Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1344 E. 2023/3293 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Döviz cinsinden kararlaştırılan kira bedelinin, 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve ilgili tebliğler uyarınca Türk Lirası'na nasıl uyarlanacağı konusunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ilgili tebliğleri uyarınca, taraflarca döviz cinsinden belirlenen kira bedelinin Türk Lirası olarak yeniden belirlenmesi gerektiği, aksi halde 2/1/2018 tarihli TCMB efektif satış kuru ve TÜFE aylık değişim oranları kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/878 E., 2022/2275 K.

DAVA TARİHİ : 27.12.2018

SAYISI : 2018/1113 E., 2019/794 K.

Taraflar arasındaki kira parasının uyarlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında 20.03.2018 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira bedeli aylık 6.500 USD olup 6 aylık dönemlerde peşin olarak ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, yaşanan ekonomik kriz sonrası 12.09.2018 tarihinde çıkartılan 85 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve devamında yayımlanan tebliğler ile kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağının belirtildiğini, bu düzenleme esas alınarak ikinci 6 aylık döneme ilişkin kira bedelinin sözleşmenin başlangıcındaki kur esas alınarak ödendiğini, bundan sonra 01.10.2018 tarihli ihtarın davalı tarafa gönderildiğini ancak döviz cinsinden kararlaştırılan kira bedelinin TL'ye çevrilmesinde anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek; sözleşmede döviz olarak belirlenmiş kira bedelinin çıkartılan Kararname ve tebliğ uyarınca TL'ye uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; kira ödemesinin yapıldığı tarihteki kur karşılığı ödeme yapılması gerektiğini, tebliğin yayınlanma tarihinin ihtar tarihinden sonra olduğunu, kiralanan taşınmazın gerek konumu gerekse taşıdığı nitelikler sebebiyle ...'da nadir bulunan emsalsiz bir konut olduğunu, uygulanacak kurun tebliğ hükümlerine göre belirlenmesinin de doğru olmadığını, düzenlemenin kanuna daha sonraki tarihte eklenmesi nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini, davanın kabul edilmesi halinde geçmişe dönük kira bedellerinin uyarlanması talep edilemeyeceğinden dava tarihinden (17.12.2018) itibaren işleyecek kira bedellerinin uyarlanmasına ve uyarlamanın 1 USD= 5,88 TL kuru esas alınarak yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu esas alınarak 13.10.2018 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 28.971,74 TL olarak tespiti ile söz konusu yasal düzenlemeler dikkate alınarak sonraki dönem kira bedellerinin TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili; davalı müvekkilleri tarafından ortaya konulan itiraz ve delillerin hiç değerlendirilmediğini, kira bedelinin hem geç ödendiğini hem de ödendiği tarihteki kur dikkate alınmayarak eksik ödeme yapıldığını, tebliğin kiranın ödendiği tarihte henüz yayımlanmadığını, aksi düşünülecek olsa dahi ödenen kiranın tebliğ hükümleri dikkate alınmaksızın hesaplandığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın aşırı ifa güçlüğü nedeniyle kiranın uyarlanması olup davacının hükümdeki gibi talebi bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre Mahkemenin uyarlamadaki talebinin de hatalı olduğunu, bu bakımdan dosyanın bilirkişiye tevdiinin doğru olmadığını, davacının tacir olduğunu ve döviz kurundaki aşırı artışın uyarlama için yeterli olmadığını, bu durumun aşırı ifa güçlüğüne de neden olmayacağını, olayda eksik ifa bulunduğunu ve aşırı ifa güçlüğünden doğan hakların saklı tutulduğuna dair davalı müvekkillerine yapılmış bir bildirim bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen ihtarnamelerin bu bildirim yerine geçeceği iddia olunsa dahi, gerek ihtarnamelerin eksik ifa tarihinden sonra 01.10.2018 tarihinde çekilmiş olmaları gerekse davacı kiracının aşırı ifa güçlüğü nedeniyle değil, temerrüde düşmemek için ödeme yaptığı şeklindeki beyanı sebebiyle bu iddianın reddi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda cevap dilekçesinde yer verilen itirazların tek tek değerlendirilmediğini, endeks oranının hatalı uygulandığını, 6098 sayılı Kanun'da yer verilen düzenlemelerin dikkate alınması gerektiğini, Kanunda yer almadığından tebliğdeki düzenlemelerin esas alınamayacağını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak uyarlama davasının reddini, uyarlama davasının kabulü halinde ise kiranın ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflarca 20.03.2018 tarihinde akdedilen ve dava tarihi itibariyle ifası devam etmekte olan kira sözleşmesinde döviz olarak belirlenen aylık kira bedelinin altışar aylık peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dövize endeksli olarak belirlenen bu kira bedelinin Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesi için 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden itibaren 30 günlük süre öngörüldüğü ve taraflarca bu süre içerisinde kira bedelinin Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesi hususunda mutabakata varılamadığı, bu nedenle uyuşmazlığın Hazine ve Maliye Bakanlığının 2018-32/52 sayılı tebliği ile değişik 8 inci maddesinin (27) ve (28) numaralı fıkralarında gösterilen usulde Türk Lirası dönüşümünün yapılması zorunlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince anılan mevzuat hükümleri esas alınarak hazırlanmış olan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; istinaf dilekçesindeki bir kısım itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesindeki döviz cinsinden olan kira bedelinin Türk Parasına göre yeniden belirlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi.

2. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'dan aldığı yetkiye dayanarak 13.09.2018 tarihinde yayımladığı 12.09.2018 tarih ve 85 numaralı Cumhurbaşkanı Kararı.

3. Değerlendirme

1. Sözleşmelerde şekil özgürlüğü 6098 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinde; "Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz." şeklinde,

İçerik bakımından özgürlük ise, aynı Kanun'un 26 ncı maddesinde; "Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler." şeklinde düzenlenmiştir.

2. Sözleşmeden doğan borçlar bakımından ülke parası ile ödeme hususu, 6098 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesinde: "Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir" şeklinde hüküm altına alınmıştır.

3. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un (1567 sayılı Kanun) 1 inci maddesi ise; "Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım ve satımının ve bunlar ile kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin ve ticari senetlerle tediyeyi temine yarıyan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir." düzenlemesini içermektedir.

1567 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde verilen yetkiye istinaden Devlet Bakanlığının 07.08.1989 tarihli ve 55251 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulunca aynı tarihte verilen 89/14391 sayılı kararla "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın yürürlüğe konulması kararlaştırılmış, söz konusu Bakanlar Kurulu kararı 11.08.1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bakanlar Kurulunun kabulü ile yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar gereğince tesbiti Bakanlığa bırakılan konular hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)" 28.02.2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

4. Bu aşamada, Cumhurbaşkanı Kararının açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Kararı, mevzuatımıza 2017 Anayasa değişikliği ile girmiştir. Zira, 2017 Anayasa değişikliğine kadar, Cumhurbaşkanının tek başına yapabileceği işlemler Anayasa ve kanunlarda tahdidi olarak gösterilmiş, bunların dışındaki bütün kararların, yürütme yetkisinin Bakanlar Kurulunda olduğuna dair parlamenter rejime ilişkin karşı imza kuralı ilkesi gereğince, başbakan veya ilgili bakan tarafından imzalanması temel bir kural olarak uygulanmıştır. 2017 Anayasa değişikliği ile parlamenter sistemde değişikliğe gidilmesi sonrasında yürütme organı tek başlı hale gelmiş, Anayasa'da yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanına verilmiş ve karşı imza kuralı ortadan kalkmıştır.

Bu nedenle, 1567 sayılı Kanun'un 1 inci maddesiyle Bakanlar Kuruluna verilen düzenleme yapma yetkisi, 2017 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine geçiş sonrası çıkartılan 02.07.2018 tarihli ve 700 sayılı KHK'nin 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan "Bakanlar Kurulu" ibaresi "Cumhurbaşkanı" şeklinde değiştirilmek suretiyle Cuumhurbaşkanına verilmiştir.

5. Ülkemizdeki ekonomik koşullara bağlı olarak döviz kurlarında yaşanan ani yükseliş ve düşüşler nedeniyle, 1567 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin verdiği yetki gereğince 07.08.1989 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Bakanlar Kurulu kararında değişiklik yapılmasına dair 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı, 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu karar ile 07.08.1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kararın 4 üncü maddesine; "(g) Türkiye'de yerleşik kişilerin Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile ..., hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz." bendi;

"Geçici Madde 8 - Bu Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir." maddesi eklenmiştir.

