Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1347 E. 2023/3273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan kıdem, ihbar, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretleri alacağı istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının iş akdini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı, tanık beyanları ve bilirkişi raporunun davacının alacaklarının varlığını desteklediği, kıdem tazminatı adı altında hükmedilen tazminatın dayanağının TBK m. 438/3 olduğu gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait...plakalı ticari takside Kasım 2010 tarihinden 20 Ocak 2015 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, belirtilen tarihte ... akdine davalı tarafından bildirimsiz ve işçilik hak ve alacakları ödenmeden son verildiğini, işten ayrıldığı tarihte aylık ortalama net 2.500,00 TL maaş aldığını, müvekkilinin davalıya ait takside saat 14:00 ile 04:00 arası sürekli olarak çalıştığını, hafta sonları ve resmi bayramlarda dahi çalıştığını, dini bayramlarda sadece 1 gün izin kullandığını, fakat bu çalışmalarına karışılık olarak ücret alamadığını, asgari geçim indiriminin de ödenmediğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 1.000,00 TL ihbar tazminatı, 5.000,00 TL fazla çalışma ve mesai ücreti, 1.000,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti , 1.000,00 TL yıllık izin alacağı, 1.000,00 TL asgari geçim indirimi alacağı olmak üzere toplam 14.000,00 TL'nin hizmet sözleşmesinin feshedildiği 20.01.2015 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile, ihbar tazminatı için ihtarname üzerine temerrüdün oluştuğu tarihten itibaren reeskont faizi ile ve diğer alacaklar kalemleri için de alacakların doğduğu tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesi ile 33.073,27 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu araçta iki kişinin çalıştığını, zira müvekkilinin 02.10.2014 tarihine kadar ... ile araçta resmi anlamda ortak olup, kendisi ve ortağının çalıştığını, davacının 14.00'dan 04.00'a kadar çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının müvekkiline ait araçta bir hizmet akdi ile ve sürekli anlamda çalışmasının söz konusu olmadığını, bu durumun SGK kayıtları ile de açıkça ortada olduğunu, davacının birkaç kez müvekkilinin aracında günlük bazda ve kar ortağı olarak çalıştığını, çalışmanın birkaç gün ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

1.... 20. ... Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli 2015/1126 Esas, 2015/635 Karar sayılı ilamı ile davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.10.2016 tarihli, 2016/19797 Esas, 2016/23609 Karar sayılı ilamı ile karar onanmış, kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

2. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eldeki davada Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulandığı, davalı her ne kadar davacının hizmet akdiyle çalışmadığını iddia etmişse de tanık beyanları, davacının SGK kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının 10.07.2011 tarihinde davalının yanında işe başladığı, 20.03.2013 - 01.07.2013 tarihleri arasında dava dışı MTG Mikro Tekno Güv. Sis. Tic. Ltd. Şti.'nde çalıştığı, 20.01.2015 tarihinde hizmet akdinin bağımlılık, ..., ücret ve süre unsurlarının oluştuğunun kabulü gerektiği, çalışmasının 2011-2015 tarihleri arasında olduğunun tanık beyanlarından anlaşıldığı, sözleşmenin feshi hususuna gelince davalı sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini ispat edemediğinden sözleşmenin haksız nedenle feshedildiğinin düşünüldüğü, davacının fazla mesai yaptığı, ulusal bayramlarda çalışmasının devam ettiği, yıllık izne ayrıldığı ve fazla mesai ücreti ile ulusal bayramlarda çalışma ücretlerinin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı alacağına ilişkin davanın kabulü ile, net 9.462,87 TL alacağın, ihbar tazminatı alacağına ilişkin davanın kabulü ile, net 2.309,56 TL alacağın, fazla mesai alacağına ilişkin davanın kabulü ile, net 16.572,00 TL alacağın, yıllık izin alacağına ilişkin davanın kabulü ile, net 2.940,09 TL alacağın, ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları ücreti alacağına ilişkin davanın kısmen kabulü ile, net 788,75 TL alacağın 21.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asgari geçim indirimi alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; uyuşmazlığın ... Kanunu hükümlerine göre değerlendirilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm davalı tanıklarının ortak beyanlarına göre davacının davalıya ait takside sürekli bir çalışmasının olmadığının belirlendiğini, dava dosyası incelendiğinde de taraflar arasında bir hizmet akdinin varlığı ve bunun davalı tarafından haksız olarak sona erdirildiğinin açık bir şekilde kanıtlanamadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan tüm kabullerin davacı tanık beyanları esas alınarak yapıldığını ve bu hususun kabul edilemeyeceğini, davacının davaya konu takside sürekli çalışmadığını yenilemekle birlikte, davacı tanık ifadelerine itibar edilmesi halinde bile davacının haftanın her günü çalışmadığının açıkça görüleceğini, dolayısıyla tespit edilen ücretin kabul edilemeyeceğini, uyuşmazlığın fesih tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 393 üncü ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olduğunu, dolayısıyla 4857 sayılı ... Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan açık hüküm nedeni ile taraflar arasındaki akdi ilişkiye ... Kanunu hükümleri uygulanamayacağından, davacının ... Kanunu'nda düzenlenmiş olan tazminatları isteyemeyeceğini, talep ile bağlılık kuralı gereğince kıdem tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacının günlük 14-16 saat çalıştığını kabul ederek fazla mesai ücreti hesaplanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının müvekkile ait araçta hizmet/... akdi ile çalıştığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 393 üncü ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, davalının ... akdini haklı nedenle sona erdirdiğini ispatlayamadığı, hükme esas alınan davacı tanıklarının beyanlarının birbirini destekler nitelikte olduğu, bu doğrultuda düzenlenen bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, her ne kadar mahkemece kıdem tazminatına hükmedilmiş ve davalı tarafça kıdem tazminatı ... Kanunu'nda düzenlendiği için bu tazminata hükmedilemeyeceği ileri sürülmüşse de 6098 sayılı Kanun'un 438/3 üncü maddesinde; ''Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir'' hükmü gereği kıdem tazminatı adı altında hükmedilen tazminatın dayanağının Kanun'da yer alan bu hüküm olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.