"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/189 E., 2022/504 K.
DAVA TARİHİ : 14.06.2016
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, ... Meclisinin ... ve çevresindeki tüm sanayi kuruluşlarının şehir dışına çıkarılması konusunda aldığı karar gereğince 03.01.1965 tarihinde onanan 1/5000 ... İmar Planında ..., ..., İkitelli yöresi Sanayi, Küçük Sanayi, Depolama alanı olarak ayrıldığı, ... çevresinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının da kooperatif olarak örgütlenerek kendilerine yer temini için mülga Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne başvurdukları, davalı kooperatifin sahasında kalan taşınmazlardan olan ..., ..., İkitelli köyü, 2312 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasıyla ilgili olarak davalı kooperatifçe verilen avans kullanılmak sureti ile kamulaştırma badelinin bankaya bloke edildiği ve taşınmazın malikine kamulaştırma evrakının tebliğ edildikten sonra taşınmazın idare adına tescilini sağlamak için tescil davası açıldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/718 E. sayılı kararı ile taşınmazın idare adına tescil edilip sonrasında davalı kooperatife devredildiği, taahhütnameye rağmen davalı kooperatifin sahasında kalan ve davacı idarece kamulaştırılarak davalı kooperatife devredilen 2312 parsel sayılı taşınmazın eski maliklerinden... mirasçıları tarafından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/315 E. sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası sonucunda hükmedilen bedelin davalı kooperatifçe ödenmediği, davanın davacıları tarafından ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/6966 E. sayılı dosyası ile icra takibine koyarak İdareye icra emri tebliğ ettikleri, bu yazı üzerine paranın ödenmesi için davalı kooperatife yazı yazıldığı, davalı kooperatifin ödeme yapmayacağını bildirdiği, davacının icra dosyasına 1.491.893 TL ödeme yaptığı, bilahare bakiye borca ilişkin ... 4. İcra Müdürlüğünün 2015/71283 E. sayılı dosyasından 25.12.2015 tarihli muhtıra gönderilmesi üzerine 25.02.2016 tarihinde 17.109 TL daha ödeme yapıldığı, idarece İcra dosyasına ödenen tutarların davalıdan talep edildiği, İdare tarafından İcra dosyasına ödenen bedelden şimdilik 829.951 TL'sinin 08.12.2015 tarihinden İtibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, kooperatife ayrılan sahada bulunan taşınmazların kamulaştırma işlemlerinin 1164 sayılı Kanun'un o tarihlerde yürürlükte olan 2/e ve 16 ncı maddeleri gereğince ilgili kooperatiflerden avans alınmak suretiyle gerçekleştirildiği için kamulaştırma dolayısıyla idareye karşı açılabilecek bedel arttırma vb. davalardan ve diğer masraflardan kooperatiflerin sorumlu olacağı ve taahhütnameler alındığında bahsedilmekte ise de devir edilen taşınmazların tapuda Arsa Ofisi mülkiyetine rızai ferağ ile Kamulaştırma Yasası'nın 16 ve 17 nci maddelerine göre hükmen geçtikten sonra kooperatife alım-satım akdi ile devir edildiği, taahhütnamenin tapu kayıtları üzerinde gözüken şerhin kaldırılabilmesi için verildiği, davacının davalı kooperatife protokolü imzalamaya ve ipotek vermeye zorladığı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/315 E. sayılı dosyasının TOKİ'nin kendi kusuru ile dava açılmasına sebebiyet verdiği, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı, kamulaştırma evraklarında davacıların murisinin adreslerinin yeterince araştınlmaması nedeni ile kamulaştırmasız el atma davasının 2011 yılında açıldığı, davacının tebligatı doğru şekilde yapmaması şeklindeki kusurunun ağır bir kusur olduğu ve Borçlar Kanunu'na göre ağır kusura ilişkin sorumsuzluk anlaşmalarının geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2018 tarihli ve 2016/263 E., 2018/199 K. sayılı kararıyla; davalı kooperatifin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan taahhütname gereği sorumluluklarının bulunduğu, davacı idarece ödenen meblağ yönünden de, davacı idarenin kamulaştırma evraklarına ilişkin gerekli işlemleri zamanında ve gereği gibi yapmaması sebebiyle söz konusu zararın arttığı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 20.09.2011 tarihli ve 2010/17583 E., 2011/12829 K. sayılı ilam içeriği de nazara alındığında taraflara takdiren %50 kusur izafe edilerek bilirkişice tespit edilen 519.683,13 TL'den davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ve 2018/2898 E., 2021/710 K. sayılı ilamı ile davanın davacının kamulaştırmasız el atma davası sonucunda dava dışı kişilere ödemek zorunda kaldığı tutarın, aralarındaki protokol ve taahhütnamelere istinaden davalının sorumluluğunda bulunduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, aynı konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında davacının kamulaştırma işlemlerine azami özen ve dikkat göstererek ve süresinde yapsaydı dahi açılacak tezyidi bedel davası nedeniyle bir fark doğup doğmayacağı belirlenerek sonuca gidilmesinin zorunlu olduğu ve taahhütname olduğu hallerde davacı idarenin %50 kusurlu bulunduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiği, dosyada bulunan delil ve belgelere göre, davalı kooperatifin talebi üzerine, dava dışı şahsa ait taşınmazın davacı idare tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği, idare tarafından açılan dava sonucunda taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verildiği, davacı idarenin de davalıya taşınmazı devir ettiği, bilahare eski malikin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtığı yargılama sonunda verilen mahkeme kararının icraya konulması üzerine davacı idarenin eski malike ödemede bulunduğu hususunun ihtilaf konusu olmadığı, kesinleşen kamulaştırmasız el atma davasına ilişkin kararda, idarece kamulaştırma evrakının malikine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarla