"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ayıplı hizmet nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkilleri ... ve ...'nun karı koca olup, talesemi taşıyıcısı olduklarını; ...'nun hamileliğinin başında doğacak çocuğun talesemi hastası olup olmadığının tespit edilmeye çalışıldığını ve bu amaçla davalı ... Ltd. Şti.'nin laboratuvarı tarafından diğer davalı şirketin laboratuvarında test yapıldığını, her iki laboratuvarın test sonucunda fetusun talesemi taşıyıcısı olduğunun, ancak talesemi hastası olmadığının bildirildiğini; bebeğin 29.04.2015 tarihinde dünyaya geldiğini ve doğumdan kısa süre sonra hastalık belirtileri gösterince ... Üniversitesinde yapılan tetkiklerde talesemi hastası olduğunun anlaşıldığını, davalı şirketlerin ve doktorların kusurlu eylemleri sebebiyle müvekkili ...'nun gebeliğinin sonlandırılmadığını ve talesemi hastası çocuk dünyaya getirdiğini, bu hastalıkla doğan çocuğun büyümesi ve bakımının maddi manevi zorluk taşıdığını, talesemi hastası kişilerin yaşam ömürlerinin kısa ve yaşam kalitelerinin düşük olduğunu ileri sürerek, anne ve baba için 250.000,00’şer TL, çocuk ... için 300.000,00 TL manevi tazminat ile dava değeri sonradan belirlenmek üzere her bir müvekkili için şimdilik 1.000,00’er TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... Ltd. Şti. ve ... Yörük vekili; davacı ...'nun gebeliği sırasında dava dışı Prof. Dr. ... tarafından elde edilen materyalin 31.10.2014 tarihinde müvekkili şirketin laboratuvarı ve doktoruna iletildiğini, kromozom analizi ile beta talesemi mutasyon analizi istendiğini, müvekkili şirketçe beta talesemi mutasyon analizi yapılamadığından, gelen örneğin yarısının bu analizin yapılması amacıyla sözlü olarak anlaşmalı oldukları diğer davalı ... Tıp Tanı Merkezine gönderildiğini, müvekkili şirket ve doktor tarafından sadece kromozom analizi yapıldığını, analiz sonucunda kromozomlarda sayısal veya yapısal düzensizliğe rastlanmadığını ve 24.11.2014 tarihinde bu doğrultuda rapor verildiğini, diğer davalı ... Tanı Merkezine gönderilen örneğin sonucunun ise 12.11.2014 tarihinde müvekkil şirkete ulaştığını ve davacı ...'nun doktoru ...'e iletildiğini, İntengen Tanı Merkezi tarafından konulan tanının altında müvekkil şirket ve doktorun bu raporu onayladığına dair bir ibare veya üst yazı bulunmadığını, dava konusu beta talesemi mutasyon analizi ile ilgili olarak müvekkillerinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın müvekkilleri yönünden öncelikle husumet nedeniyle, olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur.