Açıklanan bu değişikliklerle, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden ve dövize endeksli yapılamayacağı, ayrıca halen ifası devam eden sözleşmelerden kaynaklanan döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunluluğu getirilmiştir. Cumhurbaşkanının karar çıkartma yetkisi mevcut yasalardan kaynaklanmaktadır. Anılan Cumhurbaşkanı kararı ise, yasal dayanağını 1567 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde verilen yetkiden almaktadır. Bir yasadan yetki almaksızın, sözleşmelere müdahale eder şekilde karar çıkartılması mümkün değildir.

6. Cumhurbaşkanı kararı ile 32 sayılı kararda yapılan değişiklik ile gerekli düzenlemelerin yapılmasında yetkili kılınan Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak 06/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmi Gazete'de Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018-32/51) yayımlanmıştır. Bakanlığın bu tebliği ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara ilişkin 2008-32/34 sayılı (Hazine ve Maliye Bakanlığının) tebliğinin 8 inci maddesi "Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler" başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiştir. Anılan maddenin değiştirilen (2) numaralı fıkrası; "Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı ... yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar,";

Değiştirilen (23) numaralı fıkrası; "Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.", düzenlemesini içermekte olup, bu hükümler ile halen ifası yapılan sözleşmelerde taraflara döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenen bedellerin Türk parası olarak yeniden belirlenmesi zorunluluğu getirilmiş, taraflarca sözleşmelerde belirlenen bedelin yeniden belirlenmesinde mutabakata varılamadığında uygulanacak usul ise aynı maddenin (24) numaralı fıkrasında düzenlenmiştir.

7. Hazine ve Maliye Bakanlığı 2018-32/51 sayılı Tebliğ sonrasında, 16.11.2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018-32/52)" ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesi değiştirilerek son hali verilmiştir.

28.02.2008 tarihli ( 2008-32/34) Tebliğin 8 inci maddesinde yapılan bu değişiklikle;

(2) numaralı fıkrası; "Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı ... yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.";

(27) numaralı fıkrası; "Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.",

(28) numaralı fıkrası; "Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.

32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı ... yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.

Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.” halini almıştır.

8. Bu düzenlemeyle istisnalar kapsamında kalmayan ve konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı ... yeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırma yasağı ile halen uygulanmakta olan mevcut sözleşmelerde yer alan bu döviz cinsinden veya dövize endeksli bedellerin Türk parası olarak öncelikle tarafların mutabakatı ile yeniden belirlenmesi zorunluluğu getirilmiş, ayrıca bu yeniden belirlemenin mutabakatla yapılmaması halinde uygulanacak usul ve yöntem gösterilmiştir.

9. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 20.03.2018 başlangıç tarihli iki ayrı kira sözleşmesinde kira süresinin üç yıl olduğu ve toplam 6.500 USD olan aylık kira bedelinin 6 aylık peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığı hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Bu düzenleme şekline göre; dövize endeksli kira bedelinin dövizle kira yasağının yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihi sonrasında "TL" cinsinden sözleşmenin taraflarınca mutabakatla yeniden belirlenmediği tartışmasızdır. 13.09.2018 tarihi öncesinde akdedilmiş olan ve halen ifası devam eden sözleşmelerdeki döviz cinsinden olan kira bedellerinin Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesi için 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden itibaren 30 günlük süre öngörülmüş olup bu süre içerisinde taraflarca kira bedelinin Türk parası cinsinden yeniden belirlemesi yükümlülüğü yerine getirilmediğine göre, bu konudaki uyuşmazlığın Hazine ve Maliye Bakanlığının 2018-32/52 sayılı tebliği ile değişik 8 inci maddesinin (27) ve (28) numaralı fıkralarında gösterilen usulde kanun, karar ve tebliğlere göre işin esasına girilerek Türk Lirası dönüşümünün yapılması zorunluluğu bulunmaktadır (Dairemizin 16.11.2021 tarihli ve 2021/1139 E., 2021/11528 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.).

10. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının; yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile Dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihadına uygun olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.