hususunda rapor aldırıldığı, 04/03/2019 tarihinde aldırılan raporda dava konusu cezai işleme ilişkin hasta bazlı incelemenin yapıldığı ve hastalardan kredi kart ile yapılan ödemelerde ilave ücret olarak alacağı miktar, %30'un üzerinde olduğundan dolayı ... tarafından uygulanan cezai işlemin yerinde olduğu şeklinde rapor tanzim edildiği, bilimsel verilere dayanan her türlü çelişkiden uzak denetime el elverişli bilirkişi raporuna itibar edildiği ve raporlarda da belirtildiği gibi davalı kurumun yaptığı işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 01.07.2020 tarihli, 2020/1510 Esas, 2020/3815 Karar sayılı kararıyla davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerektiği, bozma ilamı öncesi dosyaya kazandırılan 17.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda 13.11.2009 tarihinde yürürlüğe giren Özel Hastanelerin Puanlandırılması ve İlave Ücret Alınması Hakkında Yönerge'nin 5. maddesi 1. fıkrasına göre oluşturulan komisyonca aynı yönergenin 7, 8, 9, 10 ve 11 inci maddesindeki kriterler esas alınarak hastanelerin puanlarının ilan edildiği, bu puanlara göre de hastanelerin hastalardan alabileceği ilave ücret oranlarının 16.11.2009 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiği ve davacının işletmesinde bulunan davaya konu Hastane için belirlenen ilave ücret tavan oranının 2011 yılında %70 olduğunun belirtildiği, bozma sonrası dosyaya ibraz edilen 04.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise davaya konu Hastanenin hastalardan alabileceği ilave ücret oranının %30 olduğu bilgisine yer verildiği, nitekim davalı tarafın da temyize cevap dilekçesinde davaya konu Hastanenin alması gereken ilave ücret oranının ... tarafından %70 olarak esas alındığını, buna rağmen alınan ek ücretlerin bu oranın dahi üstünde olduğunun belirtildiği, o halde Mahkemece, bilirkişi raporları arasındaki Hastanenin alabileceği tavan ücret oranına ilişkin çelişki giderilerek, belirlenecek olan doğru oran üzerinden hastalardan alınması gereken azami ek ücretlerin tespiti ile hastalardan alınan ücretlerin karşılaştırılması suretiyle SUT hükümleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuş, karara karşı davalı vekili karar düzletme isteminde bulunmuş ve Dairenin 30.03.2021 tarihli, 2020/10772 Esas, 2021/3314 Karar sayılı kararı ile davalının karar düzeltme istemi reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya arasına alınan rapordan da anlaşılacağı üzere Yargıtay Bozma ilamında belirtilen eksikliklerin giderildiği, davacı tarafın rapora itirazlarının soyut nitelikte olduğu, bu nedenle bilirkişilerden ek rapor alınmasına gerek görülmediği, alınan son bilirkişi raporu önceki raporlarla da uyumlu olduğundan itirazlara da itibar edilmediği, somut olayda; davalı kurum işleminin sözleşme hükümlerine aykırı olmadığı, davalı SGK tarafından yapılan 750.000,00 TL kesintinin yerinde olduğu ve bu kesintinin SUT ve SUT ek tebliğlerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Sayıştay'ın bireylerin kredi kartı ödemelerinden yola çıkarak düzenlediği rapor üzerine işlem tesis edilmesinin doğru olmadığını, bir hasta ile ilgili ilave ücretin bir başkasına ait kredi kartıyla ödenmesine bir mani olmadığı gibi, bir hastanın kendisine ait kredi kartıyla, bir başka hastaya ait ücreti ödemesinin de mümkün olduğunu, ek raporda yüzde 70 lik kısım hesaba alınmasına rağmen 12,00 TL'lik katılım payı kısmının hesaba alınmadığını, varsayıma dayalı hatalı bir denetim raporu üzerine başlatılan ve ceza kararı ile sonuçlanan davalı SGK’nın incelemesi tamamen usule ve hukuka aykırı olduğu gibi bilirkişinin ayrıntılı inceleme yapmadan itirazları dikkat etmeden rapor tanzim etmesinin doğru olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Taraflar arasında imzalanan 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11 inci maddeleri

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

4. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek raporunun taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, herkes iddiasını ispatla mükellef olup davacı tarafın hastalardan alınan ve davalı Kurum tarafından ilave ücret tavan sınırının üzerinde olduğu tespit edilen ücretlerin ilave ücret niteliğinde olmadığına dair iddiasını yasal delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz harcının mahallinde davacıdan alınmasına,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.