"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/331 E., 2022/273 K.
DAVA TARİHİ : 06.08.2014
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin mobilya işletmecisi olduğunu, müfettiş olarak bildiği ablasının kızı ... ... ile ... İlkokulundaki görevlilerin ... Projesi okul yaptırma ve yapılandırma işi kapsamında yapım, yenileme, tadilat yapılacağını belirttiklerini, görüştüğü kişilere 520.070,00 TL fiyat teklifinde bulunduğunu, 14.07.2012 tarihinde yazılı metin düzenlendiğini, sözleşmede ... ...'ın Milli Eğitim Bakanlığı Müfettiş Yardımcısı sıfatı ile taraf olduğunu ve söz konusu giderleri sponsorların karşılayacağını, ihaleye gerek olmadığını, ilgili makamların bütün olanlardan haberleri olduğunu söylediğini, daha sonra bu isimde bir müfettişin görev yapmadığının anlaşıldığını, sözleşme gereğince okula tadilat onarım ve emtia alım işi yaptığını, ilçe kaymakamı, il ve ilçe milli eğitim müdürleri, vekilleri ve yardımcıları ile okul müdürü ve yardımcılarının bu yapım işlerinde sessiz kaldığını, davalı kurumun bünyesinde bulunan okul nedeniyle zenginleştiğini belirterek; 333.592,00 TL' nın 17.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu sözleşmeye taraf olmadıklarını, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, temsil yetkisi bulunmayan kişiyle sözleşme yapıldığını, talep edilen değerin fahiş olduğunu, dava dışı kişi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2015/601 E., 2018/75 K. sayılı kararıyla; davacının kendisini müfettiş olarak tanıtan kişiye güvenerek tadil ve onarım işleri yaptığı, davalı tarafın ihale olmaksızın okulun yenilenmesi sonucu zenginleştiği, davalı idare kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davaya konu yapılan işlerin bedelini ödemekle sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 333.412,00 TL'nin 17/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 180,00 TL yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin18.02.2020 tarihli ve 2019/1400 E., 2020/217 K. sayılı kararıyla; yüklenici ..., işveren ... Müfettiş Yardımcısı ... ... ismiyle yapılan ... yapım sözleşmesine göre, KDV hariç 520.070,00 TL bedelli ... sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme mucibince yüklenici firmanın raporunda yer aldığı şekilde yedi adet fatura karşılığı toplam 333.412,00 TL tutarındaki ... ... adında fatura tanzim ettiğinin görüldüğü, yüklenici firmanın bahse konu faturaları yasal defterine kaydettiği, tanzim edilen faturalara ait dosya içinde herhangi bir ödeme belgesine rastlanılmadığı, davacının alacağının tanzim etmiş olduğu faturalarda belirtilen 333.412,00 TL olduğuna ilişkin raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, davalının sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 24.02.2021 tarihli ve 2020/2873 E., 2021/1868 K. sayılı ilamla; davacı tarafından yapılan tadilat ve onarım bedelinden sorumlu olan davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacının gerçekte müfettiş yardımcısı olmadığı halde kendini bu şekilde tanıtan ablasının kızı ile yaptığı sözleşme gereğince ilköğretim okulunun inşaat altyapı ve restorasyon işlerini üstlendiği, sözleşmede 520.070,00 TL bedel belirlendiği, dava dosyasına ise toplam 333.412,00 TL tutarında 7 adet fatura ibraz edildiği, hükme esas alınan mali müşavir bilirkişi raporunda, faturaların davacının yasal defterlerine kaydedildiğinin belirtildiği, dava dışı kişinin kamu görevini usulsüz üstlenmesi nedeniyle davalı idareyi temsil yetkisinin bulunmadığı, söz konusu faturaların müfettiş olarak tanıtan kişi adına düzenlediği, davalı idareyi bağlayıcı niteliğinin olmadığı, tek taraflı düzenlenen faturalara ve davacı defterlerine itibar edilerek hüküm kurulmasının doğru görülmediği, davacı tarafından yapılan işlerin 2012 tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenen bedeline yönelik inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporlara göre piyasa rayiç fiyatlarının belirlendiğinden bahisle, davanın kısmen kabulü ile 253.527,72 TL'nin 17.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalının sebepsiz zenginleştiğini, faturaların kayıtlarda yer aldığını, denkleştirici adalete uygun karar verilmesi gerekirken rayiç değerin esas alınmasının doğru olmadığını, idari görevlilerin uyarı yapmadığını, emsal davada kabul kararı verildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; zamanaşımı, husumet ve göreve yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, dosyanın yeterince incelenmediğini, iyiniyetli zenginleşmede faiz başlayabilmesi için bildirim gerektiğini, 17.07.2012 tarihinden itibaren faiz başlatılmasının doğru olmadığını, ticari faize hükmedilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından yapılan işlerin serbest piyasa değerlerinin hesaplandığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.