Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1292 E. 2023/857 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ücretine ilişkin itirazın iptali davasında, davalıların davadan feragat etmeleri nedeniyle kararlaştırılan vekalet ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak hüküm tesis edildiği, bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen hususlara ilişkin itirazların tekrar incelenmesinin mümkün olmadığı ve davacıların usuli kazanılmış hakkı ihlal edilmediği gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/96 E., 2021/335 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacılar vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; avukat olup, davalı ...’ın diğer davalı ...’a karşı açtığı boşanma ve katılma alacağı davalarında davalı ...’ı vekil olarak temsil ettiklerini, davalı ile aralarında iki ayrı vekalet ücret sözleşmesi imzalandığını ve her iki sözleşmeye de tarafların anlaşması durumunda kendilerine ödenecek vekalet ücretinin yazıldığını, buna göre davalının boşanma davası devam ederken karşı taraf ile anlaşması halinde 20.000 TL, katılma alacağı davası devam ederken anlaşılması durumunda ise 40.000 TL vekalet ücretini ödemeyi kabul ettiğini, her iki davanın da davalının diğer davalı olan eşi ile barışması sonucu feragatle sonuçlandığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken toplam 60.000 TL vekalet ücretinin kendisine ödenmediğini, tahsili için davalılar aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; sözleşmenin anlaşma halinde verilecek vekalet ücretine ilişkin maddesinin geçersiz olduğunu, bu ücretin davacıların yaptığı iş göz önüne alındığında fahiş miktarda olduğunu, sözleşmenin ücrete ilişkin kısımlarının kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.01.2016 tarihli ve 2015/215E., 2016/12 K. sayılı kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edildiği üzere, davalıların sulh oldukları, bu halde müteselsilen sorumlu oldukları, belirlenen ücretin makul bir ücret olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/267 E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 12.11.2013 tarihli ve 2013/14847 E., 2013/15812 K. sayılı ilamla; davacıların boşanma davasına yönelik talep ettikleri vekalet ücretine ilişkin olarak davalı ... yönünden davanın reddi, diğer davalı ... yönünden ise feragat nedeni ile maktu vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerektiği, boşanma davasının sonucuna bağlı olan katılma alacağı davası yönünden ise davalıların ancak maktu vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaları gerektiği gerekçesi ile davalıların sair temyiz itirazları reddedilerek karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 18.12.2018 tarihli ve 2018/437 E., 2018/440 K. sayılı kararıyla; AAÜT’nin 6 ncı maddesinde düzenlendiği üzere dava feragatle sonuçlandığında vekalet ücretinin tespiti için ön inceleme tutanağının imzalanıp imzalanmadığına ilişkin bir ayrım yapılması gerektiği, bu ayrıma göre davacıların davalı adına açmış oldukları davalardan birinde avukatların ilk duruşmaya katılmamaları nedeniyle ön inceleme duruşmasının yapılamadığı, diğerinde ise dava açılır açılmaz ilk celse feragat ile sonuçlandırıldığının anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle davacıların karar tarihi olan 2014 yılı AAÜT gereğince tarifede belirlenen ücretin yarısına hak kazandıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, boşanma davası yönünden (Feragat ile sonuçlanması nedeniyle) 750 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, katılma alacağı davası yönünden ( Feragat ile sonuçlanması nedeniyle ) 750 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacıların ... 5. İcra Müdürlüğünün 2015/267 E. sayılı dosyası ile yapmış olduğu takibin yukarıdaki bedeller gereğince 1.500 TL üzerinden devamına, geri kalan bedel için takibin iptaline, asıl alacak 1.500 TL'nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 20.01.2021 tarihli ve 2020/4956 E., 2021/178 K. sayılı ilamla; itirazın iptali davasında hem alacak hem itirazın iptaline ilişkin hüküm tesis edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ayrıca Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediği, yukarıda anılan bozma ilamında işaret edildiği şekilde davalılardan hangisinin sorumlu olduğu açıklanarak ve 2014 yılı AAÜT’de belirlenen maktu vekalet ücreti kadar itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı ayrımı yapılmaksızın ve maktu ücretin yarısının indirilerek hüküm tesisi edilmiş olmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle davacıların temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalılar ... ve ...'in, katılma alacağı davası yönünden müteselsilen sorumlu olmak üzere 2014 yılı AAÜT’ne göre belirlenen 1.500 TL maktu vekalet ücretinden sorumlu oldukları, yine davalılardan ...'in, boşanma davası yönünden 2014 yılı AAÜT’ne göre belirlenen 1.500 TL maktu vekalet ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... 5. İcra Dairesinin 2015/267 E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin davalı ... yönünden 3.000 TL üzerinden devamına (1.500 TL’lik kısım yönünden diğer davalı ... ile birlikte müteselsilen sorumlu olmak üzere), takibin davalı ... yönünden 1.500 TL üzerinden devamına (diğer davalı ... ile birlikte müteselsilen sorumlu olmak üzere) karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; davalıların kötüniyetli olup sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücretini ödememek için davalardan feragat edip anlaşmalı bir şekilde boşandıklarını, hukukun amir hükmü gereği kimsenin kendi kusur ve hatasından çıkar elde edemeyeceğini, yine katılma alacağı davası yönünden Avukatlık Kanunu’nun 164/3 üncü fıkrası gereği avukatın emeğine göre yetkili merciin ücret takdir etmesi amir hükmünün somut olayda uygulanmamış olmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 02.03.2022 tarihli ve 2022/707 E, 2022/1764 K. sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacılar vekili; temyiz dilekçelerini tekrar ederek, verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.

2. İlgili Hukuk

1. Avukatlık Kanunu’nun 165 inci maddesi “Ücret Dolayısıyla Müteselsil Sorumluluk” hususunu düzenlemektedir. Buna göre; “ İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmünü taşımaktadır.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225 inci maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir.

Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince bekletici mesele yapılmalıdır.

Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.

3. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.

Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamı gereği inceleme yapılarak karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin itirazların yeniden incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.