"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/342 E., 2022/244 K.
DAVALILAR : 1- Kamal Özkan vekili Avukat ...,
DAVA TARİHİ : 13.11.2008
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan Kamal vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalıların kaçak elektrik ve normal tüketim faturalarından kaynaklanan borcunu ödemediğini, başlatılan icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiklerini ileri sürerek; itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Kamal; elektrik abonesi olduğunu ancak taşınmazını başkalarına kiraya verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2009 tarihli ve 2009/163 E., 2009/677 K. sayılı kararıyla;
davalı Kamal'ın abone olup borçtan müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile asıl alacağın 21.902,09 TL'lik kısmına itirazının iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Kamal vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 tarihli ve 2011/2760 E., 2011/14830 K. sayılı ilamıyla; takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında alacağın dört adet aboneliğe ilişkin olması, 140787 nolu aboneliğin Özkan Apartmanı Yönetimine ait olduğu tespit edildiğinden bu abonelikle ilgili bedelin toplam borçtan mahsup edilmesi, diğer üç abonelikle ilgili alacağın normal tüketimden mi, yoksa kaçak tüketimden mi olduğunun açıklığa kavuşturulması, 140804 nolu abonelikle ilgili fiili kullanıcının kim olduğunun tespit edilmesi, raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde rapor alınarak kaçak kullanımın nasıl gerçekleştiği hususunda da inceleme yapılması, kullanım bedelinden kaynaklanan alacak likit olduğundan bu alacakla ilgili inkar tazminatına hükmedilmesi, alacağın ne kadarının kaçak, ne kadarının normal kullanımdan kaynaklandığının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi, birikmiş faiz alacağının neden kaynaklandığı ve nasıl hesaplandığının açıklattırılıp, Tarifeler Yönetmeliği hükümleri gözetilerek talebin değerlendirilmesi gerekçeleriyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 13.02.2015 tarihli ve 2012/103 E., 2015/67 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, davalıların takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 21.902,09 TL'lik alacak yönünden (davalı Kamal'ın 18.099,65 TL asıl alacak, 2.203,45 TL faiz, 793,24 TL KDV olmak üzere toplam 21.096,34 TL lik alacaktan diğer davalılar ile birlikte sorumlu olmak üzere) devamına, 5.546,47 TL asıl alacağın %40 'ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, davacı ve davalı Kamal vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 05.04.2017 tarihli ve 2015/17811 E., 2017/4733 K. sayılı ilamıyla;
"1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm davalı Kamal vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda endekse bağlı borca ilişkin davalı Kamal yönünden belirlenen % 18 kdv oranının 2.203,44 TL üzerinden 793.241,62 TL olarak benimsenerek karar verildiği, ancak belirlenen oranın hesaplamasında hata yapıldığı görülmektedir.
O halde; mahkemece davalı Kamal yönünden belirlenen faize uygulanan KDV miktarının 396,61 TL olarak hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile fazla miktara hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davanın; 39.875,51 TL değer üzerinden açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak kendini vekil ile temsil ettiren davalı Kamal yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Oysa ki; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekalet ücretinin tarifeye göre hesaplanması gerekir.
Buna göre mahkemece, dava kısmen kabul edildiği göre, reddedilen kısım üzerinden kendilerini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, bu husus bozma sebebi yapılmıştır. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 tarihli ve 2011/2760 E., 2011/14830 K. sayılı bozma ilamına uyularak 30.04.2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile takipte davalılardan Kamal'ın itirazının 4.548,56 TL için, davalılardan ... Mağazacılık Mimarlık İnş. San. ve Tur. Ltd. Şti.nin itirazın 6.852,80 TL için iptaline, bu miktarlar için takibin devamına bu miktarlardan davalı Kamal için kabul edilen alacağın 1.793,54 TL'si ödenmemiş faturalardan kaynaklandığından bu miktarın takdiren %40'ı oranında inkar tazminatının bu davalıdan alınmasına, davalılardan ... Mağazacılık Mimarlık İnş. San. ve Tur. Ltd. Şti. için kabul edilen miktar 3.752,50 TL olup bu miktarın takdiren %40'ı oranında inkar tazminatının bu davalıdan alınmasına, davalı Özkanlar Ltd. Şti. yönünden davanın reddine karar verilmiş, Mahkemenin 19.12.2022 tarihli tavzih kararında, kararın karar başlığında yazılan davacı "Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin" ismi dava dilekçesinde yazıldığı gibi "Tedaş Mersin Elektrik Dağıtım Müessesesi" şeklinde yazılmak suretiyle tavzihine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına ve tavzih kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı Kamal temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; itiraz edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, reddedilen miktar yönünden kararı temyiz ettiklerini, davanın başından beri davayı Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. olarak takip ettikleri halde karar başlığında Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. olarak gösterildiğini, bu hatanın giderilmesi için yaptıkları tavzih ve tashih başvurusu sonucu verilen tavzih kararının yetersiz olduğunu, davacı şirketin isminin Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. olup Mahkemenin de tavzih kararını buna göre vermesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Kamal vekili; diğer 3 abonelikle ilgili iş yerinin ve meskenlerin fiili kullanıcılarının tespit edilerek sorumluluğun belirlenmesi gerektiği yönünde son iki bozma ilamı ile de hüküm tesis edildiği halde nazara alınmadığını, Mahkeme kararının gerekçesinde 14.03.2002 ve 31.05.2002 tarihli kira sözleşmelerinden bahsedildiği, bu sözleşmeler silsilesi neticesinde dava konusu mesken ve iş yerinin (ticarethane) fiilen ... ve .... tarafından kullanıldığı kabul edildiği halde gerekçeye uygun karar verilmediğini, Mahkeme kararının gerekçesinin bozma ilamına kısmen uyduğunu ancak sonuç kısmının uymadığını, sorumluların Hasan Soysal ve Ercan Güneşoğlu olduğunun sözleşmeden açıkça anlaşıldığını, bozma ilamına uyan Mahkeme tarafından hukuki sorumluğun da buna göre belirlenmesi gerektiğini, davalı Kamal yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak ve normal tüketim bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar verir. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta, davalıların kaçak elektrik ve normal tüketim faturalarından kaynaklanan borçlarını ödemedikleri ileri sürülerek, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle açılan davada, Mahkemenin 28.12.2009 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davacı vekili ve davalı Kamal tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 tarihli kararı ile kararın temyiz edenler lehine bozulduğu, bozma ilamı doğrultusunda Mahkemenin 13.02.2015 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın yine davacı vekili ve davalı Kamal tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.04.2017 tarihli kararı ile davacı vekilinin tüm, davalı Kamal vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, kararın davalı Kamal lehine olmak üzere KDV miktarında fazlaya hükmedildiği ve vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
2. Mahkemece, Dairenin 05.04.2017 tarihli bozma ilamı sonrasında yargılamaya devam edildiği halde önceki bozma ilamı olan Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 tarihli bozma ilamı doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle 20 celse yapılarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
3. O halde Mahkemece; Dairenin 05.04.2017 tarih ve 2015/17811 E., 2017/4733 K. sayılı ilamıyla; davalı Kamal yönünden KDV miktarı ve vekalet ücreti yönünden bozma yapıldığı nazara alınarak, hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4. Kabule göre de; davanın Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından açılmış olmasına rağmen tavzih dilekçesinin yanılgılı değerlendirilerek karar başlığında yer alan davacının "Tedaş Mersin Elektrik Dağıtım Müessesesi" olarak tavzih edilmesi yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.