vasfında olan taşınmazın kamulaştırıldığı zaman içersinde arsaya dönüştüğü ve kamulaştırma bedelinin de arsa vasfı esas alınarak belirlendiği, davacı idarenin kamulaştırma olur kararı alınan taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarının malikine usulüne uygun tebliğ ettirmediğinden taşınmaz hakkında 2010 yılında kamulaştırmasız el atma davası açılmasına sebepiyet verdiği, bu nedenle olayda davacı idarenin de kusurlu olduğunu kabul etmek gerektiği, Mahkemece, taahhütname olan eldeki dosyalarda davacı idarenin müterafik kusurunun, dosya kapsamına, hak ve nesafet kurallarına, emsal kararlara uygun olarak %50 olarak tespit edilerek, ödenen bedelden bu kusur oranındaki indirime gidilerek karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.01.2022 tarihli ve 2021/5399 E., 2022/324 K. sayılı kararında; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince tezyidi bedel davasında ödenen tazminat bedelinden eskalasyon hesabı ve mahsubu yapıldıktan sonra bulunan değer ve icra takibi nedeniyle yapılan masraf ödemesi üzerinden 1/2 oranında kusur indirimi yapılarak hüküm tesis edilmişse de benzeri konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında davacının kamulaştırma işlemlerini azami özen ve dikkat göstererek ve süresinde yapsaydı dahi açılacak tezyidi bedel davası nedeniyle bir fark doğup doğmayacağı belirlenerek sonuca gidilmesinin zorunlu olduğu ve taahhütname olduğu hallerde davacı idarenin %50 kusurlu bulunduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesince taahhütname olan eldeki dosyalarda davacı idarenin müterafik kusurunun, dosya kapsamına, hak ve nesafete, emsal kararlara uygun olarak %50 olarak tespit edilerek, ödenen bedelden bu kusur oranında indirime gidilip karar verilmesi gerektiği yönündeki yerleşik uygulamaya uygun şekilde, davalı davacı tarafından 3. kişiye ödenen tazminat, icra giderleri ve tezyidi bedel davasında davacıya yüklenilen mahkeme masraflarına ilişkin kısmın 1/2'sinden sorumlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince davalının, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2013 tarihli ve 2011/315 E. 2013/100 K. sayılı kamulaştırmasız el atma davasında verilen ilamın icrasına yönelik davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle, icra dosyasına 08.02.2015 tarihinde yapılan 1.491.893 TL ödeme ile 25.02.2016 tarihinde yapılan 17.109 TL ödeme toplamı olan 1.509.002 TL'nin 1/2'sinden sorumlu olduğu gibi, kamulaştırmasız el atma davasında davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına hükmedilen 48.167,70 TL bakiye karar ve ilam harcı ile davacı üzerinde bırakılmasına karar verilen ve dosya kapsamı itibariyle 1.681,54 TL olduğu anlaşılan bakiye yargılama giderine ilişkin bedelin de 1/2'sinden sorumlu olduğu nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,nin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma ilamı ve ilamda adı geçen yasal düzenlemeler kapsamında ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2013 tarih ve 2011/315 E., 2013/100 K. sayılı kamulaştırmasız el atma davasında verilen ilamın icrasına yönelik davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle, icra dosyasına 08.02.2015 tarihinde yapılan 1.491.893,00 TL ödeme ile 25.02.2016 tarihinde yapılan 17.109,00 TL ödemenin ve yine kamulaştırmasız el atma davasında davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına hükmedilen 48.167,70 TL bakiye karar ve ilam harcı ile davacı üzerinde bırakılmasına karar verilen ve dosya kapsamı itibariyle 1.681,54 TL olduğu anlaşılan bakiye yargılama giderine ilişkin bedelin her birinin 1/2'sinden davalının sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 745.946,50 TL’nin 08.02.2015 tarihinden, 8.554,50 TL’nin 25.02.2016 tarihinden, 24.083,85 TL’nin dava tarihinden itibaren, 840,77 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, yapılan kamulaştırma dolayısıyla İdareye karşı açılabilecek bedel artırım vs. davalarından ve diğer masraflardan kooperatifin sorumlu olacağı İkitelli Küçük Sanayi Sitesinde bulunan bütün kooperatiflerce kabul edilmiş olup, bu hususa ilişkin davalı kooperatif tarafından da ilgili İdareye taahhüt verildiğini ve ilgili İdare ile protokol imzalandığını, işbu davanın dayanağının haksız fiil hükümleri değil, davalı ile vekil edeni İdare arasındaki sözleşme ilişkisi olması sebebiyle dava konusu olayda kusur araştırması yapılmaması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde, TOKİ tarafından kamulaştırılmak suretiyle Kooperatife devredilen İkitelli mevkiinde bulunan 2312 parsel sayılı taşınmazın maliki... mirasçılarının sahibi bulundukları gayrimenkule el atıldığından bahisle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/315 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği şekilde davacı idarenin gerekli ve kapsamlı araştırmaları yapmadan ilanen tebligat yoluna giderek kendi kusuruyla zarara sebebiyet verdiğini, davacı idarenin sorumluluğunda olan kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak yapılmamasından dolayı doğan zarardan vekil edeninin hiçbir kusuru bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kamulaştırmasız el atma davası sonucunda dava dışı kişilere ödemek zorunda kaldığı tutarın, aralarındaki protokol ve taahhütnamelere istinaden davalının sorumlululuğunda bulunduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Kararın; uyulan bozma ilamı gereğince yapılan hesaplamayı içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilmiş olduğu, tarafların müterafik kusurunun bulunduğunun emsal Yargıtay kararları ile de kabul edildiği gözetildiğinde tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine;
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.