Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1328 E. 2023/3165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, dava açıldıktan sonra borcu ödemeleri nedeniyle konusuz kalan davada, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava açılmadan önce borcunu ödememiş olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermesi gözetilerek, davacının dava açmakta haklı olduğu ve yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/419 E., 2021/722 K.

DAVA TARİHİ : 26.02.2014

Taraflar arasında görülen kefalet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ...'nın 26.8.2011 tarihli kararname ile müvekkili Üniversitenin Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümüne araştırma görevlisi olarak atanarak 21.9.2011 tarihinde görevine başladığını, 14.2.2012 tarihli dilekçesi ile yüksek lisans eğitimi aldığı ...Üniversitesinin Öğretim Görevlisi Yetiştirme Programı kontenjanından İleri Teknolojiler Anabilim Dalı Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programında görevlendirilmesini talep ettiğini, talebin uygun görülmesi üzerine atamasının yapıldığını ve noterde düzenleme şeklinde yapılan 01.10.2012 tarihli taahhüt ve kefaletname sözleşmesi ile müvekkilinin göstereceği yerde görev yapma taahhüdünde bulunduğunu, diğer davalıların ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla anılan sözleşmeyi imzaladıklarını, davalının 05.9.2013 tarihinde yüksek lisans öğrenimini tamamlayarak kadro iadesi kapsamında tekrar müvekkili Üniversitede görevine başladığını, ...Üniversitesinde görevlendirilmesi devam ederken 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren Almanya'da doktora eğitimi almak üzere 3 yıl için maaşlı ve izinli olarak görevlendirilme talebinde bulunduğunu, ancak talebin Üniversite tarafından uygun bulunmadığını ve durumun Rektörlüğe bildirilmesine karar verildiğini, davalının henüz Rektörlük tarafından bir karar alınmadan taahhüdüne aykırı davranarak 18.9.2013 tarihinde görevinden istifa ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı için yapılan 66.312,00 TL masrafın 30.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; müvekkili ...’in yüksek lisans öğrenimini tamamlamak üzere 01.10.2012-04.9.2013 tarihleri arasında ...Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde görevlendirildiğini, davacı Üniversite tarafından yurt dışında doktora öğrenimini tamamlayabilmesi için izin verilmediğinden görevinden istifa etmek zorunda kaldığını, bu nedenle taahhütnamenin 1 ilâ 9 uncu maddelerinin uygulanması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.12.2014 tarihli ve 2014/99 E. 2014/513 K. sayılı kararıyla; davalılar tarafından dava açıldıktan sonra dava konusu alacağın yapılandırılmak suretiyle 12.11.2014 tarihinde ödendiği gerekçe gösterilerek, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacı yararına takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 25,20 TL ilam ve karar harcının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.06.2020 tarihli ve 2017/2545 E. 2020/5086 K. sayılı ilamıyla özetle; “Mahkemece, davalıların dava açıldıktan sonra 12.11.2014 tarihinde davaya konu borçlarını yapılandırmak suretiyle ödemeleri nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de davanın açılış tarihi itibariyle tarafların haklılık durumu ile davanın açılmasına hangi tarafın sebebiyet verdiği hususunda bir değerlendirme yapılmadığından varılan sonucun isabetsiz olduğu, davanın konusuz kalması nedeniyle davacının dava açmakta haklı olup olmadığının araştırılarak, haklılık durumuna göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği; öte yandan, 6552 sayılı Kanun’un Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında “...Bu madde uyarınca vazgeçilen borç tutarına isabet eden vekalet ücreti de dahil yargılama giderleri tahsil edilmez...” hükmünün düzenlenmiş olup Mahkemece, tüm bu hususların gözetilerek vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Davacı vekilinin karar düzeltme istemi ise Dairemizin 14.09.2021 tarihli ve 2020/10979 E. 2021/8378 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı araştırma görevlisinin maaş dökümlerine göre, davacı Üniversite tarafından toplam 36.966,56 TL maaş ödemesi ve 221,00 TL yolluk ödemesi yapıldığının anlaşıldığı, davalı tarafından davacıya verilen 01.10.2012 tarihli taahhütname uyarınca mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın karşılığı olan yurt içi aylıklarının iadesinin, angarya yasağı kapsamında kalması nedeniyle maaş ödemelerinin iadesine ilişkin kısım yönünden davacının davasında haksız olduğu; ancak kanun gereği uygulanan yapılandırma sonucu davalı tarafın yolluk ödemesine ilişkin 221,00 TL tutarında borcunun kaldığının belirlendiği ve davacının bu kısım için dava açmakta haklı olduğu gerekçe gösterilerek, davalı tarafça 12.11.2014 tarihinde ödeme yapılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; haklı bulunan 221,00 TL alacak yönünden ön inceleme tutanağı düzenlenmeden önce ödeme yapılarak uyuşmazlık giderildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 13/2 ve 6 ncı maddeleri de gözetilerek, davacı lehine yarı oranında (110,50 TL) vekalet ücreti takdirine ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalıların yeniden yapılandırmadan yararlandığı 6552 sayılı Kanun’un 11.9.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup davanın ise 26.2.2014 tarihinde açıldığını, davanın açılmasına taahhüdüne aykırı şekilde hareket edip borcunu ödemeyen davalıların sebebiyet verdiğini, davanın başında haksız olmaları nedeniyle müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yüklenmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını ya da düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331 inci maddesinin birinci fıkrası,

2. 6552 sayılı Kanun’un Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası,

3. 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesi ile 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası,

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı,

5. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Bir Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

3. Bu itibarla, temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun’a eklenen Geçici madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.