2. Davalılar ... Ltd. Şti. ve ... vekili; davacı ...’nun gebeliği sırasında alınan fetusa ait materyalin beta talesemi analizi yapılması için müvekkil şirketin merkezine diğer davalı şirket tarafından 03.11.2014 tarihinde gönderildiğini ve üzerinde gerekli incelemelerin yapıldığını, müvekkili tanı merkezinde yapılan işlemlerin bilimsel gereklere uygun olduğunu, mesleki kusur veya ihmal bulunmadığını, incelemenin sanger dizi analizi yöntemi ile yapıldığını, tüm laboratuvar yöntemlerinde belli bir orana kadar hata payı bulunduğunu, sanger sisteminin en güvenilir test olmasına rağmen hastaya hata payı bilgisi verildiğini, hastanın daha önceden başvurduğu ... Tanı Merkezinin de hastayı bu yönde aydınlatıp, tetkiklerin yetersiz kalabileceği bilgisini verdiğini, hatalı sonuç olma ihtimali yönünde açıklama yaptığını ve davacı anne babanın rızasını aldığını, davacıların çıkan sonucun %100 doğru olmadığını testlerden önce bildiğini ve bu bilgiyi onaylaması üzerine testlere başlandığını, davacı tarafın ... gücü kaybı ve hastanın klinik tablosu bilgilerinin gerçekle örtüşmediğini, tazminat istemi şartlarının müvekkilleri yönünden oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; daha önce ... Üniversitesi bilirkişi heyeti, ATK 7. Adli Tıp İhtisas Kurulu ve ... Üniversitesi bilirkişi heyetinden alınan raporlar arasında çelişki bulunması sebebiyle dosyanın ATK 3. Adli Tıp Üst Kuruluna gönderildiği; Üst kurul tarafından düzenlenen raporda, davalılardan ... Genetik Tanı Merkezince talesemi tanısına yönelik inceleme yapılmadığı, kromozom analizi yapıldığı ve bu analiz sonucunda karyotipin normal olarak raporlandığı, bu sebeple ... Genetik Tıp Merkezine hata atfedilemeyeceği; davacı ...'dan koryon villüs biyopsisi ile alınan örnek üzerinde talasemi tanısına yönelik sanger dizi analizi yöntemiyle inceleme yapıldığı, bu yöntemin en yaygın kullanılan dizi analiz tekniği olduğu ve enzimatik DNA sentezine dayandığı, yapılan genetik incelemeler sırasında otomatik cihazlar aracılığıyla uygulanan testlerde, fetüsün mutasyon açısından heterozigot (taşıyıcı) olarak değerlendirilmiş olmasının ve cihazın uyarı vermemiş olması nedeniyle de talasemi tanısı konulamamış olmasının tıbben kabul edilebilir olduğu, bu nedenlerle ... Tanı Merkezine de tıbbi hata atfedilemeyeceği ve davalı tanı merkezleri ile merkezde çalışan doktorların yapmış olduğu işlemlerin tıp biliminin genel kabul görmüş uygulamalarına uygun olduğunun bildirildiği; yapılan yargılama sonunda, davalıların ayıplı veya eksik hizmetinin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; hükme esas alınan ATK 3. Adli Tıp Üst Kurulu raporunun eksik incelemeye dayandığını ve denetime elverişli olmadığını; diğer raporlara neden katılmadıklarının açıklanmadığı gibi varılan neticenin dayanakları ve gerekçeleri de açıklanmadan görüş bildirildiğini, daha önce alınan ATK 7. İhtisas Kurulu raporunda görüş bildirmiş olan bilirkişinin Üst Kurul heyetine dahil edilmesinin doğru olmadığını, üniversite öğretim üyelerinden oluşturulacak konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiğini, davalıların mesleki özen borcuna aykırı hareket ettiğini, kullanılan ABI 3130 marka analiz cihazı ile yapılan testlerin tamamında cihazın gen analizindeki aynı mutasyonlu bölgeyi okuyamadığını, cihazın doğru çalışmaması ve bu nedenle uğranılan zarardan hizmeti sunan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ATK 3. Adli Tıp Üst Kurulundan alınan raporda, davalı şirketlerin uyguladığı yöntem ve yapılan analizlerin tıbben doğru olup tıp biliminin genel kabul görmüş uygulamalarına uygun olduğu tespitinin yapıldığı; Üst Kurulun, Adli Tıp Kanunu’nun 23 üncü ve devamı maddelerine uygun şekilde toplanıp dosyayı rapora bağladığı, hükme esas alınan raporun tarafların tüm itirazlarını değerlendirdiği, bu haliyle İlk Derece Mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar tarafından sunulan hizmetin ayıplı olduğu ve davalıların mesleki özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ıncı ve devam maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, raporlar arasındaki çelişkiyi gideren Adli Tıp 3. Üst Kurul raporunun gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.